İlk kez 1981’de, ABD’de dikkati çeken AIDS’in tanımlanmasından sonra pek çok ülkede yaygın olduğu anlaşılmıştır. Günümüze kadar yaklaşık 25 milyon kişinin AIDS’ten öldüğü, en son verilere göre de dünyada en az 40 milyon kişinin HIV virüsü taşıdığı bilinmektedir. 2010 yılında HIV pozitif hasta sayısının tüm dünyada 80 milyon olacağı tahmin edilmektedir. Türkiyede ise bildirilen HIV taşıyıcı sayısı yaklaşık 2 bin civarındadır.
İnternational Hospital Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Hande Aygün, AIDSe yakalanan kişinin bağışıklık sisteminin zayıfladığını, çeşitli fırsatçı enfeksiyonlar ve kanserlerle mücadele edilen bir duruma yok açtığını belirtti.
Bağışıklık sisteminin çalışmaması halinde, mikropların daha kolay hastalığa neden olduğunu anlatan Dr. Aygün, “HIV pozitif kişiler yaklaşık olarak 3-15 yıl içinde AIDS olurlar.” bilgisini verdi.
Vücudun Savunması Çöküyor!
Bir HIV virüs taşıyıcısı, hastaymış gibi görünmeyebilir veya kendini hasta hissetmeyebilir. Çünkü taşıyıcılarda, semptomların ortaya çıkmasına veya ölüme yol açan şey HIV virüsünün kendisi değil, vücudun bağışıklık sisteminin çökmesiyle tamamen savunmasız kaldığı diğer enfeksiyonlardır.
Hangi Belirtiler Ortaya Çıkıyor?
HIV bulaşan bir kişide virüs alındıktan yaklaşık 3-4 hafta içinde, soğuk algınlığı benzeri ateş, yorgunluk, halsizlik gibi belirtiler olur.
Birkaç gün süren bu klinik tablodan sonar, HIV ile enfekte olan kişiler herhangi bir belirti olmadan, yıllarca normal, sağlıklı görünümde yaşamlarını sürdürebilirler. Fakat ömür boyu virusu taşır ve bulaştırır.
İlerlemiş dönmelerde ise, uzamış ishaller, kilo kaybı, lenf bezlerinde büyüme ve aralıklı ateş yükseklikleri görülebilir.
Erken Teşhis Hastalığı Geciktiriyor
Bu hastalıkta erken tanı ve tedavinin oldukça önem taşıdığını, şüpheli durumlarda kişilerin mutlaka HIV testi yaptırmalarını öneren Dr. Hande Aygün, “Anti-HIV pozitif olan kişilerin bu sonucu başka yöntemlerle de doğrulatmaları önerilir. Erken teşhis HIV virusunun başkalarına bulaşmasını önler ve AIDS hastalığına gidişi geciktirir.” dedi.
Anti-HIV antikorların “elisa” yöntemiyle ölçülebilecek düzeye ulaşması için en az 3 aylık bir süreye ihtiyaç vardır. Bu nedenle test, bulaşma olduktan 3 ay sonra yapılmalıdır. “PCR” yönteminde ise bu süre 3 haftaya kadar düşmektedir.
HIV virüsü dış ortama oldukça dayanıksızdır. Spermdeki ve vajina salgısındaki HIV, dış ortamda birkaç saatte, kuru ortamda ise yarım saatte ölür. HIV kurumuş kanda da kısa zamanda ölür. HIV virüsü dezenfektanlara oldukça duyarlıdır. Sulandırılmış çamaşır suyu HIV virüsünü 10 dakika içinde öldürür. HIV’den korunma konusunda eğitim, güvenli seks ve kondom kullanımı oldukça önemlidir. Ayrıca delici, kesici, batıcı hiçbir alet (tıbbi alet veya özel eşya) kişiler arasında paylaşılmamalıdır.
AIDS Hakkında Yanlış Bilinenler
AIDS dokunma, öpüşme, solunum gibi dış kontaklarla bulaşan bir hastalık değildir.
AIDSli bir hastaya dokunarak veya yanında bulunarak AIDSe yakalanmanız mümkün değildir.
AIDS evcil hayvanlardan, tuvaletlerden, yüzme havuzlarından, tabak ya da bardaklardan bulaşmaz.
Kaynak: Hastane.com.tr