Gül hastalığı (Pityriasis Rosea)
Deride kırmızı döküntülerle kendini gösteren Gül hastalığı (Pityriasis Rosea) birçok cilt hastalığı gibi ruhsal sıkıntılar, stres sebebiyle görülmektedir. Çok sık görülen bir deri hastalığı olan gül hastalığı, hassas beyaz tenli kişilerde daha fazla görülmektedir.
Kırmızı yuvarlak gülü andıran üzeri hafif beyaz kabuklu döküntülerle seyreden hastalık bazen tek büyük bir lezyonla başlar. Buna haberci plaka madalyon denir. Bu nedenle bazı kişiler “madalyon hastalığı “olarak da adlandırır. Genellikle gövde, sırtta ve kollarda oluşan kızarıklıklar sırtta çam ağacının dallarını andıran bir görünüm oluşur. Yüzde gül hastalığının etkilerine rastlanmaz, genellikle göğüs bölgesinde ya da sırtta pembe bir leke şeklinde sivilceye benzeyen bir doku oluşur, bu doku zamanla döküntü halini alır.
Bahar aylarında sık rastlanan hastalık genellikle mantar ile karıştırılır. Virüslerin (HHV-7) etkisiyle olduğu üzerinde durulmaktadır. Genellikle kalıcı bir iz bırakmadan geçer.
Tanı ve tedavisi:
Bulaşıcı olmadığı söylenen hastalığın tanısı, dermatolojik muayene ile konulur. Pitriasis rosea herkeste farklı seyredebileceği için tanıda bazen zorluk çekilebilir. Bu durumlarda dermatoloji uzmanı tarafından alınan deri biyopsisi ile tanı konulabilir.
Tedavide; kaşıntıyı azaltmaya yönelik ağızdan alınan veya sürülebilen bir takım losyonlar kullanılabilir. Nemlendirici losyonlar, antihistaminikler ve kortizonlu kremler sık kullanılan ilaçlardır. Prof. Dr İbrahim Saraçoğlu gül hastalığının doğal yollardan tedavisi için “ilmim bu hastalığa yetmiyor, ancak üzerinde çalışmalarımı sürdürüyorum” diyor.