Hamilelik, sürekli kabızlık ve tuvalette uzun oturmak nedeniyle 50 yaş civarındaki her iki kişiden birinde görülen hemoroid, makat bölgesindeki damarların genişlemesi olarak tarif ediliyor. Tanısı ise klinik muayenenin yanı sıra rektoskopi ve anoskopi muayenesi ile konuluyor.
Rahatsızlıktan kısa süren, acısız yöntemlerle kurtulmak mümkün. Ancak erken dönemde tedaviye başlamak rahatsızlığın ilaçla tedavisini sağlıyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cihan Uras, hastalıkla ilgili en önemli yakınmanın kanama olduğunu belirterek, şunları söylüyor:
Hastalığın başlangıç döneminde sadece kanama yakınması varken, daha sonraki dönemlerde kanamaya dışkılama sırasında makatta oluşan şişlikler de eşlik eder. Hemoroid ilerledikçe bu şişlikler artık içeriye girmez hale gelir.
Hasta ancak yattığında, rahat ettiğinde bunlar kaybolur ve daha ileri dönemlerde ise artık hasta yatsa da istirahat etse de şişlikler içeriye girmez ve tamamen dışarıda kalır. Özellikle ilerlemiş olduğu dönemlerde hemoroid pakelerinin dışarı çıkmış olması nedeniyle makat devamlı ıslak hale gelir.
Makat ıslaklığı nedeniyle kaşıntı da diğer yakınmalara eklenir. Bir de hemoroidin akut dönem özellikleri vardır. İç hemoroidler dışarıya çıkar, içeriye giremez ve şişer. İçleri kanla dolar. Bu dönemde makatta büyük, şişkin bir kitle oluşur ve bu safha çok ağrılıdır.”
Makatın içerisinde mukoza denilen iç tabakanın altında bulunan hemoroidal damarların etrafında elastik bir doku bulunuyor. Bu sıkı doku hemoroidal damarların dışarı çıkmasını engelliyor. Prof. Dr. Uras, kadınlarda gebelik, kabızlık, tuvalette uzun süre oturup fazla ıkınmak gibi nedenlerin bu elastik dokuyu gevşettiğini dile getiriyor.
Hemoroidin tedavi edilse bile tekrarlayabileceğini söyleyen Prof. Dr. Ünalmışer, bunun birinci sorumlusu olarak ameliyatı yapan cerrahı gösteriyor:
“Eğer cerrahi teknikte bir eksiklik varsa tekrarlayabilir. Örneğin, iç ve dış hemoroidi olan hastada hemoroid başlangıç noktasından bitim noktasına kadar çıkarılmazsa, yani artık hemoroid dokusu bırakılırsa, bu bir müddet sonra tekrarlayan hemoroid olarak görülüyor.”
Hastaların en çok korktuğu noktalardan biri de ameliyat sonrası ağrılar. Bunun cerrahi bir teknikle engellendiğini ifade eden Prof. Dr. Ünalmışer, “Anal dilatasyon işlemiyle orada büzücü kasın felç edilmesi halinde hasta ameliyat akşamını ağrısız geçirebiliyor.
Hastalar operasyondan sonra 1-2 gün istirahat ediyor ve daha sonra normal yaşantısına dönebiliyor. Kişinin beslenme düzenine de herhangi bir sınırlama getirilmiyor. Başarılı bir ameliyatla, hemoroid hastaları ameliyat öncesindeki tüm şikayetlerinden kurtulabilir” diyor.
Hemoroidi Engellemek İçin Neler Yapılmalıdır?
Bunca sıkıntıya neden olan hemoroidden korunmak için neler yapmalı? Prof. Dr. Cihan Uras, bunun için beslenme ve tuvalet alışkanlıklarını değiştirmek gerektiğini belirtiyor. Posadan zengin bir beslenme tarzının benimsenmesi gerekiyor.
Tuvalette uzun zaman geçirmek, gazete okumak, fazla ıkınmak gibi kimi alışkanlıkları bırakmak da önemli. “Çocuklarımıza tuvalete ihtiyaç duydukları anda gitmeleri ve orada uzun zaman geçirmemeleri gerektiğini öğretmeliyiz” diyen Prof. Dr. Cihan Uras, böylece ileride oluşacak kimi şikayetlerin de önüne geçileceğini ifade ediyor.
Spor yapmak da işe yarıyor. Barsak hareketlerini düzenleyen egzersizler, kabızlığı önlediği için hemoroid gelişimini de engellemiş oluyor. Ancak ata ya da bisiklete binmek gibi sporlar önerilmiyor.
Prof. Dr. Selçuk Ünalmışer, birinci derece hemoroidlerde cerrahi tedavinin önerilmediğini, bunun yerine suya oturma banyosu, bazı merhemler ve ağızdan alınacak ilaçlarla tedavinin planlandığını söylüyor.
Kaynak: Hastane.com.tr