İŞTE KANSERİN 7 BELİRTİSİ
– Bağırsak ve mesane alışkanlıklarının değişiklikleri,
– İyileşmeyen yaralar,
– Zamansız kanama ve akıntı,
– Meme veya başka yerde sertlik,
– Hazımsızlık veya yutma güçlüğü,
– Benler veya bir siğilin belirgin değişikliği,
– Hırıltılı öksürük veya ses kısıklığı.
Bu belirtilerden şüphelenirsek ne yapmalıyız?
Kanserin 7 habercisinden herhangi birinin varlığında kişiler bir doktora başvurmalıdır. Ancak bilinmelidir ki; tanı çok defa kanser olmayabileceği gibi, bu belirtileri bulunmayan kişilerin kanser olmayacakları anlamı da çıkarılmamalıdır
YAPILMASI GEREKENLER
Ayrıca, haberci belirtileri olmayan fakat yüksek riskli olan erkek ve kadınlarda kanserin erken teşhisi için bazı öneriler, zaman zaman bazı değişiklikler göstermekle beraber, temel olarak güncelliğini korumaktadır. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
Yaş 20-39 (kontrol aralığı 3 yıl): Kadınlarda; ağız boşluğu, tiroit bezi, lenf bezleri ve yumurtalıklar önde gelmek üzere genel muayene ve ayrıca memelerin her ay kendi kendine kontrolü ve PAP testi (seks ilişkisi erken başlayanlarda 20 yaştan önce). Erkeklerde; ağız boşluğu, tiroit bezi, lenf bezleri, testisler ve prostat önde gelmek üzere genel muayene.
Yaş 40-50 (kontrol aralığı 1 yıl): Kadınlar için yukarıdakilere ek olarak makattan tuşe ile muayene ve memelerin doktor kontrolü, kontrol aralığı 1-2 yıl olarak mamografi, ayrıca menopoz döneminde kürtaj ile rahim kontrolü. Erkekler için yukarıdakilere ek olarak makattan tuşe ile prostat muayenesi.
Yaş 50 ve üzeri (kontrol aralığı 3- 5 yıl): Kadınlarda yukarıdakilere ek olarak dışkıda kanama testi, kalın barsak endoskopisi ve mamografi. Erkeklerde yukarıdakilere ek olarak dışkıda kanama testi, gerekirse kalın barsak endoskopisi.
BESLENMENİN KANSERE ETKİSİ
Görgüler ve araştırmalara dayalı sayısal değerlendirmelere göre; kanserin olası sebepleri arasında dengesiz beslenme yüzde 35 oranında yer tutmaktadır ve dengesiz beslenmenin yanına bazı yaşam alışkanlıkları eklenirse bu oran yüzde 85 değerine kadar yükselmektedir. Öncül deliller beslenmedeki antioksidanların, bitkilerdeki fitokimyasal maddelerin ve omega-3 gibi bazı yağ asitlerinin kanser gelişme riskinin azalmasında rol oynayabileceklerine işaret ediyor.