İstanbul’un gece hayatından, Boğaz manzarasına kadar fotoğrafların yer aldığı haberde, İstanbul’un, coğrafya ve etimolojik olarak tarihten günümüze pek çok zenginlik barındırdığı belirtildi. Haberde yazar Ally Miola, İstanbul’un ”gökyüzüne uzanan minareleri, kalabalık Kapalı Çarşı’sı ve tatlı kokulu caddeleriyle” dikkati çektiğini ifade etti.
Miola haberinde, ”Türkiye Avrupa Birliği’nin resmi üyesi olmadan önce 2010 Avrupa Kültür Başkenti oldu” derken, bunda İstanbul’un özellikle Moda ve Turizm alanındaki atılımlarının etkisini olduğuna dikkati çekti. Ally Miola, İstanbul’un New York, Milano ve Londra gibi kendi moda haftasına sahip kentler arasına girdiğine değindi.
Haberde Miola, İstanbul’un gece yaşamının kozmopolit yapısına dikkati çekerken, Asya ve Avrupa’nın buluştuğu Boğaz manzaralı kesimleri ile Taksim, Beyoğlu, Nişantaşı, Etiler, Levent, Ortaköy ve Bebek’in ziyaret edilmesi gereken yerlerden olduğunu belirtti. Miola haberinde tarih meraklılarına Topkapı Sarayı’nın da üzerinde bulunduğu yarım adayı önerdi.
Okurlara Topkapı Sarayı’nda özellikle haremi görmelerini tavsiye eden yazar Ally Miola, yarım adada Ayasofya ve Sultan Ahmet Camii’nin de görülmeye değer yerlerden olduğunu ifade etti.
Miola’nın haberinde Kapalıçarşı’ya da geniş yer verildi. Yarım adada yürüme mesafesindeki Kapalıçarşı’da el dokuması halılar, metal takı ve süs eşyalarının satıcıyla yapılacak sıkı bir pazarlığın ardından satın alınabileceğini belirten Miola, pazarlık sırasında gelen bir fincan çay teklifinin ise zamanı olan veya kültürel bir deneyimin tadına bakmak isteyenlerce kabul edilebileceğini kaydetti. Kapalıçarşı’nın kalabalık, gürültülü ve patika gibi yollarına da dikkati çeken Yazar Miola, Çarşı’yı ziyaret edeceklere, ”Kendinizi sinirli hissettiğiniz bir günde çarşıyı ziyaret etmekten kaçının” önerisinde bulundu. Kapalıçarşı’yı gezerken enerji takviyesi almak isteyenlere de Türk kahvesi içmelerini öneren Miola, güçlü ve koyu haliyle Türk kahvesinin ABD’de bir örneğinin bulunmadığına işaret ederek, ”Bana inanın, gerçekten denedim” dedi.
Kültürel deneyim kazanmak isteyenlere Cağaloğlu Hamamı’nın önerildiği haberde, hamamın İstanbul’da yapılacak ”en otantik seçim” olduğu ve daha önce Franz Liszt, Florence Nightingale ve Harrison Ford’un da bu deneyimi yaşadığı vurgulandı. Yazar Ally Miola, New York’tan İstanbul’a gelir gelmez ilk olarak burayı ziyaret etiğini ve terleyip Masaj yaptırdıktan sonra hamamdan ”yeni bir kadın olarak” çıktığını anlattı. Miola, hamama gidenlere bütün günün ödülü olarak kendilerine lokum ziyafeti çekmelerini önerdi. Lokumun batıda ”Turkish Delight” olarak bilindiğini anlatan Miola, kendisinin Antep fıstıklı lokuma düşkün olduğunu kaydetti.
İstanbul Business Traveller’da