Kabakulak (Mumps, Epidemik Parotidit)
Kabakulak, tükrük bezlerinin (parotis, supmandibular ve suplin-gual) iltihabı ve bazen de gonadlar, meninks, pankreas ve diğer organlann tutulmasıyla kendini gösteren akut, bulaşıcı, jeneralize, vi-ral bir enfeksiyon hastalığıdır.
Etkeni paramyxovirüs grubundan kabakulak virüsüdür. 4°C de birkaç gün , -20°C de birkaç hafta, -70°C de yıllarca canlı kalır. 50-60°C de 20 dakikada ve ultraviyole ile virüs infektivitesini kaybeder.
Kabakulak büyük şehirlerde endemik olarak görülür. Özellikle okul, yuva ve askeri kamplarda salgınlar yapar. Çocukluk çağı bulaşıcı hastalıklar grubunda olmasına rağmen her yaşta görülür. Daha çok 5-10 yaş arasında rastlanır. Olguların %95′ i 15 yaş altındadır. 1 yaştan önce nadirdir. Enfeksiyon geçirmemiş olanlar ileri yaşlarda da geçirebilir. Kış ve İlkbahar aylarında sıktır. Cins ve ırk farkı gözetmez.
Enfeksiyon damlacık enfeksiyonu şeklinde oluşur. Enfeksiyon etkeni tükrükle ve havlu gibi eşyalarla indirek olarak bulaştırılabi-lir. Şişlikler ortaya çıkmadan önce 7, çıktıktan sonra 9 gün bulaşıcıdır. Rezervuarı yalnız insanlardır. Kuluçka devri 12-28 gün (ortalama 18 gün) dür.
Kabakulak Belirti ve Bulgular
İştahsızlık, halsizlik, miyalji, başağrısı ve hafif ateş yükselmesi gibi spesifik olmayan prodrom dönem belirtilerinden bir veya iki gün sonra parotis bezi çift veya tek taraflı olarak mandibula köşesinde belirginleşir. Sıklıkla bir tükrük bezinin tek taraflı tutulumuy-la başlar, birkaç gün sonra diğer tükrük bezleri de olaya katılır. Kulak memesi öne ve yukarıya kayar. Özellikle yemek yerken çene hareketleri, hatta iştah açıcı yiyeceklerin görülmesiyle bile ağrı artar. Hastalığın ilk 3 gününde vücut ısısı normalden 40°C’ye kadar değişebilir (38.3°C-40°C). En önemli komplikasyonları menenjit/ ensefalit ve orşittir. Kabakulakta meninks iritasyonu sık (%50) görülen bir olaydır. %10 olguda baş ağrıları, %l-2 olguda ise, tipik menenjit işaretleri ortaya çıkar. Abakteriyal menenjitin en sık nedenidir. Menenjite eşlik eden ensefalit nadir olmakla birlikte progno-zu ağırlaştırır. Ensefalit yoksa iyi seyir gözlenir.
Orşit; puberte sonrasında %30′ a varan bir sıklıkla testis tutulumu görülür. Sıklıkla iki taraflı, ancak eş zamanlı değildir. 1/3 olguda tutulmuş testiste atrofı saptanır. Edinsel sterilitenin en sık görülen nedenidir. Sıklıkla epididimit de olaya katılır.
Kabakulak Tanı
Kabakulak tablosu karakteristik değildir. Değişik nedenlerle oluşan parotitler, tükrük bezi taşlan ve parotis tümörleri ile karıştırabilir. Parotis bezinin şişliği, şiş kısmın bastırmakla ağrılı ve hamur kıvamda oluşu, kulak memelerinin arkadan bakıldığında kalkık görünümü tanıya yardımcı olur. Serum amilazı yükselir. Tanıyı doğrulamada serolojik testlerden yararlanılır. Serolojide serumda ELISA IgG:l>5000, IgM 1:>160 ; BOS ta ELISA IgG :1>32, IgM 1:>32′ dir. Enfeksiyonun başlamasından 7 gün sonrasında virüs, tükrük, kan ve BOS’ ta izole edilir. İdrardan izolasyon 2 hafta sonraya kadar devam eder.
Tedavi ve Bakım
Semptomatik ve destekleyici tedavi uygulanır. Enfeksiyon etkenine yönelik uygun antibiyotikler kullanılır.
Bakımda; Kabakulakta bulaşıcılık şişlik kayboluncaya kadar devam eder. Bu sürede solunum izolasyonu uygulanır. Yatak istirahatı sağlanır. Ateşi düşürmek için ılık uygulama yapılır ve önerilen antipiretikler verilir.. Boyun ağrısını azaltabilmek amacıyla soğuk kompresler ve önerilen antipiretikler uygulanır. Diyet düzenlenir. Çiğneme ağrılı olduğundan sulu, yumuşak ve sevilen yiyecekler seçilir. Acı, ekşi ve baharatlı yiyecekler sekresyonları arttıracağından verilmez.
Korunma
Kabakulak birçok ülkede sık görüldüğü ve diğer hastalıklarla karışan klinik tablolar gösterdiği için aşılama programına alınmıştır. Kabakulak aşısı ülkemizde rutin aşı programında olmamakla birlikte isteyen ailelerin çocuklarına kızamık, kızamıkçık kabakulak (MMR) şeklindeki aşıyı sağladıkları takdirde yapılmaktadır. Aşı %95 oranında yaşam boyu bağışıklık sağlar. 12. aydan sonra herhangi bir yaşta (sıklıkla 15. ayda) uygulanabilir. Kabakulak geçirmeyen erkek çocuklann hastalığın komplikasyonları nedeni ile puberteden önce aşılanmaları önerilir. Kabakulak aşısı gebelere, im-munsuprese olgulara ve ateşli hastalara uygulanmaz.
Bu enfeksiyonda gamma globülin kullanımı tartışmalıdır ve böyle bir uygulama yalnızca puberte sonrasındaki erkeklerde yapılır. Hastalık başlangıcında komplikasyonların önlenebilmesi için, spesifik gamma globülin yoksa 0.5ml/kg polivalan gamma globülin kullanılır. Hastalık ortaya çıktıktan sonra tedavi amacıyla immünglobülin kullanımının ne sonuç vereceği kesin olarak söylenemez.
Orşit, ovarit ve menenjit vakalarında 12,24 ve 48. Saatlerde 0.0-0.4 ml/kg dozunda spesifik hiperimmün gamma globülin kullanılması etkili gözükmektedir.