İleri Yaşam Desteği
Temel yaşam desteği önlemleri; havayolu sağlamak, oksijen sağlamak ve kalp masajıyla dolaşımı sağlamaktır. Spontan dolaşıma yardım etmek için daha kompleks ve invaziv önlemler gerekebilir. Bu önlemler genellikle ilaç ya da sıvı verilmesini, kardiyoversiyon ve defibrilasyonu içerir.
Havayolunun Kontrol Edilmesi
Her hangi bir acil durumda daima ilk olarak hava yolunun kontrolü yapılmalıdır. Temel yaşam desteği sırasında kullanılan baş-çene ve çene kaldırma pozisyonlarının yanı sıra ilave hava yolları kullanılabilir.
Orofarerenjial Hava Yolu Kullanımı
Tam bilinç kaybı olan hastalarda kullanılır. Yarı bilinçli ya da bilinçli hastalarda öğürmeye neden olur ve dışarı atılır. Hastaya uygun boyda kullanılmalıdır. Gereğinden küçük olursa fonksiyon görmez, dil kökü hava yolunu kapatır. Büyük boyda kullanılması durumunda epiglotu larenks içine sıkıştırabilir veya epiglotu da tutarak fonksiyon görmesine engel olur. Genellikle O numaralar yeni-doğanlar için, 1,2,3 numaralar çocuklar için, 4,5 ve 6 numaralar yetişkinler için kullanılır. Orofarenjial hava yolu ters tutularak ağız içine doğru ilerletilir, sonra 180 derece çevrilerek düz bir şekilde dil üzerine yerleştirilir. Ağzı açılmayan hastalarda gerekirse çapraz parmak tekniği kullanılır. Her 4-8 saatte bir veya gerektikçe temizlenir, bakımı yapılır.Hava yolunun açık olması açısından hasta sık gözlenmelidir. Hasta uyanmaya başlarsa nazofarenjial hava yolu yerleştirilir.
Nazofarenjial Hava Yolu Kullanımı
Yarı bilinçli veya bilinçli hastalarda, çene yaralanması, çene kilitlenmesi ve çene kaslarının spazmında üst hava yolu obstrüksiyonunu gidermek için tercih edilir. Uygulama sırasında kolay ilerlemesi ve iritasyonu Önlemek için suda çözünen bir jel kullanılarak burun deliğinden farenkse doğru nazal pasaj boyunca nazikçe ilerletilir. Tahmini ölçü için burun deliği ile kulak memesi arasındaki uzaklık ölçülür. 4-8 saatte bir yer değiştirilir ve hava yolunun açık olduğundan emin olmak için kontrol edilir. Uzun süreli kullanılmamalıdır. Epistaksis, otitis, rinit ve burun mukozasında nekroz gibi komplikasyonlar görülebilir.
Hastaya Pozisyon Verme
Lateral veya semi-prone pozisyonları dilin aşağıya doğru kayarak hava yolunun açık kalmasını sağlar.
Farenjial bölgede aşırı sekresyon birikmesine bağlı obstrüksiyon-da genellikle kısmi hava yolu tıkanıklığı görülür. Hava sekresyonların etrafından geçerken guruldama veya wheezing sesleri duyulur. Sekresyonlar alt hava yollarına geçebilir. Oskültasyonla akciğerlerin hangi alanlannı etkilendiği tespit edilir. En iyi çözüm aspirasyondur.
Havayolu yiyecek parçası gibi yabancı cisim tarafından tıkandı ise, genellikle tam hava yolu obstrüksiyonu görülür. Parmakla süpürme yoluyla yabancı cisim ağız içinden alınır. Parmaklar ağızın ilersine doğru ilerletilmez, bu hareket cismin daha aşağılara itilmesine neden olur, eğer yabancı cisim alt hava yollarına doğru ilerlemişse Heimlich manevrası kullanılır. İki elle yapılan yumrukla diyafragma yukarı doğru ani bir hareketle itilerek suni bir öksürük sağlanır, cismin dışarı atılmasına yardımcı olur.
Travma veya bir hastalık (Krup veya psödokrup) nedeniyle üst hava yollarında ödem en yaygın obstrüksiyon nedenlerinden biridir. Genellikle kısmi olsa da müdahale edilmezse tam hava yolu obstrüksiyonuna neden olur. Havanın dar bir yoldan geçerken çıkardığı sesle (stridor) değerlendirilir. Ödem çözücü ilaçlar verilir. Ödem ciddi ise yapay hava yolu endikedir. Hasta entübe edilir.
Solunuma Yardımcı Araçlar
Oksijen Kaynağı ve Spontan Solunumda Kullanılan Maskeler
Birçok resüsitasyon odasında, duvarda bağlantı ucu bulunan bir oksijen kaynağı bulunur. Sistemde en az 15 İt / dakikada akış ayarı sağlayan bir flowmeter olmalıdır. Yetişkin bireylerde yüksek oksijen konsantrasyonu sağlamak amacıyla bir hava kesesi (ambu) ile bağlantılı “yeniden solunum sağlayan” maske kullanılır. Yüksek oksijen konsantrasyonu gerekmiyorsa basit bir maske de kullanılabilir. Okul öncesi dönemdeki çocuklarda oksijen burun kanülleriyle verilebilir. Ancak hava yolunu kuruttukları, burunda obstrüksiyon yarattıkları ve sağladıkları konsantrasyona çok güvenilemeyeceği unutulmamalıdır. Venturi maskeleri, başlık kutuları ve oksijen çadırları ile tedaviden sonra kullanılabilecek gereçler arasındadır.
Nemlendirilmemiş oksijenle uygulanan tedavilere küçük çocuklar daha duyarlıdır. Yeni doğmuş bebekler, her ne kadar yüksek konsantrasyonlu oksijenin retrolental fıbroplazi yapıcı etkisine daha duyarlı olsalar da, acil canlandırma girişimlerinde yüksek oksijen konsantrasyonu uygulamaktan kaçınmamak gerekir. (İleri yaşam desteği kursu)
Yapay Ventilasyon Amaçlı Yüz Maskeleri
Saydam plastikten yapılan ve tek boyda üretilen “Laerdal” cep maskelerinde, ağızdan maskeye canlandırma yapılmasını sağlayan hava dolu bir yastıksı bölüm vardır. Bu maske bir bağlantı bölümüyle oksijen kaynağına bağlanır ve erişkin ya da çocuk hastalarda kullanılabilir. Aynı zamanda ters tutularak bebeklerin ventilasyonunda da kullanılabilir. Maskenin yüze tam uyması önemlidir. Çocuklarda kullanılan maskelerin de kusma olduğunda kusmuğun ya da çocuğun yüz renginin görülebilmesi için saydam olması daha uygundur.
Kendiliğinden Şişen Balonlar
Kendiliğinden şişen balonların üç boyu vardır: 240 mi, 500 mi ve 1600 mi. İki küçük boy, genellikle 4.41 kPa düzeyinde ayarlanmış bir basınç düzenleyici aygıt ile birlikte tasarlanmıştır. Böylece nadiren de olsa solunuma çok az katılan bir akciğerin güçlü drenci-ni yenecek düzeyde basınç sağlanabilir, aynı zamanda normal bir akciğere dikkatsizlik sonucu aşırı basınç verilmesine bağlı hasar oluşumunu da önler. Balonun hasta tarafındaki ucunda balık ağzı ya da yaprak biçiminde tasarlanmış tek yanlı bir valf bulunur. Diğer uç oksijen kaynağı ve rezervuarla ilgili bağlantıyı sağlar. Re-zervuar yüksek konsantrasyonlu oksijen verebilir. Rezervuarsız sistemlerde gaz akışı ne ölçüde olursa olsun hastaya %50’den yüksek yoğunlukta oksijen verilemezken, bu sistemde %98 gibi bir yoğunluk kolayca sağlanabilir.
T-parçası ve Açık Uçlu Hava Keseleri
Bu sistem ancak 20 kg’a kadar olan çocuklarda kullanılır. Genellikle anestezistler tarafından uygulanabilen bu sistem “deneyim” gerektirir. Kesenin ucundaki açık delik son iki parmak arasında sıkıştırılarak gaz çıkışı ayarlanır. Bu sırada hava keseciğinin diğer bölümü avuç içinde sıkılır. Deneyimli kişiler tarafından kullanıldığında akciğerlerin durumunu “hissetme” olanağı sağlar. Ancak güvenilir ve denetlenebilen bir oksijen kaynağına gereksinim vardır; oksijen kaynağında çıkabilecek bir sorun karşısında sistem tamamen etkisiz kalır. Bu nedenle canlandırma girişiminin ilk aşamasında kendiliğinden şişen hava keseleri tercih edilmelidir.
Mekanik Ventilasyon Gereçleri
Bireysel mekanik ventilasyon gereçleri resüsitasyonun ilk aşamasından sonra ventilasyonun sağlanmasında önemli bir yer tutmakla birlikte, yetersiz ya da aşın düzeyde ventilasyon uygulandığında bile yanıltıcı bir güvenlik hissi yaratabilirler. Bu durumda hastanın sürekli değerlendirilmesi zorunludur.
Göğüs Tüpleri
Hemopnömotoraks, ventilasyonu ileri derecede sınırladığından bu hastalarda göğüs tüpleri kullanılır.
Gastrik Tüpler
Gastrik tüpler dekompresyonu sağlayarak gerilmiş mideyi rahatlatır, hem de solunumu önemli ölçüde kolaylaştırırlar.
Dolaşım
Etkili olarak yapılan bir KPR de uygulanan göğüse basınç uygulaması yaklaşık olarak normal kardiyak outputun %30ü sağlanır. Bu miktar kısa bir süre için beyin ve kalbe yeterli bir kan akışı sağlar. Bilinç durumunun sürdürülmesi için serebral kan akımı en azından %50 olmalıdır.Göğüse basınç uygularken göğüs kafesinin yeterli derecede çök-türülmesini ve intratorasik basıncın arttırılmasını sağlamak için hasta sert bir zemin üzerine yatırılır. Göğüse uygulanan basınç ka-rotid ya da femoral arterden nabızların alınmasını sağlayacak güçte olmalıdır. Göğüse basınç uygulaması elle yapıldığı gibi değişik araçlarla da uygulanabilir. Ancak bu yöntem iç organ yaralanmalarına neden olacağından dolayı özellikle de çocuk ve bebeklerde kullanılması istenmez. Sadece hastanın bir yerden bir yere uzun süren nakillerinde yarar sağlar.