Hamilelik genel olarak 9 aylık bir süreç olarak düşünülüyorsa da, planlanan hamileliklerde bu süreç daha uzundur. Çünkü bebek için karar veren çift yavaş yavaş tempolarında değişikliklere giderler. Genelde sigara içimi sona erdirilir. Alkol alımı sınırlandırılır veya tamamen kesilir. Doktora sorulmadan aklına estiği gibi ilaç kullanımı alışkanlıkları da sona erdirilir.
Bu soru klinik uygulamalarda en sık karşılaştığımız soruların başında gelmektedir. Sorunun cevabını vermek yalnızca ülkemizde değil tüm dünyada çok zordur. Çünkü hemen hemen tüm toplumlarda toplumun bir kısmı bunun gelişmekte olan bebek için zararlı olacağını düşünürken,diğer kısmında tam tersi düşünce hakimdir. Ne yazık ki bu fikir ayrılığı kadın doğum hekimleri arasında da mevcuttur. Bazı hekimler daha seçici davranmakta ve ilk trimesterdan sonra saç boyatmaya izin vermektedir.
Yapılan çalışmaların hiçbirinde hamilelikte saç boyatmanın zararlı olabileceğine yönelik herhangi bir bulgu elde edilememiştir.
Saç boyaları hakkında en çok araştırma yapılan kozmetik ürünleridir. Kadınların ayda 1 yada 2 kez saçlarını boyattıklarında kullanılandan çok daha fazlası ile yapılan hayvan deneylerinde gelişmekte olan fetusta herhangi bir teratojen (anomaliye sebebiyet verici) etki saptanamamıştır.
Bilinen bir başka gerçek ise saç boyalarındaki kimyasal maddelerin hemen hepsinin yüksek düzeyde toksik olmadığıdır.
Konu hakkında dünyadaki en saygın kurumlardan biri olan ve üreme sistemi üzerindeki potansiyel riskleri inceleyen Amerikan Teratoloji Enformasyon Servisi, “eldeki veriler sınırlı olmasına rağmen çok büyük bir olasılıkla hamilelikte saç boyatmak güvenlidir” şeklinde görüş bildirmektedir.
Benzer şekilde Amerikan Obstetrisyenler ve Jinekologlar Cemiyeti (ACOG) da hamilelikte saç boyatma ve permanın sakıncalı olmadığını yayınladığı bültenlerde duyurmuştur.
Bazı doktorlar hastalarına bitkisel özlü saç boylarını kullanmalarını önermektedirler. Piyasada bu türden çok sayıda ürün bulunmaktadır. Ancak bu ürünlerin içerikleri incelendiğinde tıpkı kimyasal boyalarda olduğu gibi pek çok katkı maddesinin bulunduğu kolaylıkla görülebilir.
Eğer doktorunuz saçlarınızı boyatmanıza izin vermiyorsa yada boya için ilk tirmesterin bitmesini beklemenizi öneriyorsa Ona hangi gerekçeyle ve hangi bilimsel veriye dayanarak izin vermediğini sorun.
Konu hakkında dünyadaki en saygın kurumlardan birisi olan ve üreme sistemi üzerindeki potansiyel riskleri inceleyen Amerikan Teratoloji Enformasyon Servisi, “eldeki veriler sınırlı olmasına rağmen çok büyük bir olasılıkla hamilelikte saç boyatmak güvenlidir” şeklinde görüş bildirmektedir.
Benzer şekilde Amerikan Obstetrisyenler ve Jinekologlar Derneği (ACOG) da hamilelikte saç boyatma ve permanın sakıncalı olmadığını bültenlerinde duyurmuştur.
Tüm bu bilgiler ışığında gebelikte saç boyatılmasının şu ana kadar bilinen herhangi bir sakıncası bulunmamakla birlikte fetusun oluşum dönemini kapsayan ilk üç ay içinde bu işlemden kaçınma (veya en azından dip boya yaptırmama) yönünde bir tedbir alınabilir.
Gebelik kişilerin psikolojik durumlarını da yakından ilgilendiren bir süreç olduğu için biz gebelerin kendilerine bakmalarını, saçlarını diledikleri şekilde boyatıp makyajlarını gönül rahatlığı ile yapmalarını kendilerine önermekteyiz.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. HÜSEYİN MUTLU hamileyken saçlarını boyamak isteyen bayanlara tavsiyelerini aşağıdaki maddeler halinde sıralayabiliriz.
• Hamilelikte saç boyamayı mümkünse ilk 3 aydan sonraya erteleyin. Toksikoloji ile ilgili bir kuruluşun (OTIS) yaptığı bu konudaki çalışmalarda saç boyasının hayvanlarda insan için uygulanabilecek dozun 100 katı verilerek araştırılmış ve anomali riskinin artmadığını bildirmiştir. Bu iyi bir haber, fakat aynı kuruluşun diğer bir araştırmasında az da olsa düşük riskini arttığı bildirilmektedir.
• Saç boyaları uygulanırken kafa cildine mümkün olduğu kadar temas az olmalıdır. Eğer evde uygulanacaksa ellerde mutlaka eldiven olmalıdır. Aynı şekilde bu işi yapan profesyoneller yani kuaförler hamile ise mutlaka eldiven kullanmalıdır.
• Saç boyamasının yapıldığı ortamın havalandırılması da önemlidir. Çünkü boya yapılan ortamdan havaya birçok ağır metaller ve amonyak türevleri yayılır ve nefes yoluyla vücuda geçebilmektedir.
• Uzun süreli boyalar yerine kısa veya geçici boya kullanılması önerilmektedir. Uzun süre kalıcı boyalarda boyanın saçta kalmasını temin eden fiksasyon maddeleri boyadan daha zararlıdır.
• “Bizim saç boyamız bitkiseldir” sözüne pek itimat etmemelisiniz. Zira boya bitkisel kaynaklı olsa da başarılı olması için firmaların bildirdikleri veya bildirmedikleri birçok yan madde de vardır. Saç boyaları Sağlık Bakanlığı denetiminde olmadığından içerikleri ilaçlar kadar net değildir.
• Eğer kuaför iseniz ve saç boyası uygulayan bir anne adayı iseniz çalışmaya tabii ki devam edebilirsiniz ama imkan oldukça ortamın havalandırılmasına özen gösterin ve mutlaka uygun eldiven kullanın. Uzun süre ayakta kalmayın ve özellikle ilk 3 ayda çalışma sürenizi azaltın.
• Bitkisel boyalar içinde saf kınanın uzmanlar tarafından emniyetli olduğu bildiriliyor. Fakat piyasada bulunan kına adı altında birçok üründe ilave maddelerin de olduğu vurgulanmaktadır.
Son söz olarak bu yazıdan çıkarılacak mesaj, “Sakın saçınızı boyatmayın, kendinize bakmayın” değildir. Aksine, “Saçınızı da boyatın ama belli kurallara uyarak.” Hatta cildinizde ve saçınızda sorunlar da baş gösterdiyse uzmanına da danışın. Saçınıza uygun ilave losyonlar kullanabilirsiniz. Hatta kuaförünüze hamilelik sürecinde daha rahat kullanabileceğiniz uygun bir saç stili için bile görüş alabiliriniz.