Hormonlu Spiral: İntrauterin Sistem
Kadınların dilediği en iyi korunma yöntemi, yıllarca kafalarını bir daha meşgul etmeyecek, kısırlaştırma kadar güvenli, ama geri dönüşü de olan, uygulanması basit ve tahammülü kolay korunmadır. Avrupa piyasasına sürüldüğünden bu yana elde edilen olumlu deneyimlere bakılacak olursa, hormonlu spiral Mirena, bu taleplere en yakın yöntemdir.
Hormonlu spiral biçim olarak geleneksel spirallere benzer, ama hormonlu korunma ile bakirli spiralin avantajlarını birleştirir. Hormonlu spiral için kullanılan intrauterin sistem (İUS) kavramı, bu özelliği yansıtır.
Geleneksel spiraller gibi, İUS da T harfi şeklinde plastik bir gövdeden oluşur, ancak bakirli spiralde bakır sarmalın bulunduğu yerde İUS’ta silindir şeklinde minik bir depo, bunun içinde de sentetik sarı cisim hormonu (gestajen) levonorgestrel vardır. Mini hapta da bulunan bu hormon bir zar aracılığıyla sabit biçimde çok düşük bir dozda vücuda verilir. Hormon miktarı çok düşük olduğundan vücudun hormon dengesini pek etkilemez, yumurtlama eskisi gibi devam eder. Ama bu miktar, istenen lokal etkiyi sağlamaya yeterlidir.
Gestajen istenmeyen bir gebeliğe karşı üç düzeyde birden etkisini gösterir:
Rahim boynu kanalında mukoza üretimi değişir. Mukoza belirgin biçimde kalınlaşıp sertleşir ve spermlerin dölyatağına girmesini engeller.
Dölyatağında ve yumurta kanalında salgıların uğradığı değişiklik sonucunda, içeriye girebilen spermlerin canlılığı ve olgunluğu azalır.
Bütün bunlara karşın bir yumurta hücresi döllense bile yuvalanması mümkün olmaz, çünkü dölyatağı sümük derisi hormonun etkisiyle çok küçülmüştür.
Mukoza pıhtısının olumlu bir yan etkisi vardır: Artan enfeksiyonlara karşı iyi bir bariyer oluşturur. Çoğu zaman spermlerin “sırtına binip” içeriye koşturan bakterilere giriş yolu kapanır. Mirena kullanan kadınlarda iç cinsel organ iltihaplanmaları, bakirli spiral ya da başka korunma araçları kullanan kadınlara kıyasla çok daha ender görülür.
İntrauterin sistemin âdet üzerindeki etkisi, Hormonlu Spiraller
Gestajenin sürekli etkisi rahimde sümükderi yapısının gitgide zayıflamasına yol açar. Mirena kullanıldığı sürece âdet kanamaları gitgide hafifler ve daha kısa sürer. Sıkça yağlı kanamaların ve ara kanamaların ortaya çıktığı bir uyum evresinin ardından, ortalama bir yıllık kullanım süresinden sonra, ayın yalnızca bir gününde hafif bir kanama olur.
Her dört-beş kadından birinde kanamalar eninde sonunda tamamen kesilir. Bu, tıp açısından sakıncalı değildir. Doktor bilgilendirme görüşmesinde hastasını bu değişikliklere ve uyum sorunlarına iyice hazırlamak zorundadır. Bir kadının ilk kullanım dönemindeki yağlı kanamaları onaylayıp onaylamayacağı ya da âdet kanamaları kesildiğinde paniğe kapılıp kapılmayacağı, önceden özenle hazırlanmış ve bilgilendirilmiş olmasına bağlıdır.
Kandaki hormon derişikliğinin düşük olmasına karşın özellikle de ilk aylarda ortaya çıkabilecek baş ağrısı, memelerde gerginlik, cilt sorunları gibi istenmeyen yan etkiler de, eğer kadın bu sorunların genellikle birkaç ay sonra kendiliğinden kaybolacağını önceden bilirse, daha kolay kabullenilir.
İntrauterin sistemin takılması ve çıkarılması
İUS tıpkı geleneksel bakirli spiraller gibi yerleştirilir. Burada da en uygun zaman âdet dönemidir. İUS’un tıbbi açıdan sakıncalı olup olmadığı, doktorun yapacağı ayrıntılı görüşmenin ve muayenenin sonunda belirlenir. Bir sakınca yoksa, kolları katlanmış durumdaki İUS ince bir tatbik borusu yardımıyla rahim içine sokulur, boru geri alınınca kollar açılır. Son olarak da kontrol ipleri gerektiği kadar kısaltılır.
Bakirli spiraldekine benzer biçimde, burada da geçici olarak, aybaşı sancısını andıran, spazm şeklinde ağrılar ola bilir. Gevşemek ve sıcak tutmak işe yarar, normal olarak ağrı kesici gerekmez. İlk aybaşı kanamasının ardından bir kere, daha sonra da yılda bir-iki kere kontrol muayenesi tavsiye edilir. Doktor İUS’un rahimdeki konumunu genellikle ultrasonla kontrol eder.
İUS ne zaman istenirse çıkarılabilir. İUS kullanan bir kadın çocuk doğurmaya karar verirse ya da başka bir korunma yöntemine geçmek isterse, bu her an mümkündür. Dölyatağı sümükderisindeki değişiklikler hızla eski halini alır. Hormonlu spiralin çıkarılmasından sonraki ilk çevrimde bile gebelik oluşabilir.
İUS’un etkisi ne kadar sürer?
Üretici şirket, Mirena için dölyatağında kalma süresini beş yıl olarak veriyor.
İntrauterin sistemin komplikasyonları ve yan etkileri
Bakirli spiraller iç cinsel organlarda enfeksiyon riskini artırabilir; oysa intrauterin sistem, rahim boynu kanalında oluşan mukoza pıhtısı sayesinde enfeksiyonlara karşı koruma sağlar. Dolayısıyla İUS cinsel partnerini sıkça değiştiren kadınlar için de uygundur. Yumurta kanalı ve karın boşluğu gebeliği riski, korunmayan kadınlara kıyasla çok daha düşüktür. Bakteriyel rahim enfeksiyonlarına eğilimli kadınların İUS kullanmaması daha iyi olur.
Hangi Kadınlar Spiral Kullanmamalıdır?
Spiral birçok kadın için hiç kuşkusuz uygun bir korunma aracıdır. Bir kere takıldı mı, kontrol muayeneleri dışında, birkaç yıl korunma konusuyla uğraşmaya gerek kalmaz. Ancak bu tür korunma bazı kadınlar için uygun değildir. İster bakirli spiral ister ıntrauterin sistem olsun, spiral takma kararını vermeden önce doktorun birçok kontraendikasyonu dışarıda bırakmış olması gerekir. Bunlar arasında en yakındaki nedenler olarak örneğin geçmişteki bir yumurta kanalı gebeliği ya da rahimde yanlış oluşum sayılabilir, ama bu bağlamda ilk anda akla gelmeyen, örneğin çok ender rastlanan bakır alerjisi gibi faktörler de söz konusudur