Kalp hastalarının ilaç alır gibi antioksidan, vitamin ya da mineral hapları almasının yararı olmadığı belirtildi.
Kalp hastaları dikkat!
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Görenek, kalp hastalarının ilaç alır gibi antioksidan, vitamin ya da mineral hapları almasının yararı olmadığını söyledi.
Yanlış tedaviye yönelmeyin!
Avrupa Kardiyoloji Derneği Eğitim Komitesi Üyesi de olan Prof. Dr. Görenek, özellikle son yıllarda kalp hastalarına ilave vitamin ve mineral takviyesi konusunun gündeme geldiğini; bu durumun hastaların yanlış tedavi arayışlarına yönelmesine neden olduğunu belirtti.
Vitamin önerilerinin kalp hastalarının kafasını karıştırdığını söyleyen Prof. Dr. Görenek, şöyle konuştu: “Hastalar ’bir omega 3 ya da vitamin tableti alırsam her şey çözümlenecek’ gibi hatalı ve son derece tehlikeli bir yargıya kapılıyor. Ne yazık ki kalp hastalıklarından korunma da tedavi de bu kadar basit değildir. Kalp hastalarının ilaç alır gibi antioksidan, vitamin ya da mineral hapları almasının yararı yoktur. Yapılmış çalışmalar göstermektedir ki antioksidanların, vitaminlerin ya da omega-3 yağ asitlerinin ilaç gibi ilave olarak alınması, kalp hastalarına ek bir yarar sağlamamaktadır. Selenyum, çinko gibi minerallerin doğal olmayan yollardan almasının kalbe ek bir yararı yoktur.”
“Bunlar para ve zaman kaybıdır”
Prof. Dr. Görenek, üzüm çekirdeği yiyen, balık yağı içen, çinko,
selenyum ya da bazı vitaminleri ve antioksidanları hap şeklinde alan kişilerin koroner arter hastalığından korunmasının yanlış algıdan başka bir şey olmadığını belirterek, “zaten gerekli olsa kardiyoloji uzmanlarının bunları tüm hastalarına reçete etmesi gerektiğini” bildirdi.
“Tabii ki vitaminler, mineraller, antioksidanlar alınacak ama bu doğal beslenme ile olacak” diyen Prof. Dr. Görenek, şöyle devam etti: “Bu bakımdan hastaların aklını karıştıracak önerilere gerek yoktur.Hekim olarak bizim bile telaffuzunda zorlandığımız minarelerin ilaç gibi hastalara tavsiye edilmesi doğru değildir. Aslında kalp hastalarına önerilerimiz son derece açık ve nettir; bol yeşillik ve meyve sebze, bol balık eti. Yağsız tavuk etini kırmızı ete tercih eden bir diyet, katı yağlardan ve hamur işlerinden uzak kalmak, sigara içmemek ve düzenli spor yapmak. Bunları yapmayıp, işin kolayına kaçarak ’Ben şu antioksidanı, selenyumu, çinkoyu mutlaka besinlere ek olarak almalıyım, bunlar beni koroner arter hastalığından korur’ düşüncesi, ne yazık ki doğru değildir. Bu, kişinin kendisini kandırmasıdır, para ve zaman kaybıdır.”