Hepatit B Virüsü (HBV)
HBV ile oluşturulan karaciğere ait bir enfeksiyon hastalığıdır. Dünyanın en önemli sağlık sorunlarından birisidir. Çünkü tüm dünyada 2 milyardan fazla insan bu virüsle karşılaşmıştır. Her yıl yeni 50 milyon hepatit B olgusu izlenmekte olup, yaklaşık 350 milyon kişi HBV taşıyıcısıdır. Ülkemizde yaklaşık olarak 3 milyon bireyin HBV’nin kronik taşıyıcısı olduğu tahmin edilmektedir. HBV virüs yapısında, kılıfta HB yüzey antijeni (HBsAg), bunun altında kapsülü oluşturan çekirdek bölgesinde ise HB Core antijeni (HBcAg), HBe antijeni (HBeAg) ile DNA’ya bağlanmış bir polipeptid bulunur.
HBV tüm vücut sıvılarında bulunur. Dört temel bulaşma yolu vardır. Parenteral, seksüel, horizantal, perinatal (vertikal). Parente-ral bulaşmada virüsle bulaşmış kan, kan ürünleri, alet, iğne, enjektör, tıraş bıçağı gibi faktörlerle bulaşma söz konusudur. Sık sık kan, kan ürünleri, pıhtılaşma faktörleri verilen, perkütan girişim yapılan hastalarla, kanla direk teması olan hastane çalışanları (hekim, hemşire, laborant vb.) daha büyük risk altındadır. Ülkemizde sağlık personelinde %40 oranında Anti-HBsAg bulunmuştur. İnsanların kalabalık bir halde yaşadığı aile, okul, kreş, kışla gibi yerlerde horizantal bulaşma önem taşır. Bu tip bulaşma, kan, tükrük gibi vücut sıvılarının derideki çatlaklarla teması sonucu oluşur. Perinatal bulaşma, doğum öncesi plesenta aracılığıyla, doğum sırasında vajinal sekresyonlar ve kanla, doğum sonrası sütle olan bulaşmadır. Bu tip bulaşma HBV nin önemli yayılma yollarından biridir.
Seksüel yolla bulaşmada, birden fazla partneri olanlar ve daha önce seksüel yolla bulaşan başka bir hastalığı olanlarda risk daha fazladır.
HBV nin kuluçka dönemi 28-180 (ortalama 70-80) gündür. Hastaların %65′ inde anikterik, %25’inde ikterik şekilde görülür. Yetişkinlerin %10′ unda enfeksiyon kronikleşir. Fulminan seyir %1-2 olguda izlenir. Yenidoğanda kronikleşme %100′ dür.
Belirti ve Bulgular
Sinsi başlar, kızarıklık, artralji, ürtiker, ciddi hastalık hatta ölüm (tüm vakaların %1’i) görülür. Kronik aktif HBV enfeksiyonu taşıyıcıların %25’inde gelişir. Bu enfeksiyon taşıyıcıları karaciğer kanseri ve siroz için risk oluşturur. HBV geçirenlerde geçirmeyenlere göre karaciğer kanseri görülme oram 300 kez daha fazladır.
Tanı
HBV enfeksiyonunun tanısında viral serolojik göstergelerden yararlanılır. HBsAg HBV ile temastan sonra, kuluçka döneminde, transaminazlar yükselmeden önce serumda belirir. Hastada belirtiler izlendiğinde HBeAg, HBV, DNA ve DNA polimerez de ortaya çıkar. HBsAg 2-6 ay içinde kaybolur. Bir boşluk ardından spesifik anti-HBs antikorlan belirir. Bu boşluk pencere döneminde Anti HBc IgM enfeksiyonun tek göstergesidir. HBsAg 6 aydan daha fazla devam ederse, hastalığın kronikleşmesi söz konusudur. HBeAg, HBsAg ile birlikte serumda izlenir. HBeAg’nin kaybolması, spesifik Anti-Hbe antikorunun belirmesi iyileşmenin bir bulgusudur.
Hepatit B Virüsü (HBV) Tedavi ve Bakım
Hastalığın istirahat dışında belli bir tedavisi yoktur. Aşırı bulantı kusma durumunda, başka bir hastalığın varlığında, fulminan ve/veya kolestatik seyirli hastalar hastaneye yatırılarak izlenmelidir. Hastanede izlenen akut HBV enfeksiyonlarında tedavi genellikle destekleyicidir. Fulminan hepatitlerde ve uzun süreli, ağır seyreden vakalarda bazen antiviral ilaçlarla tedavi denenir.
Hepatit B’de bakım hepatit A’ da olduğu gibi semptomlara yöneliktir, Hastanın serumunda HBsAg (-) oluncaya kadar kan ve kan sıvılarıyla ilgili önlemler alınır.
Korunma
HBV enfeksiyonundan korunmada HBV immun globulini (HBİG) ile HBV aşısı önem taşır. HBV ile bulaşmış gereçlerden deri, ağız, mukoza yoluyla geçiş, HBV enfeksiyonu geçiren bireyle cinsel temas ve HBV enfeksiyonlu anneden bebeğe vertikal bulaşma durumunda HBV immun globulini ile profilaksi gereklidir. HBV aşısı 0, 1, 6 veya 0,1, 2,12. Aylarda deltoid kas içine uygulanır. Son dozdan sonra erişkinlerde %90, çocuk ve bebeklerde %95 oranında yeterli antikor düzeyi oluşur. Son aşı dozundan 1-6 ay sonra bakılan Anti-HBs titrasyonu-na göre, aşıya yanıt gruplandınlır:
1. Yanıt vermeyenler, Anti-HBs saptanmayanlar,
2. Yeterli yanıt vermeyenler; Anti-HBs (+) olup, düzeyi 10mlU/ml’ nin altında olanlar,
3. Düşük düzeyde yanıt verenler; Anti-HBs düzeyi 10-1 OOmlU/ml arasında olanlar,
4. Normal yanıt verenler; Anti-HBs düzeyi lOOmlU/ml’ nin üstünde
olanlar, 5.Yüksek düzeyde yanıt verenler; Anti-HBs düzeyi 1000mlU/mr nin
üstünde olanlar
İlk 2 grupta aşılanmanın yaran olmamıştır. 3. gruptakilere 1-2 yıl sonra 1 doz rapel aşı önerilir. 4 ve 5. Gruplarda ise aşının 5-7 yıl süreli yeterli koruyuculuğu vardır.HBV aşısı, temas öncesi rutin olarak sağlık personeli, kan bankası çalışanlan, hemofili, talasemi gibi sık kan ve kan ürünleri verilen, hemodiyaliz programına alınan hastalara, IV ilaç kullanma alışkanlığı olanlara, HBsAg (+) anneden doğmuş bebeklere, mahkumlara, genelev ka-dmlanna, ilk yardım yapan kişilere (polis ve itfaiye ekibi gibi), homoseksüellere vb. önerilmektedir. Temas sonrasında ise donörün HBsAg (+) olduğu biliniyorsa, bulaşma belli oluncaya kadar HBİG verilir. HBV den korunmada üniversal önlemleri yerine getirme son derece önemlidir.