Hipnozun sihirli değnek etkisi

Hipnoz uzun yıllardır kullanılan bir tedavi yöntemi ancak, ehil ellerde yapılmazsa
fayda yerine ciddi zararlar da verebilen bir uygulama. İşte bu yanlış uygulamaların önüne geçmek ve toplumu hipnozun gerçek yüzüyle tanıştırmak için Hipnoz Enstitüsü Derneği kuruldu. Derneğin başkanı yıllardır bu alanda çalışan Dr. Cenk Kiper.

Hipnozun cinsellikten hiperaktiviteye kadar pek çok önemli rahatsızlığın tedavisinde kullanılmasına rağmen toplumda tam anlamıyla bilinmediğine dikkat çeken Kiper, “Hipnozun sihirli değnek etkisine sahip olduğu sanılıyor. Oysa gerçek kesinlikle böyle değil. Kişiler ancak kendileri isterse hipnotize olabilir ve terapi sürecine girebilir. Ve eğer uygulamayı yapan doktor terapi eğitimi almamışsa süreç başarılı olamaz” diyor.

 Hipnoz nedir diye başlayalım mı bu durumda?
Hipnoz, çevresel ve düşünsel diğer uyaranlardan kısa bir süreliğine uzaklaşarak
telkin alabilme düzeyine erişme hali olarak tanımlanabilir. Tıbbın her alanında tedavi ve tedaviye destek olarak kullanılan bilimsel bir yöntem.

 Kimler hipnoz olmakta zorlanır?
Şifzofreni, ağır paranoya gibi psikozlu hastalar hipnoz olamaz. Beş yaş altı çocuklar hipnoz olmakta zorlanır. Çok yaşlılar da hipnoza giremez.

 Rahatsızlıkları bıçakla keser gibi bitirebilir mi peki?
Öyle bir şey yok. Bu anlayışta olan ve tekniği kullanmaya kalkan kişileri eğitmek gerekiyor. Terapiyi bilmediği ve doktor olmadığı halde yurtdışında kursa gidip hipnozla terapi yaptığını söyleyenler var. Oysa hipnozu sadece tıp doktorları yapabilir.

 Hipnozla algı açıklığını nasıl sağlıyorsunuz?
Hipnoz uyku durumu değil, farklı bir konsantrasyon halidir. Bazen dışarıdan gelen baskılar yüzünden bir şeylere odaklanamayabiliriz, işte hipnoz sayesinde bu uyarıları kesiyoruz. Böylece görmeniz gereken şey ne ise daha net fark etmenizi sağlıyoruz. Kişiyi bazen yüzleşemediği, paylaşmak istemediği geçmişe döndürüyoruz. Bu sayede normalde paylaşılamayacak sorunların ortaya çıkmasını sağlıyoruz.

 Peki hipnozla öfke kontrolü nasıl yapılıyor?
Kişinin kendisi ve yakınlarına karşı hissedip bilinçaltına ittiği kızgınlık, ileride öfke patlamalarına yol açabilir. Çocukluktan beri bilinçaltına yerleşmiş olan öfke duygusu, hipnoz ve hipnoterapi sırasında yapılacak hipnoanaliz ile kontrollü olarak ortaya çıkarılır. Ayrıca hipnoz altında yaptığımız af terapisi ile hastanın hem kendini hem de kızdığı kişileri affederek şifa bulmasını sağlıyoruz

Hipnozun kullanıldığı alanlar

Ağrı, ağrısız doğum, anestezi, migren, asabi tansiyon, allerjik deri hastalıkları, sedef, siğil, tik, kekemelik, anoreksia, nervosa, bulumia nervosa, obesite, gece idrar kaçırma, sigara-alkol-madde bağımlılığı, depresyon, fobi, performans anksiyetesi, panik bozukluk, sosyal fobi, posttravmatik stres bozukluğu, çoğul kişilik bozukluğu, psikolojik bellek kayıpları, psikolojik nedenli bayılmalar, cinsel işlev bozuklukları, vajinismus, uyku bozukluğu, diş sıkma, sporda, eğitimde ve
endüstride performans arttırmak için de hipnozdan faylanılabiliyor.

ÇOCUKLARA DA YAPILIYOR

Hipnoz ile çocukların yaşadığı bazı psikolojik sorunları tedavi etmek mümkün. Çocuklarda özellikle alt ıslatma, fobi, dikkat eksikliği, konuşma bozukluğu, öğrenme sorunları, parmak emme gibi problemler hipnoterapi ile tedavi edilebilir. Bir çocuğu hipnoz etmek bir yetişkine göre çok daha kolay. Çünkü çocukların hayal güçleri renklidir, hikâyelerden çok hoşlanırlar. Ancak beş yaşından küçüklere hipnoz uygulamak zor. Hipnoz olması için çocuğun söyleneni anlaması, konsantre olması şart.