Bunlar, beslenmenin bazı temel maddelerini öğrenmeniz ve uygulayabileceğiniz bir şekilde yaşamınıza katmanızla gerçekleşebilir. Sağlığınızı geliştirecek yiyecek tarzlarını seçerseniz, kalp rahatsızlıkları, kanser ve diyabet gibi hastalıklara yakalanma riskini azaltabilirsiniz.
Hayatımız yeterince zor. Bu nedenle beslenme biçiminizi değiştirirken, sizi zorlayacak katı kurallar yerine, basit ve rahatlatıcı öneriler paylaşmak istiyorum
Aldığınız kalori ile harcadığınız arasında denge sağlayın. Spor yaptığız veya çok enerji harcadığınızı düşündüğünüz gün, biraz ölçüyü kaçırabilirsiniz ama hiç hareket etmediğiniz bir dönemde yediklerinizi abartmak, fazla kalorinin çok hızlı olarak yağa dönüşmesi ve genetik yapıya göre kalça veya karnınıza yapışması anlamına gelir.
Yüksek yağlı veya kalorili besinleri yasaklayıp, tamamen hayatınızdan çıkartmayı bir süre başarabilirsiniz, ama kısa bir süre sonra mahrumiyet duygusu ve yasağı delme arzusu tamamen yoldan çıkmanıza sebep olabilir.
O nedenle,bu tür besinlerin yeme sıklığını azaltmak daha doğrudur. Örneğin, her hafta risotto veya mantı yerine her ay bir defa yemeye çalışarak denge yaratabilirsiniz. Büyük porsiyonları bir arkadaşınızla paylaşmak da iyi bir tercihtir.
İştahınızı kontrol etmekte zorlanırsanız, bol sebze, meyve, kabuklu tahıl ve baklagil tüketimine ağırlık verin şekerli yiyecekler iştahınızı daha çok açabilir. Karbonhidrat, lif, vitamin ve mineral yönünden zengin, yağ oranı düşük ve kolesterol içermeyen sebze, meyve, tahıl ve baklagilleri tüketin. Taze ve bölgenizde yetişenleri tercih edin.
Vücudumuzun hemen hemen yüzde 75’i sudur. Su, sağlıklı beslenmede hayati önem taşır. Su, sistemimizin temizlenmesine, özellikle idrar kesesi ve böbreklerimizin, toksinlerin atılmasına yarar. Üstelik tokluk hissi verir. Su içmekte zorlanıyorsanız sıcak su içine limon ve 1-2 dilim taze zencefil ekleyerek farklı bir içecekmiş gibi içmeyi deneyin.
Dilara Koçak
Kaynak: Hastane.com.tr