Gazi Üniversitesi (GÜ) Medikal Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çimen Karasu, piyasada “1 günde 5 kilo, 1 haftada 8-10 kilo verin” gibi tanıtımlarla çeşitli bitkisel ürünler satıldığını belirterek, “Böyle bir sağlık yaklaşımı insanı ölüme bile götürebilir” dedi.
Karasu, aktarlarda ve internet aracılığıyla ‘şifa’ niyetine satılan içeriği bilinmeyen ürünlerin kullanılmamasını önerdi.
Çimen Karasu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kilo vermeyi sağladığı veya çeşitli hastalıkların tedavisinde etkili olduğu iddia edilen ilaç olmayan yeni ürünlerin özellikle yaz mevsiminde piyasaya çıktığını söyledi.
“Şifalı otların” yüz yıllardır tedavi amaçlı kullanıldığına işaret eden Karasu, ancak aktarlarda satılan bitkisel formüllerle ilaçlarda olduğu gibi dozaj ayarlaması yapılamayacağını kaydetti. Bu ürünlerin kullanımının kişiye göre
değiştiğini ifade eden Karasu, “Örneğin, ‘3 kaşık şundan, bir tutam bundan, yaklaşık 1 bardak su, kaynat, soğut iç’ deniliyor. Burada elde edilen kaynamış sudaki etkili maddenin doz ayarını yapmak mümkün değil, kaldı ki her mevsimde bitkideki etkili maddenin miktarı farklıdır. Herkesin alacağı bir tutam, kaynatacağı süre birbirinden farklıdır. Her hazırlayışta etkili madde konsantrasyonu farklı olur, az veya çok olur” diye konuştu.
İlaçların standart miktarda etkili madde içerdiğini, belli bir endikasyon ve hastalık durumunu tedavi için ruhsat aldığını anlatan Karasu, aktarlardan alınan saf drog (etkili maddeyi içeren bitki organı, kök, yaprak, meyve vb.) ve
Tarım ve Köyişleri Bakanlığından ruhsatlı, ambalajlanmış bazı bitkisel ürünler ile doz ayarlamasının mümkün olmadığını belirtti. Piyasada, “diyet bütünleyici, takviye” denilerek bazı ürünler satıldığını anlatan Karasu, şöyle konuştu: “Piyasada değişik isimler altında ‘1 günde 5 kilo, 1 haftada 8-10 kilo verin’ gibi tanıtımlarla çeşitli ürünler satılıyor. Böyle bir sağlık yaklaşımı insanı ölüme bile götürebilir. İçeriği bilinmeyen bu ürünlerin kullanılması
halinde öngöremediğimiz toksik etkileşimler olabilir. Bilimsel literatürde adı bile olmayan bu ürünlerin sürekli ve kontrolsüz kullanımı halinde vücudun elektrolit dengesi bozulabilir, kalp ritmi ve kan basıncı değişebilir, vücudun
metabolizması bozulabilir. Örneğin barsak hareketliliğini artırıcı bitkilerin sürekli kullanımı, bağırsak tembelliği, ağrılı ishal gibi sonuçlara yol açabilir.”
-“HANGİ OKULDAN DİPLOMA ALDILAR?”-
Özellikle internetten verilen siparişlerde, genellikle sadece telefon numarası ve e-mail adresi bulunduğunu kaydeden Karasu, “Kim, neyi, hangi bakanlığın onayı ile satıyor? Bu tür ürünlerin içeriğinde efedrin, fenfluramin ve benzeri iştah kesiciler olabiliyor. Efedrin ve benzeri fenil-etil amin türevleri, doz aşımında kalp-damar ve sinir sistemlerine toksik etkileri olan maddeler” dedi.
Bir ilaç için bazen yıllarca süren çalışmalar yapıldığına dikkati çeken Karasu, bu tür ürünler için ne gibi çalışmalar ve klinik deneylerin yapıldığının sorgulanması gerektiğini kaydetti.
Çimen Karasu, bazen birkaç ürünün bir arada kullanıldığını, aynı etken maddenin iki üründe de bulunması durumunda doz aşımından kaynaklanan istenmeyen sonuçların ortaya çıkabileceğini dile getirdi.
Bazı kişilerin “herbalistim” diyerek çeşitli reçeteler hazırladığını da aktaran Karasu, “Bu kişilere bu unvanı kim verdi, hangi okuldan diploma aldılar? Herkes kendini herbalist ilan etti. Bu işin uzmanları farmakologlar” diye
konuştu.
Karasu, bitkisel, doğal ürün diye satılan bazı zayıflatıcı ilaçların barsak tembelliği yaptığını ve literatürde, tümör ilerletici, olarak barsak kanserlerine bile yol açabildiğini kaydetti.
-İDRAR SÖKTÜRÜCÜ BİTKİLER-
İdrar söktürücü bitkilerin sinirlilik, kas krampları, tansiyon dengesizliği, karaciğer yetmezliği gibi sonuçlara yol açabileceğine işaret eden Karasu, özellikle kalp hastaları, böbrek ve tansiyon hastaları ve gençlerde bu
ürünlerin kullanılmaması gerektiğini söyledi. Karasu, “Eğer kişi mevcut hastalığı için hekim kontrolünde belli ilaçları alıyorsa, dost tavsiyesi ile ilave olarak bitkisel idrar söktürücü kullanmamalıdır” dedi.
Prof. Dr. Çimen Karasu, içerisinde “psödoefedrin” ve “fenilpropanolamin” olan bazı bitkilerin kalp ve damarlar üzerinde ciddi etkilerinin olabileceğini, aşırı tüketiminin özellikle kilolu kişilerde direkt kalp üzerinde ciddi istenmeyen etkiler oluşturabileceğini sözlerine ekledi.