Hollywood yıldızlarının kullandığı York Testi, Türkiye’de uygulanmaya başlandı. Bu yöntemi Türk Kalp Vakfı uygulamaya başladı.
İşte o test:
Kilo vermek isteyip veremiyor musunuz? Yedikleriniz bir türlü hazmolmuyor, sizi rahatsız mı ediyor? Yeni yöntemi denediğinizde böyle bir sorun kalmayacak. Türkiye’de İclal Aydın, Mesut Yar, Derya Baykal ve İbrahim Tatlıses’in de aralarında bulunduğu ünlüler bu test sayesinde kilo veriyor. Dünyada da pek çok Hollywood yıldızı bu yöntemi kullanıyor.
Türkiye’de sadece iki kurum bu testi uyguluyor. Bu kurumların başında da Türkiye Kalp Vakfı geliyor. Türkiye Kalp Vakfı bu testi önce 300 kişi üzerinde uygulamış ve yüzde 80 başarı sağlandığını görmüş. Üstelik York Testi diğer kurumlara göre çok cüzzi bir rakama bu testi uyguluyor. Biz de bu yeni yöntem hakkında Türkiye Kalp Vakfı Beslenme ve Diyet Uzmanı Sumru Özbay ile konuştuk…
York testi nasıl uygulanıyor?
Belirli sayıdaki gıdalar üzerinde yapılıyor. Dünyadaki bütün gıdalar üzerinde de yapılabilir. Önce gıdalar sınıflandırılıyor. Yani, süt ve türevleri, sebzeler, meyveler, kuru baklagiller, unlu gıdalar şeklinde. Bu sınıflandırma içinde de kendi alt gruplarını oluşturuyorlar. Buğday, buğday unu ekmeği, Almak ekmek, çavdar ekmeği, francalı ekmek gibi. Meyvelerde de turunçgiller, elma, armut, şeftali, üzüm gibi devam ediyor. Yiyeceklerin vücutlara göre töleransları vardır. Bunu halkın bildiği şekilde karbonhidratlarda görüyoruz.
Bir de İnsülin İntöleransı diye birşey var…
Bazı insanların vücudunda salgılanan insülin, işlevini görüyor. Yani o kişi diyabet hastası değil. Fakat insülin direnci yüksek olduğu için karbonhidratlı gıdaların bir kısmını çok zor parçalıyor ve sindiriyor. Mide-bağırsak sisteminde bunları parçalaması çok zor oluyor. Biz bunları istemiyoruz.
Bunlar neye sebep oluyor? Ya da York testi ile nelere çözüm bulunabiliyor…
Kilo verememeye, vücutta ödeme, gaz, şişkinlik oluşmasına, egzama, ürtiker ve alerjilere kadar rahatsızlıklar olabiliyor. Meyveden yola çıkalım. Meyvede fruktoz dediğimiz bir şeker türü vardır. Şekerin bir alt grubudur. Çok çabuk glikoza dönüşür. Hangi tür fruktozlar, hangi tür bünyede daha kolay çözülüyor, daha zor çözülüyor, hangisi mide-bağırsakta daha kolay parçalanıyor. Bunlar analiz ediliyor. Ya da süt ürünlerinden, keçi sütünden, koyun sütüne vücut daha iyi cevap verdiği için inek veya manda sütüne daha zor cevap verilebiliyor. Böylece inek veya manda sütünden yapılmış peynir, baştaki şikayetlere neden olabiliyor.
Bu test nasıl yapılıyor?
Parmaktan kan alınmak suretiyle yapılıyor…
Bu kadar kolay yani…
Evet…
Peki sonuçlar ne kadar sürede çıkıyor?
Bu testin henüz Türkiye’de bakılma imkanı yok… İstanbul’da iki kurumda yapılıyor. Önce bizde başladı.
York Testi zayıflamada gerçekten faydalı oluyor mu?
Şimdiye kadar yaptığımız araştırmalarda, 300 hasta üzerinde yaptık, aralarında diyabet, kalp-damar hastalığına sahip kişiler de vardı. Veya pek çok hastalığı olan kişiler vardı. Genç, yaşlı, kadın, erkek gruplarımız oldu. Yüzde 80’e varan başarılı sonuçlar aldık. Bunların raporları bizde mevcut.
Yan etkisi var mı?
Yan etkisini görmek mümkün değil. Ayrıca bir ilaç vermiyorsunuz, “Bu otları dağdan topladım, bu iyidir” demiyorsunuz. “Keçi peyniri nereden bulursanız alın” diyoruz. Kişinin şeftaliye direnci yüksekse diğer meyveler üzerinden gidiyoruz. Ekstra birşey vermiyoruz, yiyecekleri gruplandırıyoruz. En ufak bir yan tesiri olamaz. Alerjilerde de deniyoruz. Parmaktan alınan kan, özel bir sistemle korunuyor. Tüple beraber İngiltere’ye gönderiliyor.
İngiltere dışında başka yerde yapılıyor mu?
İngiltere dışında bir de ABD’de bu testin sonuçlarına bakılabiliyor: Sonuçların gelmesi iki hafta sürüyor.
Peki 300 kişi içerisinde ortalama bir rakam versek, kaç kilo verdiriyor bir ayda?
Kilo vermek zaten kişiden kişiye değişen bir durum. Benim uygulamaya kalktığım yöntemlerde “Ya hep ya hiç” yoktur. Üç çeşit durum önümüze çıkıyor. Birisinde “Bu ürün sizin bünyenizden çok zor atılıyor. Kullanmamanızda yarar var” deniyor. İkincisinde “Sindirim sisteminizde sınırlı bir düzeyde seyrediyor” diyor. Üçüncüsünde “Bu tür yiyeceklerin bünyeniz üzerinde etkisi yok, rahatlıkla yenilebilir” deniyor. Serbest olanlar fazlalıkla tüketilmeli, yasak gibi görünenler asla yenmemeli. Sınır düzeyde olanlar dahi mümkün olduğu zaman az tüketmeli.
Diyet ürünlerinin pabucu dama atılacak gibi görünüyor bu yöntemle…
17 yıldır Türk Kalp Vakfı’nın Beslenme ve Diyet Uzmanıyım. Diyet ürünlerinin ve zayıflama ilaçlarının karşısındayım. Kesinlikle York Testi bu konuda faydalı bir yöntem.
***
Testle ilgili “Yararlı” diyenler de var, desteklemeyenler de var. Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras da bu testle ilgili olarak bir eleştiri yazısı yazdı. Uras’ın 17 Temmuz’da çıkan yazısında bakın neler var:
‘Çin Mucizesi’ ve ‘Besin Duyarlılığı’ yüzünden insanlar yemiyor içmiyor
“Varlıklı kesimdeki beyler hanımlar, “yemekten içmekten kesildi…” Parasızlıktan değil… Bir kitap ve de bir kan testi yüzünden… Varlıklı kesimdekiler şimdilerde süt içmiyor. Yağ, yoğurt, peynir gibi sütlü ürünleri yemiyor. Kırmızı et yasak. Kafaları iyice karışanlar tavuk eti, hatta balık eti de yemiyor. Her türlü şekerli ürüne el sürülmüyor. Beyaz un ile yapılmış hiçbir gıda maddesi yasak. Alkollü içki kötü. Hele fermente olanları (şarap, bira) tukaka… İyi de geride ne kaldı diyeceksiniz? Her türlü yeşilliğin çiğ, haşlanmış ve de zeytinyağı ile pişirilmişi yenilebilir. Zeytinyağı bile kararında yenilecek. Siyah ekmek yenilebilir. Zeytin yenilebilir. Fasulye, nohut, mercimek, bakla tavsiye edilir. Zeytinyağı ile pişirilmeleri şartı ile… Pilav da zeytinyağı ile pişirilecek. Börek siyah un ile yapılır, yumurta, tereyağı, peynir kullanılmaz, sebzeli olur ise izin var. Pardon… Çay kahve de yok. Bunlar genelde yenilemeyecek gıda maddeleri… Kişiye özel sınırlamalar da var. Bazılarına karpuz, kavun yasak… Bazılarına domates, hıyar yasak… Bazılarına soğan sarımsak yasak…
İnsanlar yemekten içmekten kesildi
Konuya yabancı olanlar “Olur mu böyle şey!” diyecekler… Fakat inanınız ki oluyor… Hiç olmazsa benim çevremde yaşayanlar, bana göre “perişan”, onlara göre “mutluluğa ulaşmış durumdalar.”
Bütün bunlar “zayıflamak” için değil, “sağlıklı olmak, hastalanmamak” için… Çünkü dalga dalga yayılan yeni inanışa göre “Çin Mucizesi” kitabını okuyanlar ve de “Besin Duyarlılığı” testini yaptıranlar, kitapta yazılanlara ve test sonucu belirlenen yasaklara uyarlarsa “daha sağlıklı olacaklar, daha çok yaşayacaklar.”
Çin Mucizesi isimli kitabın önce İngilizcesi geldi. Ardından da hemen Türkçeye çevrildi. (Martı Yayınevi. 296 Sayfa 19 TL) Bu kitap hemen hemen yenecek ne varsa hepsini kötülemek üzerine kurgulanmış.
Derken efendim, ardından “Besin Duyarlılığı” (Intoleransı) testi salgını başladı. (Milliyet Cadde’nin ünlü hekimi Dr. Hasan İnsel besin alerjisi ile besin duyarlılığının farklı şeyler olduğuna dikkati çekiyor.)
Besin Duyarlılığı’nı belirlemek için kan alıyorlar. O kanı laboratuvarda inceliyorlar. Ve sonra kanı alınanın önüne uzun bir liste koyuyorlar. “Sakın yumurta ve yumurtalı madde yeme… Sakın süt içme… Sakın kırmızı et yeme… Şeftali dokunur… İncir bayıltır. Greyfurt öldürür” diyerek insanın hayatını karartıyorlar… Testi bir defa yaptıran, sonuçlara inanmasa bile kafası karıştığından “rahatı, huzuru kalmıyor.” Bu gibi testler şimdilerde çok yerde farklı isimle yapılıyor. Fiyatı 1.500 TL dolayında.
Sofra muhabbeti sona erdi
Ben “yokluk kuşağı”ndan olduğumdan Anadolu insanının büyük bölümü gibi tarhana çorbası, bakla çorbası ile fasulye pilavdan hoşlanırım. Tükrük köfte dışında fazla et yemem. Fakat yemekiçmek meraklısı olan sofra adabını bilenlerle bir masa etrafında oturmaktan zevk alırım. Şimdilerde bu zevki elimden aldılar. Kiminle bir sofra etrafında buluşsak, bazıları Çin Mucizesi kitabını okudukları için öbürleri Besin Duyarlılığı testi yaptırdıkları için “Ben onu yemem… Ben bunu içmem. O bana yasak… Bu sana yasak” muhabbeti ile sofraya aç oturuyorlar, aç kalkıyorlar… Şimdi okuyucularım bana “Sonuç nedir ?” diye soracaklar? Ben kitabı aldım ve okudum. Besin Duyarlılığı testini henüz yaptırmadım… Kitabın ve testin işe yarayıp yaramadığını merak etmiyor değilim… Ama durup dururken kafamı karıştırmak istemiyorum. Kitapta yazılanlara ve test sonuçlarına göre yemekten içmekten kesilen dostlarım, arkadaşlarım “memnun olduklarını” söylüyorlar. Onlar memnun olduğuna göre mesele yok demektir. Ömürleri uzadı mı? Zaman gösterecek…”
***
PUL BİBERİ BIRAKTIRDI
İbrahim Tatlıses Kıbrıs’ta verdiği konser öncesinde York Testi ile zayıflamaya başladığını ve nasıl kilo verdiğini şöyle anlatmıştı: “Pul biber, sarımsak, mayalı içkiler, yemekler yasak, antep fıstığı yasak. Meğer onlar benim zayıflamamı önlüyormuş. Ben onları yiyince şişiyormuşum. Gece mesela salatamın içine yeşil sarımsak koyardık. Şişlik oluyordu. Merak ediyordum neden böyle olduğunu. York testiyle bunun bana kilo aldırdığını öğrendim.”
Habertürk