Kabızlık basit bir deyişle seyrek dışkılama olarak tanımlanabilir. Dışkılama sıklığı yaş ve beslenme gibi birçok faktöre bağlı olmakla birlikte, kişiden kişiye de farklılık gösterebilir. Alışılagelmiş olarak dışkılama sayısının günde bir kez olması düşünülse de, günde üç kezden, haftada üç keze kadar dışkılama, eğer ağrılı, sıkıntılı ve çok sert değilse, normal sınırlar içinde kabul edilebilir.
Dışkılama sayınız bu sınırlarda olsa da, ortadan uzaklaşıyorsa bir kez doktora danışıp bunun sizin için normal olup olmadığını öğrenmeniz, herhangi bir sorunu gözden kaçırmamak adına yararlı olacaktır. Dışkılama seyrek olduğunda, dışkıdaki su miktarının giderek azalması nedeniyle sertleşmesi ve kuruması; şişkinlik, karın ağrıları ve gaza neden olabilir, sonuçta dışkılama daha da zorlaşabilir.
Kendiniz tedavi etmeyin doktora gidin
Çoğu zaman kabızlık çeken kişiler bunu normal yaşamlarının bir parçasıymış gibi kabul eder ve kendi kendilerine çareler arayarak, başkalarının kullandıkları yöntemleri dener. Oysa kabızlık çekiyorsanız bunu kesinlikle kendiniz tedavi etmemeli, teşhis ve tedavi için doktorunuza danışmalısınız.
Eğer altta yatan bir hastalık yoksa, düzenli dışkılama alışkanlığının yerleştirilmesi, diyet ve başka tedbirlerle dışkılamanın düzenli hale getirilmesi gereklidir. Hemen müshil ilaçlarına başlanmamalı.
Çoğu kişi dışkısında kan gördüğünde bunu önemsemez ve “hemoroittir” deyip geçer. Ancak dışkıda kan, makatta yırtık veya hemoroitten kaynaklanabileceği gibi, daha ciddi hastalıkların işareti olabilir. Kesinlikle doktora danışılmalıdır.
Bazı hastalıklar ilk belirtilerini dışkılama düzeninde değişiklikle gösterdiği için, tuvaletten sonra dışkıda kan, mukoza olup olmadığına bakmakta yarar var. Dışkılama alışkanlığında son zamanlarda gelişen herhangi bir değişiklik olursa doktorunuzla bu durumu görüşmelisiniz.
İHTİYAÇ DUYDUĞUNUZ ANDA TUVALETE GİDİN
Genellikle iş yoğunluğu veya ev dışında tuvalete gitmekten kaçınma nedeniyle normal bağırsak reflekslerinin kaybolması zaman içinde kabızlığın yerleşmesine neden olur. Bu nedenle ihtiyaç hissedildiği anda tuvalete gitmeye ve düzenli dışkılama alışkanlığı edinmeye çaba göstermek gerekir. Böylece muhtemelen dışkılama refleksleri bir iki hafta içinde normale dönecektir. Bağırsak tembelliği genellikle yeterli posa alımı, yeterince sıvı alınması ve daha çok hareket edilmesinden fayda görebilir. Gün içerisinde yenilen ekmeklerin tam buğday, çok tahıllı veya yulaflı olması, en az beş porsiyon meyve ve sebze gibi posalı yiyeceklerin yenilmesi ve özellikle susuz kalmamaya çaba göstermek yararlı olur.
Kahvaltıda 4-5 çorba kaşığı kadar yulaf ezmesi ve kahvaltılık tahıl gevrekleri yanında ceviz, fındık, badem yenilmesi, öğünlerde kurufasulye, nohut, mercimek gibi kurubaklagillerin yemekleri, salataları veya çorbalarının tüketilmesi kabızlığın önlen-mesinde son derece yararlıdır.
Beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri
Bol posalı beslenme uygulaması başlangıçta bazı kişilerde gaz şikayetlerine neden olabilir. Ancak, bu yiyeceklerin küçük porsiyonlarda tüketilerek yavaş yavaş artırılması ile bu problem kolaylıkla çözümlenebilir. Yoğurt ve kefir de, içerdiği faydalı bakteriler sayesinde sindirimi düzenleyici etkiye sahiptir. Günlük düzenli yürüyüş veya benzeri egzersiz yapılması da bağırsakların düzgün çalışmasına yardımcı olur. Bu tip beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri yapmadan önce, bunların size uygun olup olmadığını öğrenmek için doktorunuza danışmanız gerekir.
Makatta çatlaklar veya hemoroit varlığı çoğu hastada tuvaletten kaçınmaya neden olabilir, bu durum da kabızlık gelişmesine sebep olur, bunların tedavisi çoğunlukla kabızlığın da düzelmesini beraberinde getirir.
Sebebi herhangi bir patolojiden kaynaklanmıyorsa, kabızlığa neden olabilecek çeşitli durumlara bazı örnekler:
Yeterince posa alınmayan tek yönlü beslenme alışkanlığı
Az sıvı alınması
Hareketsizlik
Stres
Yolculuk, seyahat veya tatillerde yeme alışkanlıklarında değişiklik
Müshil istismarı
Bazı ilaçlar (bazı antidepresan, ağrı kesiciler, demir destekleri gibi)
Hamilelik dönemi
Yanlış dışkılama alışkanlıkları
Bazı sindirim sistemi dışı hastalıklar
Milliyet / Dr. Hasan İnsel