Hipertansiyonda Risk Grubunda Olan Kişiler
Sigara içenler: Sigara içmeyenlere göre kalp krizi riski 2 kat, ani kalp ölümü riski ise 2-4 kat daha fazladır.
Şişmanlar: Yaşam süresi kısaldığı ve yaşam kalitesi olumsuz etkilendiği için başta yüksek tansiyon, damar sertliği, kalp fonksiyon bozuklukları, kanser, âdet düzensizlikleri, solunum hastalıkları ve psikolojik bozukluklar çok daha fazla görülüyor.
Şeker hastalan: Her açıdan risk altındalar. Diyetlerine ve yaşam tarzına dikkat ederlerse çok daha uzun ve sağlıklı hayat sürüyorlar.
Kolesterolü yüksek olanlar: Kolesterol yüksekliği ilk başlarda hiçbir şikayete yol açmaz. Bu yükseklik zaman içinde, kolesterolün damar duvarında birikmesiyle kalp krizi veya inme gibi bir sonuçla kendini gösterir.
Tansiyonunuzu sabah akşam ölçün (Tansiyon Belirti)
Hocam peki, kan basıncı nasıl ölçülmeli ya da ne zaman ölçülmelinin değişmez bir cevabı var mı? Nasıl ölçülmesi gerektiğini anlatmıştım. Ne zaman ölçülmeli, aslında onu da kısaca söylemiştim sanıyorum: Günün değişik zamanlarında ölçmek lazım. Çünkü gün boyunca değişiklikler oluyor. Onun için biz genellikle hastalarımıza, “Bir sabah, bir akşam ölçtürün lütfen” önerisinde bulunuruz. Çünkü tansiyon sabahları daha yüksek, akşamları daha düşük olma eğilimindedir. Bu eğilim kayboluyorsa veya hep yüksek çıkıyorsa veya kullanılan ilaca göre değişiklikler görülüyorsa, biz bu takiplere göre tedavi stratejilerimizde değişiklikler yapıyoruz. Onun için devamlı ölçtürmek gerekiyor.
Sabah akşam ölçmek neyse de, bir de hastalık hastası olanlar var. Onlar nerdeyse saat başı ölçüyorlar. Her gün ölçülmesi gerekiyor mu?
Hayır! Bir kişinin kan basıncı yüksekse, yani hipertansiyonu varsa ve tedavi altına alınmışsa, kontrol altına alındığına emin olduktan sonra devamlı ölçülmesine gerek yok. Arada bir ölçülmesi yeterli. Ama kontrol altına alınana kadar daha sık ölçüm yapılmasını tavsiye ediyoruz.
Peki, evde yapılan ölçümler ile doktorun yaptığı ölçümler arasında tıbben farklılık olabiliyor mu? Bazı hastalarda doktorun karşısında kan basıncı yükselmesi oluyor. Buna, “beyaz önlük hipertansiyonu” diyoruz. Eğer böyle bir durum varsa, özellikle o zaman hastaya, ölçümleri kendisinin evde veya diğer merkezlerde yapmasını tavsiye ediyoruz. Ama böyle bir durum yoksa doktorun kendi ölçümleri ile hastanın evdeki ölçümleri arasında büyük bir fark olmuyor. O yüzden hastalara, zaman zaman, “Siz ölçtürdünüz mü? Ölçtürdüğünüz değerler nasıldı? Diyelim ki 10 defa ölçtürdünüz, bu 10 tanenin kaç tanesi yüksekti, kaç tanesi normaldi” diye sorarak, tedavileriyle ilgili cevap almaya çalışıyoruz.
Kan basıncı nasıl ölçülür,Tansiyon Takip
Peki, her evde bir tansiyon aleti bulundurulmalı mı? Ya da kişi bir şekilde ölçtürmenin bir yolunu mu bulmalı? Eczaneler, sağlık ocakları veya hâlâ çevremizde görebildiğimiz seyyar tansiyoncular var. Çünkü siz, “İnsan mutlaka merak edip tansiyonunu ölçtürmeli” diyorsunuz. Ama bunu nasıl yapacaklar?
Kan basıncı yüksek olanların evlerinde tansiyon aleti olması gayet güzel, mantıklı ama, “Kan basınçları normal olan kişilerin de evlerinde mutlaka bir tansiyon aleti olsun” diye bir tavsiyede bulunamayız. Onlar zaman zaman bir tıp merkezinde muayene sırasında, check-up sırasında veya herhangi bir nedenle kan basınçlarını ölçtürebilirler. Evdeki kan basıncı ölçümlerinde dikkat edilmesi gereken şeyler var. Bu doktor ölçerken de böyle olmalı. Kişi ölçüm öncesinde mutlaka dinlenmeli. Önce bir oturmalı, ölçüm öncesinde çay, kahve, sigara gibi kan basıncını etkileyebilecek şeyleri almamalı. İlacın öncesinde ve sonrasında, yani ilacını almadan önce ve ilacını aldıktan sonraki saatler içerisindeki kan basınçlarının kaydını yapmalı. Çünkü ilacın 24 saat etkili olup olmadığını da göreceğiz böylelikle. Verdiğimiz ilaçların 24 saat etkili olmasını istiyoruz. Bu hayat boyu devam eden bir tedavi olacağı için devamlı ilaç almak çok zor bir durum olduğundan günde tek tabletle 24 saati kontrol edebilmek istiyoruz. Bu nedenle de hastanın 24 saat boyunca kan basıncının kontrol altında olup olmadığı çok önemli. İşte bu nedenle evde günün değişik saatlerinde kan basıncı ölçülürse, 24 saat kontrol altında olup olmadığını da anlayabiliyoruz. Ev ölçümleri en az doktor ölçümleri kadar dikkatli yapıldığı zaman değer kazanıyor. (Acil Hipertansiyon)
“Büyük tansiyon”dan ve “küçük tansiyon”dan bahsetmiştiniz. Bu büyük ve küçük tansiyon neden var? Neden böyle bir ayrım yapılmış? İkisi de önemli mi, yoksa biri diğerinden daha mı önemli?
Her ikisi de çok önemli. Eskiden sadece küçük tansiyonun daha önemli olduğu düşünülürdü. Sonra “büyük tansiyon” dediğimiz sistolik kan basıncı üzerinde daha çok duruldu, değerlendirildi. Ama şimdi biliyoruz ki hem büyük hem küçük, yani hem sistolik hem diastolik kan basıncı, kardiyovasküler hastalıklar açısından aynı derecede önemli. O yüzden her ikisinin de normal değerlere çekilmesi gerekiyor. Sistolik kan basıncı daha çok damar yapımızın yaşla birlikte bozulmasıyla ilgili olarak ortaya çıkıyor. Sadece büyük kan basıncının yükseldiği durumlar da vardır. Bunlara izole sistolik hipertansiyon diyoruz. Bu durumlar için tabii bir araştırma yapmak lazım. Yaşlılığın ötesinde başka birçok faktör buna neden olabiliyor. Diastolik kan basıncı ise genelde 50-60 yaşlarına kadar yükseliyor, ondan sonra belli bir platoda duruyor. Sistolik ve diastolik kan basıncı arasındaki farkın artması da kardiyovasküler hastalıklar için ciddi bir risk faktörüdür. Biz buna “nabız basıncı” diyoruz. Nabız basıncının artması da bir risk faktörü. Buna da dikkat etmemiz gerekiyor.
Bu yüzden ister sistolik, ister diastolik olsun, her ikisi de çok önemli ve mutlaka her ikisinin de normal değerlerinde tutulması gerekiyor.
40 yaş önemli bir sınır, Tansiyon Yükselirse
Tetikte olmamız gereken bir yaş sınırı var mı? 50 yaş ve üstü için oranlar verdiniz. Acaba yüksek tansiyon için en riskli yaş grubu 50 yaş ve üstü müdür? Patent Çalışması’na da bakıldığı zaman, genellikle tansiyonun görülme yüzdesinin, sıklığının arttığı yaş sınırının 40 olduğunu görüyoruz. Demek ki 40 yaş daha önemli bir sınır, ama biraz daha alta da inebilirsiniz, belki 30 da diyebilirsiniz, ama genelde 30’undan sonra, özellikle 40’tan sonra görülme oranı arttığı için 40 yaşına gelen herkesin kan basıncıyla ilgili bir kontrolden geçmesi gerekir. Bu, sadece kan basıncıyla ilgili değil, bütün diğer kardiyovasküler hastalıklara neden olabilecek risk faktörlerinin hepsinin taranacağı genel bir kontrol şeklinde (check-up) olmalı.
Kitabımızı meslektaşlarınız da okuyacaklardır. Onları ilgilendiren önemli bir uyarıda bulundunuz: “Hangi uzmanlık dalından olursa olsun, her doktor hastasının tansiyonunu ölçmeli”. Hatta hasta da bunu kaydetmeli, değil mi hocam?
Kesinlikle! Yani normalde bizim “fizik muayene” dediğimiz, her doktorun hastasını gördüğü zaman yapması gereken muayenenin bir numaralı ölçümü, kan basıncı ölçümü olmalı. Nabza bakılması, kan basıncının ölçülmesi daha sonra diğer organlarla ilgili fizik muayenenin yapılması gerekir. Bunun için kan basıncı ölçümü asla atlanmaması gereken bir fizik muayene metodu veya fizik muayene ölçümü olmalı.
Yani kan basıncı ölçümü vazgeçilmez olmalı…
Evet, mutlaka kan basıncı ölçülmeli!
Hekim bunu bilecek…
Kesinlikle! Bütün hekimler.
Hatta hastalar da hekiminden talep etmeli, yani hastalarımızın bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor…
Haklısınız. Hastalar, “Kan basıncımı ölçmediniz doktor bey” veya “Doktor hanım, kan basıncımı lütfen bir ölçer misiniz” diyebilmeli.