Hipotiroid Nedir, Konjenital Hipotiroidi
Dolaşımdaki tiroid hormon düzeylerinin azalması sonucu ortaya çıkan klinik tabloya hipotiroidi adı verilir. Ağır ve uzun süreli hipotiroidi vakalarında deri altında ve interstisyel dokularda gluko-zaminoglikanların toplanmasıyla ortaya çıkan ve gode bırakmayan ödem durumuna “miksödem” denir. Hipotiroidi vakalarının % 95 inden fazlasında sorun tiroide ilişkindir (Primer hipotiroidi). % 5 inden azında ise hipotalamo-hipofizer ya da perife-rik nedenler sözkonusudur (Sekonder hipotiroidi).
Bilinen en yaygın hipotiroidi nedeni iyot eksikliğidir. İyot eksikliğinin söz konusu olmadığı ülkelerde ise tiroidektomi, radyoaktif iyot tedavisi, an-titiroid ilaç tedavisi ya da boyun bölgesine radyasyon uygulaması gibi iyatrojenik nedenler ve otoim-mun tiroiditler hipotiroidi nedeni olmaktadır.
Klinik bulgular ve Bebeklerde Hipotiroidi; Hipotiroidi, ortaya çıktığı yaşa ve tiroid hormonlarının eksiklik düzeyine göre farklı klinik özellikler gösterir.
Doğumsal hipotiroidi (kretenizm): Sporadik veya endemik olabilir. Sporadik türün başlıca nedenleri tiroid dokusunun doğuştan yokluğu (Agenezis), anormal yerleşimi (Ektopi) ya da daha ender olarak hormon sentezindeki bozukluklardır (Dishormonogenezis). Endemik guatr bölgelerinde görülen endemik kretenizmden ise hem anneye hem de çocuğa ilişkin iyot eksikliği sorumludur.
İyot profilaksisi yapılan endemik bölgelerde, hastalığın insidansmda belirgin azalma sağlanmıştır. Klinik bulgular değerlendirilerek doğumsal hipotiroidi tanısı koymak oldukça güçtür. Yenidoğan sarılığının uzaması, kabızlık, beslenme güçlüğü, kalın ses, sürekli uykuya eğilim gibi belirtiler dikkati çekebilir. Yenidoğanda nörolojik ve fiziksel gelişimin tam olarak sağlanabilmesi, hipotiroidinin erken tanı ve tedavisi ile mümkün olur. Doğumu izleyen ilk günlerde TSH ve T4 ölçümleri yapılarak replasman tedavisine başlamak gerekir. Tedavi edilmeyen vakalarda ilerki yaşlarda gelişme geriliği, boy kısalığı, büyük dil, kısık ses, deri kuruluğu, kemik yaşı gecikmesi, göbek fıtığı, yürüme bozukluğu, konuşmada güçlük, zeka geriliği gibi kretenizm bulguları ortaya çıkar.
Jüvenil hipotiroidi: Çocukluk veya adolesan çağında ortaya çıkan hipotiroidilerin nedeni çoğunlukla otoimmun tiroiditlerdir. Ancak erişkindeki hipotiroidi nedenlerinin tümü çocukluk çağı içinde geçerlidir. Büyüme geriliği, kemik yaşı gecikmesi, anlama ve kavrama yeteneğinde azalma, puberta gecikmesi, abdominal distansiyon, göbek fıtığı, rektal prolapsus gibi bulgular saptanır.
Erişkin hipotiroidisi: Hastalığa ilişkin bulguların çok hafif olduğu subklinik formdan, belirgin hipotiroidi bulgu ve belirtilerinin gözlendiği ağır klinik tablolara kadar değişik şekillerde ortaya çıkabilir. Erişkinlerde ortaya çıkan hipotiroidinin başlıca nedenlerinden biri, tiroid üzerine yapılan cerrahi girişimlerdir. Tiroid kanseri, Graves hastalığı, basit ve toksik multinodüler guatr nedeniyle yapılan yeterli girişimlerden sonra hipotiroidi kaçınılmaz bir tablodur. Ameliyatı izleyen 2. haftadan sonra TSH yükselmeye başlar, 4-6 hafta arasında belirgin hipotiroidi gelişir. Graves hastalığının radyoaktif iyotla tedavisi sonrası verilen doza bağlı olmak üzere hipotiroidi gelişebilir. Radyoaktif iyot tedavisinden sonra gelişen hipotiroidi geçen zaman sürecinde daha da derinleşir. Hashimato tiroiditi ve otoimmun tiroiditlerde hipotiroidi başlangıçta çok sessiz gelişir. Hastalık ilerledikçe miksödem hatta miksödem komasına varabilen tipik hipotiroidi bulguları ortaya çıkar.
Sekonder hipotiroidi: Tiroidden kaynaklanmayan, TSH eksikliğine bağlı hipofizer ve TRH eksikliğine bağlı hipotalamik hipotiroidiler çok ender görülen tablolardır.
Tanı: Kan TSH düzeyi ölçülür. Primer hipotiro-idide yüksek, sekonder hipotiroidide düşüktür. T3 ve T4 düzeyleri her ikisinde de düşük bulunur. T3 ve T4 ün normal sınırlarda TSH nm yüksek bulunması subklinik hipotiroidiyi düşündürür. Hipotiroidinin otoimmun bir hastalık sonucu oluştuğu düşünülüyorsa, tiroid otoantikorlarınm saptanması tanıyı doğrular.
Hipotiroidi Tedavisi
Tedavide sentetik T4 preparatları kullanılmaktadır. Erişkinlerde 50-100 mikrogram/gün (L-tiroksin) dolayında bir doz tedaviyi sağlar. Yaşlı ve kalp hastalığı olanlarda tedaviye düşük dozlarla başlanır. Bazı hastalara daha düşük veya daha yüksek dozlar gerekebilir. Bu nedenle 6 haftalık aralarla TSH ve serbest T4 düzeyleri ölçülerek doz ayarlaması yapılır.
Yeterli cerrahi girişim yapılmış Graves hastalarında ötiroid durumu sağlamak için L-T4 tedavisi gerekir. Tiroid kanseri nedeniyle total tiroidektomi, basit veya toksik multinodüler guatr nedeniyle subtotal ya da totale yakın tiroidektomi yapılmış hastalarda hem ötiroid durum sağlamak hem de TSH yi baskılayarak nüksleri önlemek amacıyla L-T4 replasman tedavisi verilir ve bu tedavi ömür boyunca sürer.