Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit Türsen, kadın ile birlikte var olmaya başlayan estetik kavramının ardından estetik cerrahinin son derece gelişme gösterdiğini söyledi.
Estetik cerrahisinin kırışıklıklardan selülit gidermeye, göğüs dikleştirmeden burun şekillendirmeye kadar bir çok müdahalenin yapılabildiği ve adeta kişinin kendisini baştan yaratabileceği bir şekle büründüğünü anlatan Türsen, son dönemlerde güneş hasarına ve yaşlanmaya bağlı oluşan kırışıklıkları gidermekte tercih edilen botoksun oldukça yoğun talep almaya başladığını vurguladı.
Botoks için her yaştan başvurularla karşılaştıklarını belirten Türksen, “Birimimize gelen herkese ihtiyaçları ölçüsünde yardımcı olmaya özen gösteriyoruz. Ancak gebelik dönemindeki kadınların ve emzikli annelere botoks yaptırmalarını önermiyoruz. Çünkü, her şeyden önce botoks, kaslara yapılan bir tedavidir. Buna bağlı olarak çocukta beslenme bozukluğu olabileceği gibi erken doğuma bağlı olarak bebek ölümleri bile yaşanabilir. Yani gebe kadınların botoks düşüncesini bir süre ertelemesi daha doğrudur” dedGebelik sonrasında da vücudun eski halini almasının beklenmesini öneren Türsen, şöyle devam etti:
“Gebelik dönemindeki kadının vücudunda su toplamak başta olmak üzere çeşitli nedenlerden dolayı kırışıklık gerçekte olduğu gibi görülmez. Gebeliğin hemen ardından yapılan botoks uygulamasında ise, kırışıklığın gerçekteki gibi görülmemesinden dolayı, eksik veya fazla botoks uygulanabilir ve buna bağlı olarak da başarı oranı ciddi miktarda düşer.”
YÜZÜN ÜST YARISINDAKİ BAŞARI FARKI
Doç. Dr. Türsen, botoksun vücudun bir çok bölgesine uygulandığını ancak, her yerde benzer başarı oranı ile karşılaşmadıklarını söyledi.
Burundan başlayan yüz üst yarısında kırışıklıkların yüzde 100’e yakınının giderildiğini anlatan Türsen, diğer bölgelerde ise bu oranın yüzde 50’lere kadar düşebildiğine işaret etti.
Bu nedenle botoks uygulamasını “yüz üst yarısında tercih edin” tavsiyesinde bulunan Türsen, botoks uygulamasının ardından morarma, düşük kaş yapısı, göz kapağı düşüklüğü, kas asimetrisi, çift görme, ağız sulanması, gülme ve dudak asimetrisi, algılama zorluğu, dudak eğiminde düzelme, konuşma-telaffuz değişikliği, yutma güçlüğü, ses değişikliği gibi sorunlarla karşılaşılması halinde bir uzmana başvurulması gerektiğini sözlerine ekledi.