Değişen hava şartlarında veya yağmur yağacağı zaman hastaların duyduğu ağrı, kesinlikle psikolojik değildir ama doktorlar da bu konuda bir görüş birliğine varmış değillerdir. Hastaların şikayetçi oldukları hava şartlan da çok çeşitli ve birbirleriyle çelişkilidirler.
Romatizma, en çok kol ve bacak eklemlerinde, sırt ve boyun kaslarında ya da vücudun başka bölgelerinde kendini gösteren, ağrı ve sızıları tanımlamak için kullanılan genel ve belirsiz bir terimdir.
Tedavide hastalığın özüne inilmek istenilir ama hasta için öncelik ağrının giderilmesindedir. 1950 yılından sonra gerçekleştirilen çalışmalar sayesinde romatizmanın anatomik ve klinik biçimleri sınıflandırılmış ve o zamana kadar pek etkin olmayan tedavide ilerlemeler görülmüştür.
Romatizma hastalarının şikayetçi oldukları hava şartlan değişiktir. Bir kısmı hava değişmeden önce ağrıları hissettiklerini, bir çeşit hava tahmini yapabildiklerini söylerlerken bir kısmı da hava değiştikten sonra ağrılarının arttığını söylemektedirler.
Hava şartlarındaki değişiklikler de farklıdır. Kimi hava basıncı, kimi sıcaklık kimi de nem miktarındaki değişiklikten, kimi artıştan kimi de azalmadan şikayetçidir. Bir kısmı değişiklikleri evin içinde hissettiklerini bir kısmı da açık havaya çıkınca ağrılarının arttığını söylemektedirler.
En çok şikayetçi olunan durum, hava basıncı düşerken nem oranının da beraber değişmesi yani yağmur gelmeden önce olan değişikliktir. Hava şartları ile kemikler, eklem yerleri, buralardaki elemanlar ve sıvılar arasında bilimsel bir ilişki halen kurulamamıştır ama bunca hastanın şikayetini de göz ardı etmek mümkün değildir.
Sırları daha yeni çözülen ve çok geniş bir alanı kapsayan romatizma hastalığından muzdarip ve hava şartlarının ağrılarını arttırdığından şikayetçi olan hastalara, doktorların şimdilik önerdikleri tek bir tedavi yöntemi var. Havası daha kuru ve bol güneşli bir yere yerleşmek.