Kolajen içeren prepatların tıbbi açıdan önemsenecek bir değeri yok.
Kolajen içeren kremler ve kozmetik ürünleri bugünlerde çok revaçta. Ançak bu kremleri cilt dışına uygulayarak vaad edilen etkinin gerçekleşmesi mümkün değil. Çünkü birçok kremin ve bakım ürününün içinde bulunan kolajenin cildin içine nüfuz edemez ve bu yüzden cildi içerden güçlendirmesi ya da esnekleştirmesi gerçekçi bir iddia değildir. Kolajen molekülü böyle bir işlem için çok büyüktür.
Buna rağmen kolajenli kremler kırışıklıkları önlemede ve çeşitli anti-aging kampanyalarında yıllarsır etkili bir koruma olarak duyuruluyor. Ancak bu tür bir cilt bakımı yalnızca kozmetik endüstrisinin çıkarlarına hizmet eder, tıbbi açıdan hiçbir değeri yoktur. Olsa olsa, kremlerin içindeki diğer maddelerin cildi besleyici özelliğinden fayda görülebilir.
Salatalık maskesi cildi gerginleştirmez, kurutur.
Salatalık maskesi güzellik bakımının klişesi ve herkes tarafından bilinen bir karikatürü haline geldi. Saçlara sarılmış bir havlu, yüzde salatalık dilimleri ve dakikalarca bekleyen kadınlar… Maalesef eğer böyle bir maskeyi yüzünüze uyguluyorsanız bu size fayda getirmekten çok zarar verecek çünkü salatalıklar cildi gerginleştirmez, aksine cildin daha çok kırışmasına sebep olur. Çünkü salatalık cildin nemini çeker, böylece cilt kurur ve kırışmaya elverişli hale gelir.
Göz altı torbacıkları uykusuzluk ya da fazla uyku nedeniyle oluşmaz.
Popüler bir inanışın aksine göz altı torbacıklarının akut uykusuzluk ya da kronik uyku yetersizliği ile pek fazla ilgisi yoktur. Gözün altında (ve aslında üstünde de) yer alan torbalar daha çok bir yaşlanma belirtisidir. Göz yuvası bölgesindeki yağlar derinin altında toplanır ve insanın yorgun görünmesine sebep olan şişlikleri yaratır. Eğer kişide genetik yetkinlik varsa, göz altı torbacıkları günde 10 saat uyumakla bile önlenemez; çünkü bu yaşlanma belirtisidir. Bu durumun gözyaşı bezleri ya da kanallarıyla bir alakası yoktur.
Siğiller “okununca” değil, geçeceğine inanırsanız geçer.
Bilim insanı uzaya göndermeyi çoktan başardı fakat siğiller ne zaman oluşur, ne zaman yokolur hâlâ tam olarak bilemiyoruz. Bu nedenle siğiller konusunda bilimsel olsun ya da olmasın kesin bir yargıya varmak gerçekten imkansız.
Almanya’da yapılan araştırmalar “batıl inancın” bir çok kişide işe yaradığını göstermiş çünkü plasebo etkisi siğillerde, diğer hastalıkların birçoğundan daha falza görülüyor. Tedavi, hastalar “okumanın” işe yaradığına %100 inanırsa başarılı olabiliyor; çünkü hasta psikolojik olarak kendini bu yönde telkin etmiş ve biriken stresi azaltmış oluyor.
Siğiller genellikle ciltte bir virüs enfeksiyonu başgösterdiğinde oluşur. Bu rahatsızlık verici fazlalıkların tedavisinde, siğillerin dondurulmasının fayda sağladığı kanıtlandı. Bu yöntemle virüslerin etkilediği cilt hücreleri kurutulur ve virüsler soğuğa maruz bırakılarak öldürülür. Siğillerden kurtulmak için bir büyücüye gitmeden önce, doktorunuza danışmanızda kesinlikle fayda var.