Polikistik Over Sendromu
(PCOS, Stein-Leventhal Sendromu)
Polikistik over sendromu (PCOS), en sık 30 yaş altı kadınlarda görülen ve adet düzensizliği, kısırlık, kıllanma, şişmanlık, kan şekeri düzensizlikleri ile karekterize yumurtalıklarda çok sayıda küçük yumurta kistleri ile tanımlanmış bir hastalıktır. Uzun yıllardır yoğun araştırmalara konu olan bu hastalığın tek bir hastalık olmadığı düşünülmüştür. Beyin sapı, yumurtalık ve böbrek üstü bezlerinin birlikte tutulmasıyla ortaya çıkan karışık ve çok değişik bulgu ve belirtilere yol açan bir tablodur. Hastalığın temelinde hipofiz bezinden salgılanan LH ve FSH hormonlarının anormal şekilde salınması yatar. Bu dengesizlik sonucu her ay düzenli olarak yumurtlama olmaz. LH’daki artış overde erkeklik hormonu yapımını arttırır, salgılanan erkeklik hormonları (androjenler) yağ dokusunda östrojene dönüşür ve bu artış LH üretimini tetikleyerek kısır döngü ortaya çıkar. Bu kısır döngü kilo kaybı veya yumurtalıkların baskılanması veya yumurtlamanın uyarılması ile kırılabilir. Yine kilo fazlalığına bağlı olarak insüline karşı bir direnç ortaya çıkmakta ve hormonal denge bozularak diabete (şeker hastalığı) eğilim ortaya çıkmaktadır . Polikistik over hastalığı üreme çağındaki kadınların %3 ile 10’unu etkileyen yaygın bir tablodur. Yüksek östrojen düzeylerine bağlı olarak rahim kanseri riski oluşturması bir diğer önemli sağlık problemidir. İlk kez 1935 yılında Stein ve Leventhal tarafından tanımlanan bu sendromun günümüzde hala kesin nedeni tam olarak bilinmemekte ve bu nedenle tedavisi konusunda da bir fikir birliği sağlanamamaktadır.
Belirtiler
Hastalık genellikle adet düzensizliği, sivilce, yağlı cilt, kıllanma, infertilite (kısırlık) ve kilo artışı gibi belirtilerle ortaya çıkar. PCOS ilk kez ergenlik döneminde adet kanamalarının başlaması ile tanınır. Bu dönemde adet düzensizlikleri en önemli belirtidir ve neredeyse hastaların %75’inde görülür. En sık rastlanılan düzensizlik seyrek adet görme şeklindedir. Normal bir kadında iki adet arası 21-35 gündür. PCOS’ da genllikle 35 günden uzun aralıklarla adet görme(yılda ortalama 4-6 kez) söz konusudur.Zaman zaman 6 aydan uzun adet görmeme (amenore) olabilir. Gecikmeyi takiben görülen kanama genelde fazla miktarda ve uzun süreli olur. Bu düzensizlik yumurtlama olmadığının bir işaretçisidir. Yeni adet görmeye başlayan genç kızlarda PCOS olmasa bile bu tür bozukluklar ilk 2 yıl boyunca normalde de görülebilir. Adet düzensizliği nedeni ile hekim kontrolü dışında doğum kontrol hapı gibi düzenleyici ilaçların kullanılması PCOS tanısını geciktirebilir. Androjenler erkekleştirici hormonlardır (testosteron gibi) ve erkeklerde yüksek miktarlarda bulunurken kadınlarda çok düşük miktarlarda salgılanırlar. PCOS hastalarında androjen hormonları olması gerekenden daha fazla miktarlarda bulunur ve bunun sonucu erkek tipi kıllanma, sivilce ve hatta erkek tipi saç dökülmesi ortaya çıkabilir.Yine androgenlerin etkisiyle vücutta yağ dağılımı da değişir. Hastaların % 40’ında şişmandır. Bazen kilo verilmesi bile hastalığın şiddetini ciddi ölçüde azaltmaktadır. PCOS yumurtlama bozukluklarının olması ve adet düzensizliğinin görülmesi nedeni ile kısırlığın bir problem olarak ortaya çıkması şaşırtıcı değildir. Kısırlık her PCOS olgusunda görülmez. Bazı PCOS olgularında düzenli yumurtlama ve çok kolay gebelikler olabilir. Buna rağmen PCOS gebelikte gecikmelere ve kısırlığa yol açan önemli bir etkendir. PCOS’lu kadınlar genellikle gebe kalmak için tedaviye gereksinim duyarlar.
Tanı
Polikistik over sendromu tanısı klinik muayene bulguları, laboratuar tetkikleri ve overlerin ultrasonografik incelemesi ile konur. Tanı için değişik kriterler kullanılmaktadır. Bunlardan en çok kullanılan kriterler aşağıda sıralanmıştır;
· Kanda erkeklik hormonlarının yükselmesi
· Muayenede kıllanma, sivilce ve ciltte yağlanma gibi erkeklik hormonlarının yükselmesi ile ortaya çıkan belirtilerin varlığı
· Seyrek adet görme veya seyrek yumurtlama
· Şişmanlık(Vücut Kitle İnsdeksi -BMI- >25)
· İnsülin direncinin artması (Açlık kan şekeri / Açlık İnsülini Uzun dönemdeki riskler
PCOS’un uzun dönemde yaratabileceği sorunlar ve riskler hem insülin hem de androjen fazlalığına bağlıdır. Yüksek miktarlarda insülin uzun dönemde tip 2 diyabet yani şeker hastalığı riski oluşturur. Bu tür diyabet genelde sıkı diyet ve ağızdan alınan ilaçlar ile kontrol altına alınabilir. Kilo sorunu olan, tedavi edilmemiş PCOS hastalarının %25-35’inde 30’lu yaşlarda tip 2 şeker hastalığı ortaya çıkar. PCOS’da görülen hormonal değişiklikler tansiyon problemlerini de beraberinde getirirler. Aynı zamanda bu hastalarda kolesterol yüksekliği de ortaya çıkabilir. Her iki durum da kalp hastalığı açısında yüksek risk oluştururlar.
Uzun süreli adet düzensizlikleri ve rahim içinin sürekli estrojenle uyarılmasına neden olan endometrium kanseri riskini arttırır. PCOS’lu ve yumurtlama olmayan hastalarda endometrium üzerinde estrojeni karşılayan progesteron hormonu yeterli olmadığından endometrium uzun süre sadece östrojene maruz kalır ve uyarılır ve bu nedenle kanser riski artar.
Grafikler www.pcosupprt.org’dan alınmıştır.
Kaynak : http://turkkadin.blogspot.com