Hücre Biyolojisi
Hayvan, bitki, mantar, liken ve bakterilerdeki büyük çeşitlilik, farklı yaşama alanlarına uyumu ifade eder. Bütün bu canlıların ortak bir yanı bulunur. Bu da, onların hücrelerden oluşmasıdır. Canlılığın müşterek ifadesi hücre düzeyinde kanıtlanabilir; oysa bu organel düzeyinde mümkün değildir. Bu nedenle “HÜCRE” yaşama ve çoğalma yeteneğindeM en küçük doğal birimdir. Hücre biyolojik yapının, çoğalmanın ve biyolojik işlevin en küçük birimidir. Hücrelerin büyük bir kısmı, çıplak gözle görülemez. Hücrenin bulunup, biyolojik araştırmaların yürütülmesi, uygun optik aletlerin geliştirilmesi ile mümkün olmuştur. Canlılar ya tek bir hücreden (=tekhücreliler), ya da çok sayıda hücrenin (=çokhücreliler) bir araya gelmesi ile oluşur. Ama milyarlarca hücrenin bir araya gelmesi ile oluşan insan bile, “ZİGOT” denen döllenmiş “BİR” hücreden meydana gelir. Yani hücreler de, yine hücrelerin bölünerek çoğalmasından oluşur. Hücre çevresi ile enerji ve madde değişimi ilişkisi içindedir. Çevredeki değişmelere tepki gösterir; yani uyarılabilir. (Hücre Biyoloji)
Hollandalı gözlükçü JANSEN’in ilk ışık mikroskobunu 1600 yılında bulması ile hücrelerin ilk tanımlanma imkanı doğmuştur. Hücre kavramı İngiliz doğabilimci HOOKE’a aittir. HOOKE 1665 yılında, mantar meşesinin kabuklarını incelemiş ve hücrenin ilk mikroskobik çizimlerini yapmıştır Onun çağdaşı olan ANTON van LEEUWENHOEK, kan, eşey hücreleri ve bakterileri mikroskopla incelemiş ve ilk çizimlerini gerçekleştirmiştir (Lise Biyoloji Hücre)
Mikroskobun optik ve mekanik açıdan geliştirilmesi, canlıların hücrelerden oluştuğu görüşünü kuvvetlendirdi. JOHANN E. PURKINJE (1787-1869), ROBERT BROWN(1779-1858). MATHIAS JAKOB SCHLEIDEN (1804-1881), THEODOR SVHWANN (1810-1882)’ın 1840 yılında ortaya attığı “GENEL HÜCRE TEORİSİ” 1855 yılında RUDOLF VIRCHOW (1821-1902) tarafından geliştirildi. VIRCHOW hücre bölünmesi ile ilgili çalışmaları sonucunda, “hücrelerin daima hücrelerden oluştuğunu” Omnis cellula d cellula ifadesi ile vurguladı. Daha sonraki yıllarda hücre ve organeller yapı ve işlevleri bakımından incelendi. Elektron mikroskobu ve uygun preparasyon tekniklerinin geliştirilmesi ile birlikte, 1931 yılından bu yana hücrelerin ince yapıları araştırılmaya başlandı ve bunun sonucunda “Moleküler Biyoloji” ve “Modern Biyokimya”nm temeli atıldı.
Hücrenin Işık ve Elektronmikroskobik Resmi
Işık mikroskobu ile hücrenin mikroskobik, elektronmikroskobu ile submikroskobik yapıları incelenir. Bütün hücrelerin yapısal prensiplerinde benzerlik varsa da, hücre büyüklük ve şekli farklıdır Bu, çokhücrelilerde, çeşitli hücreler arasındaki iş bölümü ile ilgilidir. Çok hücrelilerde hücre sayısı çok değişken ve oldukça büyüktür. Gelişkin insan vücudunun hücre sayısı 6.1013 dür. Bunun 3,5.1013’ü doku hücresidir. 1 mm3 (=10-6 İt) kanda 6 000 akyuvar yanında, 5.106 alyuvar vardır. İnsandaki toplam alyuvar sayısı yaklaşık 2,5.1013’dür. Ortalama dört ay ömrü olan bu çekirdeksiz hücrelerden, saniyede 2,5.106 adet yeni oluşur; zira aynı miktar yok olur. Çoğalma yeteneği olmayan sinir hücreleri daha doğumda vardır. Orta yaşlarda bir günde yok olan sinir hücresi (=nöron) sayısının 103 olduğu tahmin edilir. Sinir hücresi toplam sayısı 1010 olduğu için, bu hücrelerin yıllık kaybı, bütün nöronların % 0,004’ü kadardır. (biyoloji dersi hücre)
Bitkilerin mezofil hücreleri, kök paranşim hücreleri ve polen tanecikleri gibi izole edilmiş hücrelerinden, tam bir bitki oluşabilir. Bu çok yönlü olarak farklılaşmış her hücrenin tüm organizma için geçerli olan genetik bilgiyi taşıdığı anlamına gelir. Yani hücreler bir yerde ölümsüz ya da totipotenstirler
Hücrelerin Büyüklük ve Şekli
Yaşamın en basit yapısal şekli hücredir. Hücre, bütün canlıların temel yapıtaşı olarak, özgün bir moleküler ve submoleküler yapıya sahiptir. Hücrelerin bu yapısı, uzun süren bir evrimin sonucudur. Her hücre bir uyarıya karşı uyarılabilir. Bu özelliği olmasaydı, bir yaşamdan söz edilemezdi. Işık, sıcaklık, ozmotik, kimyasal ve elektriki uyarılar, hatta hormon ve diğer maddeler hücreye etki yapar. Uyarının iletimi, plazmalemanın elektrikle yüklenmesine bağlıdır.
Hücre en küçük yapısal birim olduğu gibi, çoğalmanın da en küçük birimidir. Organizmalar tekhücreli bir basamaktan geçer. Tekhücreliler burada kaldığı halde, çokhücreli organizmalar ZİGOT’un sürekli bölünmesi ile yeni yapı kazanır. Yaşam olayının tüm temel işlevlerini gösteren en küçük birim, yine hücredir. Hücre bir anlamda en küçük açık sistemdir. Açık sistemler çevreyle sadece enerji değil aynı zamanda madde ve bilgi alışverişi de yapar. (biyoloji hücre konu anlatımı)
Bütün hücrelerin benzer yapıda olduğu görüşü; kamçılılar, mantar, bitki ve hayvan hücreleri için geçerlidir. Bunların gerçek bir çekirdeği vardır. Ökaryo(n)t (=Eukaryo(n)t) diye adlandırılırlar. Bakteri ve mavi alg hücreleri, daha küçük ve basit yapılıdır. Bunlann gerçek çekirdekleri yoktur, çekirdek benzeri (=equivalensi) bir yapı taşırlar ve “PROKARYONT” adını alırlar: Ortalama büyüklükleri 0,5-3 Çin’dir. Bir de bu gruba giren, hastalık yapıcı hücreler vardır. Bunların çapları 0,3 fim olup “MIKOPLAZMA” adını alır. Bazı lifli bitki hücrelerinin boyu 250 mm’den daha uzundur; hatta bitkilerin süt borularının uzunluğu birkaç metreyi bulur.