Çocukları olmayan aileler için tıpta çığır açan klasik tüp bebek yöntemine alternatif olarak geliştirilen ve anne adaylarına ilaç vermeden yumurtaların dış ortamda olgunlaştırılmasını sağlayan IVM’in (In Vitro Maturasyon) Türkiye’de ilk kez seri olarak uygulamasının başlatıldığı Dokuz Eylül Üniversitesindeki (DEÜ) çalışmalar, 9. ayında olumlu sonuç verdi. Mart ayında hasta kabulüne geçen üniversitede, ilk bebek dünyaya geldi.
Alınan bilgiye göre, dünyada 1990’ların başında 7 yıl süreyle 56 kadında uygulanan, ancak 1998 yılına kadar vaka takdimi şeklinde kalan IVM, bu yıldan itibaren seri olarak Kanada Mc Gill Üniversitesinde uygulanarak, yüzde 40’lık başarı oranı yakalandı. Bu yıllarda Mc Gill Üniversitesindeki ekip içinde yer alan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Başkanı ve Tüp Bebek Merkezi Müdürü Prof. Bülent Gülekli, bu yılın Mart ayından itibaren DEÜ’de seri olarak yöntemin uygulanmasını başlattı. Prof. Dr. Gülekli’ye ilk uygulamalarda, Kanada’da birlikte çalıştığı embriyoloji uzmanı Dr. Abdul Celil de eşlik etti.
Klasik tüp bebek yönteminde uygulanan ve bazı kadınlarda yumurtalıkların aşırı uyarılmasıyla ölümcül sonuçlara yol açabilecek ilaç kullanımı kaynaklı riskleri ortadan kaldıran IVM’in, Prof. Dr. Gülekli tarafından DEÜ’de başlatılan seri uygulamasında, ilk bebek dünyaya geldi. Daha önce 2’si klasik tüp bebek yöntemi olmak üzere 10 kez çeşitli yöntemler uygulanan ve bu sırada ilaçlardan kaynaklanan yumurtalıkların aşırı uyarılması reaksiyonu nedeniyle hayati tehlike geçiren Işıl Çelik’in (26), IVM yöntemiyle 3 kilo 377 gram ağırlığında dünyaya getirdiği bebeğe, Elif Naz adı verildi.
Çelik’in doğumunu gerçekleştiren DEÜ Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden Doç. Dr. Sabahattin Altunyurt, annenin ve bebeğin sağlık durumunun iyi olduğunu söyledi.
Dünyada ilk
DEÜ Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bülent Gülekli, doğum sonrasında AA’ya yaptığı açıklamada, halk arasında ilaçsız tüp bebek olarak adlandırılan IVM’in bu yılın Mart ayından itibaren üniversitede seri uygulamasına başlandığını bildirdi. Prof. Dr. Gülekli, “Ne mutlu ki, başladığımız aynı yıl gebeliklerimiz doğum aşamasına geldi. Bu, dünyada bir ilk aslında. Uygulamaya başladığı yıl doğumu gerçekleştiren ilk klinik burası” dedi.
Aynı durumun klasik tüp bebek yöntemine başladıkları zaman da
gerçekleştiğini, bugün kliniğe gelen her iki hastadan birinin bu yöntemle gebe kaldığını ifade eden Prof. Dr. Gülekli, başarılarındaki tek nedeninin, önceden yaptıkları ciddi hazırlıklar olduğunu, bunu IVM’de de yaşadıklarını kaydetti.
Kanada’da elde ettiği deneyimlerini burada sürdürmesinin de önemli bir avantaj sağladığını belirten Prof. Dr. Gülekli, IVM’in yararlarını şöyle özetledi: “Klasik tüp bebek yönteminde, yumurtalar yumurtalıkta ilaçta verilerek olgun hale getiriliyor. IVM yöntemindeyse hastalar hiçbir ilaç kullanmıyor. Sadece bir-iki ultrason sonrasında yumurta toplama işlemine gidiliyor ve elde edilen olgunlaşmamış yumurtalar, laboratuvar ortamında olgunlaştırıldıktan sonra klasik tüp bebek işlemi yapılıyor. Bu yöntem ilaç maliyetini sıfıra indirdiği gibi hasta takibi maliyetini de düşürüyor. Ayrıca ilaçlara bağlı olarak yumurtalıkların aşırı uyarılması gibi ciddi reaksiyonlara da neden olmuyor.”