Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Mahir Gülcan, 0-2 yaş arasındaki iştahsızlığın çok önemli olduğunu belirterek “Bu dönem, sağlıklı erişkin yaşamın temelinin atıldığı dönemdir. O nedenle iştahsızlığın nedeni saptanıp tedavi edilmelidir” diyor
İştahsızlık, küçük çocuğu olan pek çok ailenin sorunudur. Az yemek yediğini düşünen çocuklarının arkasından elinde kaşıkla koşan anne görüntüsü çok sık rastlanan bir görüntüdür. Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Mahir Gülcan, her az yiyen çocuğun iştahsız olmayacağını belirterek “Benim çocuğum yemiyor diye gelen ailelerin bebeklerine baktığımızda bazı bebeklerin kilosunun yaşına göre normal olduğunu görüyoruz. Kilosu yaşına göre normal olan çocuk bizim için genelde sağlıklı çocuktur. O nedenle öncelikle bir çocuğa iştahsız tanısı doktor incelemesiyle konmalıdır” diyor.
Yrd. Doç. Dr. Mahir Gülcan, ailelerin iştahsızlık şikayetiyle getirdiği çocuklar için önce nedeni araştırdıklarını söyleyerek tanı için neler yapıldığını şöyle anlatıyor: “İştahsızlığın birçok nedeni var. Ancak genel olarak organik ve psikolojik nedenler olarak ikiye ayırıyoruz. Organik nedenli iştahsızlık, bir hastalığın bulgusu olarak ortaya çıkar. Herhangi bir fiziksel problem olmadan meydana çıkan iştahsızlık ise psikolojik kökenli veya çocuğun beslenmesi ile ilgili yapılan uygulama hatalarından dolayı ortaya çıkan iştahsızlıktır. Önce iştahsızlığın temelinde organik bir neden yatıyor mu diye kontrolden geçiriyoruz. Çünkü iştahsızlık beyindeki bir sorun, mide, bağırsak veya hormonlardaki bir hastalık ya da çocuklarda sık rastlanan reflü kaynaklı olabilir. Bu yüzden önemli bir hastalık belirtisi olabileceği için iştahsızlık sorunuyla gelen bir çocuk için hemen alarma geçeriz. Özellikle 0-2 yaş arasındaki iştahsızlık mutlaka nedeni tespit edilerek tedavi edilmesi gereken bir dönemdir. Çünkü 0-2 yaş arasında hayatın geri kalan döneminin temeli atılmaktadır. Bu dönemde vitamin, mineral, protein, karbonhidrat ve yağ gibi vücudun temel ihtiyaçlarındaki alımın eksik olması erişkin döneme negatif olarak yansır. Bu nedenle çocuğu check-up tarzı bir taramadan geçiriyoruz. Çeşitli tetkiklerle nedeni saptamaya çalışıyoruz. Çıkan sonuçta organik bir sorun varsa onun tedavisine geçiyoruz. Organik neden bulunamamışsa o zaman psikolojik veya beslenme hatalarına bağlı nedenlerin araştırmasına geçiyoruz.”
Mide çalışma hızı için mide elektrosu
Organik nedenler ekarte edildikten sonra mideyle ilgili bir tetkik yaptıklarını belirten Yrd. Doç. Dr. Gülcan, bu tetkikle ilgili şu bilgileri veriyor: “Sadece Yeditepe Üniversitesi Hastanesi’nde var olan kalp elektrosu çeker gibi mide elektrosu çekilen bir cihazla midenin çalışma hızına bakıyoruz. Çünkü hiçbir hastalığı olmadığı halde midesi az çalıştığı için iştahsız olan çocuklar vardır. Normalde mide dört saatte boşaltım yapar ancak az çalıştığında yiyecekler midede daha uzun süre kalır ve çocuk acıkmaz. Eğer midenin çalışma hızında sorun tespit edersek bu konuyla ilgili ilaçlarla tedaviye geçiyoruz. Bu genellikle iştahsızlık araştırmasında atlanan bir durumdur. Eğer bu tetkik sonucu mide çalışma hızı normal çıkmışsa o zaman tek seçenek kalıyor: Psikolojik kökenli iştahsızlık veya uygulama hataları. Çoğu vakalarda çocuğun sağlığı iyi ama anne ve bakıcı tatmin olmadığı için çocuğa baskı yapılıyor. Çocuk da bu baskıyla ya psikolojik olarak yememe tepkisi geliştiriyor ya da kusuyor. Bu noktada ailelerin yaptığı hataları tespit edip bunların ortadan kaldırılması için ortak plan yapıyoruz. Benim ailelere öncelikle önerim, çocuklarına iştahsızlık teşhisini kendileri koyup zorla yemek yedirmeye çalışmasınlar. Yapılması gereken doğru uygulama; mutlaka bir beslenme uzmanı hekimden yardım alınması, iştahsızlık şikayetinin nedeninin saptanması ve tedavisinin yapılarak sorunun daha da artmasının önlenmesidir. ”