Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Pof. Dr. Sabri Acar, her yıl dünyada 1 milyar, Türkiye’de ise 1-1.5 milyon çocukta ishal görüldüğünü ve yine dünyada her yıl 1.2 milyon çocuğun ishalden hayatını kaybettiğini söyledi.
Mide ve bağırsaklarda bulunan gıdalar-yiyecek ve içeceklerin tam emilmeden sulu bir şekilde dışarı atılmasına ishal dendiğini hatırlatan Pof. Dr. Sabri Acar, ishalde; gaitanın sayısından ziyade kıvamının önemli olduğunu vurguladı. Her yıl dünyada 1 milyar, Türkiye’de ise 1-1.5 milyon çocukta gastroenterit(ishal-kusma) görüldüğünü, bunların yüzde 80’inin 2 yaş altı çocuklar olduğunu belirten Acar, “Sosyoekonomik durumu bozuk olanlarda, çevre koşulları iyi olmayan yerlerde oturanlarda, kreş, okul, bakımevi gibi toplu yaşam yerlerinde ishal daha sık görülmektedir. Dünyada her yıl 1.2 milyon çocuk ishalden ölmektedir ki bu da ortalama dakikada 1 çocuğun ishalden öldüğünü göstermektedir. Bulantı, kusma, iştahsızlık, ishal, karın ağrısı, bazen ateş, karın şişkinliği, susama hissi gastroenteritlerde görülen şikayetlerdir. Gastroenteritler; mikrobik, virütik, paraziter ve mantarlara bağlı olabildiği gibi, mikrobik olmayan ishallerde olabilir” dedi.
Ağızdan alınan gıda ve yiyecekler iyi temizlenmemiş, iyi hazırlanmamış, iyi muhafaza edilmemiş ise veya çocuklar kirli ellerini ağızlarına götürmeleri ile mikropların ağız yoluyla alındığını ifade eden Pof. Dr. Sabri Acar, “Ağız yoluyla girip bağırsağa yerleşen virüsler villusları harap ederek; mikroplar ise bağırsak duvarına yapışarak veya salgıladıkları toksinlerle ishal ve kusmaya sebep olurlar. İshal ve kusması olan bir çocukta gözler çökük, ağız-dili-damağı kuru, ufak bebekse fontaneli(bıngıldak)çökük, karın çökük, cilt turgor ve tonusu bozulmuş olabilir. Hastalarda genel bir düşkünlük, su kaybı derecesine bağlı olarak şok ve koma gelişebilir. Normal şartlarda basit bir ishal 3-5 günde bol sıvı ve perhizle düzelebilir; ancak su kaybına giren(bol kusma ve ishali olan kişide) daha yakından takip gerekir” diye konuştu.
İshalle çocuklarda yüksek ateş, gaitada kan ve su kaybı yok ise, evde takip edilebilir, tuz-şeker karışımı sıvı yanında bol sulu gıdalar; yoğurt, pirinç lapası, patates püresi, elma, muz, şeftali, yağsız ve şekersiz gıdalar verilir” diyen Pof. Dr. Acar, “Eğer su kaybı gelişirse, bu arada hastada; yüksek ateş, kusma ve ishal ev şartlarında devam ediyorsa, doktora müracaat edip, hastaneye yatırılarak serum takılabilir” şeklinde konuştu.
İshal-kusma yani gastroenterit oluşmadan önce tedbir alınması gerektiğine işaret eden Pof. Dr. Sabri Acar, şu tavsiyelerde bulundu: “Eller sık sık yemek öncesi ve sonrası mutlaka yıkanmalı, ağızdan alınan tüm yiyecekler; temiz, iyi hazırlanmış veya kaynatılmış, içinde katkı maddesi bulunmayan bir durumda olmalı ve uygun şartlarda muhafaza edilmelidir. Tuz-şeker karışımı sıvılar ve perhizle ishal ve kusma düzelmiyorsa doktora başvurulmalıdır”.