Hücre
Bütün canlı varlıklar hücre adı verilen küçük oluşumlardan yapılmıştır. Son derece küçük olan bu hücreler hayatın yapı taşlarıdır. İnsandaki hücre sayısı 30 milyar kadardır. Ama, bütün hücreler aynı şekilde ve büyüklükte değildir. Üzerlerine aldıkları görevle ilgili olarak farklılaşmışlardır. Örneğin insanda kemik hücreleri, kan hücreleri, sinir hücreleri, kas hücreleri ve daha birçok hücre çeşidi vardır.
Tekhücreli varlıklar
Biyoloji üzerine eğilmiş her bilgin, cinsiyetin döl vermeyle yakın ilişkisi olduğunu, ama bunun için gerekli olmadığını bilir. Bütün hayatları boyunca tekhücreli organizmalar olarak kalan canlılar vardır. Bazı mikroplar böyledir.
En basit çoğalma şekli canlı varlığın iki parçaya bölünmesidir ki her birisi sonunda ayrı birer canlı olur. Organizma hücresini iki eşit parçaya bölmekte ve bunlar sonradan ayrılarak, birbiriyle ilgili olmaksızın hayatlarını sürdürmektedirler.
Burada dikkati çeken bir nokta vardır:
Yalnızca bir parça yavrulayandan ayrılmamış, yavrulayan bütünüyle yavrular şekline girmiştir. Yavrulayan varlık yeni bir organizma yaratmaz, yavrularında kendisini sürdürür. Bir başka deyimle halini, kimliğini kaybetmekle ölümden kaçmış olur.
İkiye ayrılarak çoğalma yalnız tekhücreli varlıklarda görülen bir yetenek değildir. Bu gibi olaylar, uzunlamasına ya da enine bölünmeler şeklinde süngerlerde, denizyıldızmda, solucanlarda da görülmektedir. Bazan her iki bölümün birbirine eşit olmasıyla çoğalma olayı farklılaşır. O zaman çoğalma, ana organizmadan tomurcuk adı da verilen küçük bir parçanın ayrılmasıyla olur.
Böyle az gelişmiş canlı varlıkların çoğalmasında cinsiyet hiçbir rol oynamaz gibi görünmektedir. Bununla birlikte incelemeler, tekhücreli canlı varlıkların parçalanmasının bir cinsiyet taslağına sahip olduğunu göstermektedir. Hernekadar amip parçalanmayla çoğalıyorsa da çoğalma gücü hiçbir zaman sınırsız değildir. Tekhücreli bir varlık birçok kuşaklarında incelendiğinde, birkaç bölüşmeden sonra, boşalan bir akümülatörde olduğu gibi, diriliğinden kaybettiği görülür. Eğer ikisinin birbirine yaklaşması ve birleşmesi olmazsa çoğalma güçlerini çabuk tüketiyor gibi görünmektedirler. Bu yüzden, yeniden dirilik ve çoğalma enerjisi kazanabilmek için hücre, kendi cinsinden bir başka hücreye yaklaşır. Burada birleşme derken iki varlığın sıkıca birbirine yaklaşması ve çekirdekleriyle öteki bazı maddeleri değiştirmeleri kastedilmektedir. Bu şekilde herbiri belirli bir zaman için, çoğalma yeteneğini yeniden kazanmaktadır.
Tekhücreli varlıklarda, amacı çoğalma olan birleşmeye cinsel birleşme, hücre içinde bulunan maddeleri değiştirmeye ise döllenme adı verilir.