Uz.Psk. Esra Akpınarlı
Örneğin, bana bakıyorsun. Bunu yaptığında kendini unutursun, bana odaklanırsın. o zaman, enerjin bana doğru akar, gözlerin bana doğru yönelir. Bu, ilginin içten dışa dönmesidir. Bir çiçek görürsün ve büyülenirsin, çiçeğe odaklanırsın. Kendini unutursun, sadece çiçeğin güzelliğiyle ilgilenirsin.
Bunu biliyoruz, her an olur. Güzel bir kadın geçer ve birden enerjin onu izlemeye başlar. Işığın dışarı doğru her akışında, sen arka plana düşersin, kendine ilgisizleşirsin.
Aynı anda hem özne, hem de nesne olabilmen ve bunun yanında kendini de görebilmen için ışığın geri dönmesi gerekir. O zaman kişisel farkındalık ortaya çıkar. Genelde, yalnızca bu yolun ortasında, yarı canlı, yarı ölü yaşarız. Durum budur. Işık yavaş yavaş dışarı akmaya devam eder ve asla geri gelmez.
Şunu görüyorsun, bunu görüyorsun, enerjiyi hiç bir şekilde gören kişiye döndürmeden sürekli görüyorsun. Gündüz dünyayı görüyorsun, gece rüyalar görüyorsun, sürekli nesnelere bağımlı kalmaya devam ediyorsun. Bu, enerji israfıdır.
Taocu inanışa göre, enerjiyi geri döndürmenin gizli ilmini öğrenirsen, ilgin dışa döndüğünde kullandığın bu enerjiyi kaybetmek yerine çok daha belirgin bir hale getirebilirsin. Bu mümkün, bütün konsantrasyon yöntemlerinin hepsinin bütün hüneri budur.
Bir gün, sadece bir aynanın önünde durarak küçük bir deney yap. Aynaya bakıyorsun, aynada kendi yüzün, aynada kendi gözlerin. Sonra bir an için "bütün işlemi tersine" çevir. Aynadaki "yansımanın" sana baktığını hissetmeye başla, sen "yansımaya" bakmıyorsun; "yansıma" sana bakıyor! Çok tuhaf bir "boşlukta" olacaksın.
Taocu ktaplarda sözü edilmese de, bu bana herkesin yapabileceği en basit deney gibi görünüyor. Sadece, banyondaki aynanın önünde durarak, önce yansımaya bak: sen bakıyorsun ve yansıma senin nesnen.
Bu ilginin dışa dönmesidir; aksettirilmiş yüze bakıyorsun, kendi yüzüne tabi ki ama bu yansıma senin dışında bir nesne. Sonra, konumu tamamen değiştir, işlemi tersine çevir. Yansıma olduğunu hissetmeye başla ve yansıma sana bakıyor.
Anında bir değişim olduğunu, büyük bir enerjinin sana doğru aktığını göreceksin. Bunu yalnızca bir kaç dakikalığına dene, canlanacaksın ve "çok büyük bir güç" içine girmeye başlayacak. Korkabilirsin bile, çünkü bu hiç tanımadığn bir şey, tam bir "enerji çemberini" daha önce hiç görmedin!
Başlangıçta ürkütücü olabilir, çünkü bunu daha önce hiç yapmadın ve hiç bilmediğin bir şey; "çılgınca" gelecek. Sarsılabilirsin, içinde bir titreme yükselebilir ya da kafa karışıklığı hissedebilirsin, çünkü şimdiye kadar yönün hep dışarı doğru oldu. İçe yönelişin yavaş yavaş öğrenilmesi gerekir. Ancak çember tamamlanmıştır.
Bunu bir kaç gün yaptığın takdirde, gün boyunca kendini çok daha canlı hissettiğini görerek çok şaşıracaksın. Sadece bir kaç dakika aynanın önünde durarak, enerjinin geri dönmesini sağlıyorsun ve çember kapanıyor. Çember tamamlandığında büyük bir sessizlik vardır. Tamamlanmamış çember huzursuzluk yaratır. Çember kapandığında, huzur yaratır, seni merkeze getirir. Merkezde olmak, güçlü olmaktır, güç senin gücündür. Bu yalnızca bir deney, o zaman bunu bir çok şekilde deneyebilirsin.
Bir güle bakarken, önce bir süre güle bak, bir kaç dakika, sonra işlemi tersine çevirmeye başla; gül sana bakıyor. Gülün sana ne kadar çok enerji verebildiğini görünce şaşıracaksın. Aynı şey, ağaçlarla, yıldızlarla ve insanlarla da yapılabilir.
Kaynak: Hastane.com.tr