Hava Kirliliği Nedir, Hava Kirliliği Nedenleri İle İlgili Bilgiler
Hava kirliliği, doğal ya da insanların faaliyetleri sonucu atmosfere karışan her türlü kirleticilerin etkisiyle havanın doğal bileşimlerinin değişmesiyle ekosistemi olumsuz yönde etkilemesi olayı olarak tarif edilir. Hava kirliliğinin sebebi volkanizma, orman yangınları, toz fırtınaları gibi doğal olaylar olabileceği gibi fabrika, otomobil egzoz gazları gibi insan kaynaklı faaliyetler de olabilir. Hava kirliliğinin temel kaynağı yanma olayına dayanmaktadır. Kalitesiz yakıt kullanımı, motorlu taşıtların sayısının artmasından dolayı egzoz gazlarının artışı hava kirliliğinin artışını sağlamaktadır.
Hava kirliliğinin sebeplerinden biride sistir. Sis küçük su moleküllerinin havada asılı halidir. Su buharı taşıyan sıcak hava, ani soğukla karşılaştığında yoğunlaşarak sisi meydana getirir. Sis, atmosferin yüksek kesimlerine çıkması gereken karbon parçacıkları, karbon monoksit, hidrokarbon gibi kirlilik yapıcı maddeleri tutar.
Yeryüzüne yakın bölgelerdeki sıcak hava yukarıya doğru hareket ederken kirletici maddeleri de yukarıya taşır. Kirli hava oluşan hava sirkülasyonu ile diğer bölgeleri ve ülkeleri etkisi altına alır.
Kirli havanın içinde bulunan sülfür dioksit gazı su ve oksijenle reaksiyona girerek sülfürik asidi meydana getirir. Sülfürik asit solunum yollarında mukus salgılanmasına neden olur ve öksürükle dışarı atılır. Atmosferde ısınan havanın yükselmesiyle yerini soğuk hava alır.
Asit Yağmuru Nedir, Asit Yağmurları Çevreye Etkileri
Asitler havada bulunan su buharıyla reaksiyona girerek karbonik asidi meydana getirir. Normal yağmurun pH’sı 5.4 civarındadır. Asit yağmurları ise sülfürik asit ve nitrik asit gibi daha kuvvetli asitlerin yağmur suyunda oluşmasıyla meydana gelir.
Fabrikaların yüksek bacalarından ve egzozlardan çıkan sülfür dioksit ve azot oksit gazları havaya karışır. Hava akımı esnasında buhar halindeki su ve oksijenle reaksiyona girerek sülfürik asit ve nitrik asit oluşturur. Asitli su buharı bulutlara katılarak onun bir parçası haline gelir ve hava akımıyla çok uzak bölgelere taşınabilir. Buralara yağmur, kar, dolu ve sisle yeryüzüne ulaşırken çevre felaketine neden olur. Asit yağmurları topraktan derelere, ırmaklara ve göllere taşınır. Asit yağmurlarının göllere etkisi toprak ve derelere olan etkisinden daha fazladır. Göl suyunun, asitliği ve metal tuzlarının yoğunluğu artar. Bunun sonucu olarak göl ekosistemi zarar görür.
Asit yağmurlarının olumsuz etkisi ilk defa yetmişli yılların başında Orta Avrupa ülkeleri ve özellikle Almanya’da bitkiler üzerinde görüldü. Önce köknar bitkisinde daha sonra ladin ve diğer bitkilerde aynı hastalıklar görülür ve bu bitkiler ölmeye başlar. Bu hastalık, özellikle SO2 ile N oksitleri, bunun yanı sıra ağır metaller ve ozon gibi hava kirletici etmenlerin etkili olduğu tespit edilmiştir.
Havadaki bu zararlı maddeler, çamların ibrelerinde stomaları koruyan mumsu örtü ve kutikulayı kaplar. Daha sonra rahatça bitkiye girerek hücre çeperi ve organellere zarar verir. Fotosentezin bloke edilmesi hücre ile dokuyu öldürür. Asit yağmurlarından bitkiler yaprakların yanı sıra köklerde zarar görür. Asit yağmurunun toprağa karışmasıyla toprağın asitliği artar. Asitliğin artmasıyla topraktaki zehirli metal iyonları serbest kalır. Bu iyonlar bitkilerin ince kök sistemine zarar vererek, su ve besin alımını engeller ve bitki kurumaya başlar.
Karbon Monosit (CO)
Karbon monoksit (CO) zehirli bir gazdır. Eksoz gazları havadaki karbon monoksitin en önemli kaynağıdır. Dünyada her yıl 350 milyon ton karbon monoksit havaya verilmektedir.
Karbon monoksit kanda alyuvar hücrelerine girerek hemoglobin ile sıkıca bağlanarak oksijenin bağlanmasını önler. Dokulara oksijen taşınamaması baş dönmesi, baş ağrısı ve halsizliğe sebep olur. Karbon monoksit yoğunluğunun % l’i geçmesi ölüme sebep olabilir.
Civa
Petrol ve kömür yakılması, maden çıkarılması ve filizlerin eritilmesi gibi faktörlerle civa buharı havaya karışır. Havada civa miktarının artması böbrekte ve sinir sisteminde tahribata ve ölümlere yol açar.
Kurşun
Kurşun da civa da olduğu gibi eksoz gazlarından, madenlerden, maden filizlerinin eritilmesinden ve kömürün yakılmasıyla havaya karışır. Havadaki kurşunun en önemli kaynağı egzoz gazlarıdır. Kurşun motorun daha verimli çalışmasını sağladığı için benzine katılmaktadır. Kutsun zehirlenmesinin belirtileri baş ağrısı, irkilme, aşırı yorgunluk ve depresyondur. Kurşun zehirlenmesi beyinde, karaciğerde ve böbrekte çeşitli hasarlara sebep olmaktadır.
Warning: A non-numeric value encountered in /var/www/vhosts/acilservis.pro/httpdocs/wp-content/themes/acilservis/inc/function-opt.php on line 949
Hava kirliliği Alm. Luftverschmutzung (f), Fr. Pollution (f) de l’air. İng. Air pollution. Atmosferin saflığını bozan kirletici maddelerin havadaki konsantrasyonlarının insanların huzurunu kaçıracak, rahatını bozacak, sağlığa zarar verecek, hayvanlar, bitkiler, bina, eşya, elbise ve cansız varlıklar için zararlı olacak sınırlara varması. (Bkz. Çevre Kirlenmesi)
Havanın, doğal yollarla ya da insanlann çeşitli etkinlikleri sonucuatmosfere karışan katı, sıvı ve gaz hâlindeki kirleticilerinetkisiyle fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinindeğişerek, insan ve diğer canlılar ile cansız varlıkları olumsuz yöndeetkileyebilecek duruma gelmesi, hava kirliliği olarak tanımlanmaktadır. Bu olay,önemli miktarda can ve mal kaybına neden olması halinde bir afet olarakdeğerlendirilmektedir.
Volkanizma, orman yangınları, toz ve kum fırtınaları ve bitki örtüsü,doğal kirleticikaynaklardır. Kentsel ve endüstriyel faaliyetlerise, beşerî kirleticilere kaynak oluşturmaktadır.
Atmosfere karışan kirleticilerin yoğunluğu, dolayısıyla yoğun hava kirliliğinin yaşanması, havaya verilen kirleticilerin miktarları yanında, oranın kli-matolojik-meteorolojik ve jeomorfolojik özellikleriyle de doğrudan ilişkilidir.
Çukur alanlar, etrafı dağlarla çevrili düzlükler ve dolayısıyla platolar ile rüzgârsız alanlar, özellikle kışın oluşan yer inversiyonunun hava kirliliğinin çok yoğun olarak yaşandığı yerlerdir
Hava kirliliğinin verdiği zararlar aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
• Özellikle fosil yakacakların yanması sonucu atmosfere verilen maddeler ile atmosferde çeşitli nedenlerle oluşan bazı kanserojen maddeler insan yaşamını olumsuz yönde etkiler.
• Atmosferin en alt bölümündeki ve buradan yeryüzüne inen çeşitli kirleticiler bitki ve hayvanların yaşamı üzerinde olumsuz etkiler yaratır.
• Bazı kirleticilerin uzun dalgalı yer radyasyonunu tutma özelliğine sahip olması, bazılarının ise ozon tabakasının incelmesine katkıda bulunması nedeniyle atmosferin sera etkisi artar ve küresel ısınmaya doğru bir gidiş olur.
• Hava kirliliğiyle ilişkili olarak oluşan asit yağmurları, canlı ve cansız çevreye büyük zararlar verir.
•Su ve toprak kirliliğine neden olduğundan ekolojik dengenin bozulmasıyla çevre sorunlarının yaşanmasına büyük can ve mal kayıplarına neden olur.
• Tarihî, sanatsal ve kültürel varlıklar üzerindeki olumsuz etkileri sonucu büyük ekonomik ve kültürel olumsuzluklar ortaya çıkar
Genel olarak yoğun hava kirleticileri ile sili oluşturan suyun birleşmesi sonucu, sülfürik asit (II^SO,) oluştuğundan sisli havalarda hava kirliliği, afet halım almakta, büyük can ve mal kayıptan görülmektedir. Nitekim bugüne kadar hava ikililiğinin birçok ülkede. örneğin, Belçika, ABD, Meksika VC İngiltere’de ölümlere neden olduğu görülmüştür. 1952 yılında Londra’da 5 gün içindi 1000 kişinin hayatını kaybettiği, hayvan ve bitki varlığının büyük zarar gördüğü hava kirliliği, sis olayı bugün hile önemini korumaktadır.
Yine Londra’da duman ve sisin yoğun olduğu bir dönemde 1873 yılında 700 kişi 1911 yılında ise 1150 kişi, Belçika’da 1990 yılında 63 kişi. ABD’de Pensivanya’da 20 kişi yaşamını yitirmiştir.
Hava kirliliği, meteorolojik klimantolojik ve jeomorfolojik özellikleri ile sosyo-ekonomik yapısı nedeniyle ülkemizde özellikle de büyük kentlerimiz için önemli bir sorun olmaktadır. Ancak ülkemizde görülen hava kirliliği Türkiye içinde ki kirleticilerden değil, diğer ülkelerden gelen kirleticilerin birikmesiyle de oluşmakladır.Bunun sonucunda özellikle kirliliğin yoğun olduğu kış mevsiminde ve büyük kentlerimizde, sağlıklı bir veri olmasa da, solunum yolu hastalıklarında ve ölümlerde artış olduğu, doğal ve beşerî çevrenin çok büyük zarar gördüğü bilinmekledir
Asit yağmurlarının verdiği zararlar aşağıdaki şekilde özetlenebilir.
• İnsan sağlığı olumsuz yönde etkilenmekte, hastalık ve ölüm oranlarında artış olmaktadır.
• Toprak ve su ortamlarının asit dengesi bozulmakta canlı yaşamı tehlikeye girmektedir.
• Doğal ve kültür bitkileri ve özellikle de ormanlar ile hayvan varlığı büyük zarar görmektedir.
• Tarihî, sanatsal ve kültürel varlıklar üzerindeki olumsuz etkileri sonucu büyük ekonomik ve kültürel olumsuzluklar ortaya çıkar
Genel olarak yoğun hava kirleticileri ile sili oluşturan suyun birleşmesi sonucu, sülfürik asit (II^SO,) oluştuğundan sisli havalarda hava kirliliği, afet halım almakta, büyük can ve mal kayıptan görülmektedir. Nitekim bugüne kadar hava ikililiğinin birçok ülkede. örneğin, Belçika, ABD, Meksika VC İngiltere’de ölümlere neden olduğu görülmüştür. 1952 yılında Londra’da 5 gün içindi 1000 kişinin hayatını kaybettiği, hayvan ve bitki varlığının büyük zarar gördüğü hava kirliliği, sis olayı bugün hile önemini korumaktadır.
Yine Londra’da duman ve sisin yoğun olduğu bir dönemde 1873 yılında 700 kişi 1911 yılında ise 1150 kişi, Belçika’da 1990 yılında 63 kişi. ABD’de Pensivanya’da 20 kişi yaşamını yitirmiştir.
Hava kirliliği, meteorolojik klimantolojik ve jeomorfolojik özellikleri ile sosyo-ekonomik yapısı nedeniyle ülkemizde özellikle de büyük kentlerimiz için önemli bir sorun olmaktadır. Ancak ülkemizde görülen hava kirliliği Türkiye içinde ki kirleticilerden değil, diğer ülkelerden gelen kirleticilerin birikmesiyle de oluşmakladır.Bunun sonucunda özellikle kirliliğin yoğun olduğu kış mevsiminde ve büyük kentlerimizde, sağlıklı bir veri olmasa da, solunum yolu hastalıklarında ve ölümlerde artış olduğu, doğal ve beşerî çevrenin çok büyük zarar gördüğü bilinmekledir.
Kaynak