İnsanlar ve olaylar üzerinde kontrolümüz olmadığını hissetmek hoş bir durum değildir. |
Çünkü güçsüzlük çaresizlik hissini doğurur ve çaresizlik mutsuz olmamıza yol açar. Hiç kimse gücünü azaltmak istemez, herkes daha fazlasını ister. Fakat içinde yaşadığımız dünyada güç delisi olmak, yada en azından bu arzumuzu açık açık göstermek oldukça tehlikelidir. Dolayısıyla politik olmak, dolaylı olmak gereklidir.
Günümüzde herşey kurallara uygun, demokratik ve ahlaklı görünmelidir. Fakat bu kurallara harfi harfine uymaya kalkarsak çevremizdeki bazı iyi olmayan insanlar tarafından yok ediliriz. Dünya görüntüde ideal olmasına rağmen içine girince aç gözlülük, kıskançlık, nefret ve zevk düşkünlüğü ile doludur. Bu bir Güç Oyunudur. Bazı kişiler için bilinçli olarak güç oyununu oynamak ne kadar dolaylı olursa olsun şeytani, kötü niyetli bir davranış olarak görünür. Bu kişiler oyundan kaçınmak için değişik stratejiler uygulamaya çalışırlar. Mesela hayatın her aşamasında eşitliği savunmak gibi. Fakat gücün önemini göz ardı edip herkese eşit olarak davranmaya başladığınızda bazı insanların gerçekten bazı işleri daha iyi yaptığını görecek ve önemli bir problemle karşılaşacaksınız. Herkese eşit davranmak insanların farklılıklarını göz ardı etmek demektir, daha az başarılı ile daha başarılı kişileri aynı seviyeye koymak ve başarılı kişileri bastırmak demektir. Bir başka güç oyunundan kaçınma yöntemi ise gerçekten dürüst ve açık sözlü olmaktır. Nihayetinde güç kavgasının temelinde gizlilik ve politik oyunlar yatttığı için dürüst olmak oyundan kaçınmanın en etkili yolu gibi görünebilir fakat işin gerçeği dürüstlük ister istemez bazı kişilerin hatta iyi insanların bile canını yakmak ve muhtemelen bir çoğunun sizden intikam alması için geri gelmesine yol açmak demektir. Dahası kimse sizin dürüst yaklaşımlarınızı objektif olarak ve çıkarlarından bağımsız olarak göremeyecektir. Sonuç olarak eğer dünya büyük bir oyun ise ve bizde bu oyunun içine sıkışıp kalmış isek direnmenin faydası yoktur. Bu sadece sizi güçsüz kılmaktan başka bir işe yaramayacaktır, ve güçsüz olmak sadece sizi mutsuz edecektir. Akıntıya karşı kürek çekmek, tartışmak, şikayet etmek ve suçluluk duyguları içinde kendinizi yıpratmak yerine gücünüzü arttırmanız her zaman daha iyidir. İşin ilginç tarafı güç konusunda uzmanlaştıkça, daha iyi bir arkadaş, daha iyi bir eş, daha iyi bir insan olmaya başlayacaksınız. Oyunun kurallarına göre oynamak dünyaya belli bir bakış açısı ile bakmanızı gerektirir. Yıllarca çalışmak ve üzerinde pratik yapmak demektir çünkü çoğunlukla hiç kimse güç oyununu bilerek dünyaya gelmez. Bazı temel beceriler gerekir ve bir kere bu becerileri geliştirdiğinizde güç edinmenin kurallarını uygulamaya başlayabilirsiniz demektir. Bu uğurda geliştireceğiniz en önemli beceri duygularınızı kontrol edebilmektir. Bir olaya duygusal yaklaşmak güç kazanmanın önündeki en büyük engeldir. Öyle bir hata ki duygularınızı ifade ederek edineceğiniz kısa süreli bir tatmin duygusundan çok daha fazlasını yitirmenize yol açar. Duygular mantığın çalışmasını engeller ve durumu yeterince açık ve objektif olarak göremezseniz, sorunlara gereken şekilde hazırlanamaz ve olaylara kontrolsüzce müdahale etmeye çalışırsınız. Öfke görüşünüzü en çok engelleyen ve yıkıcı etkileri en fazla olan duygusal tepkidir. Bu şekilde dalga dalga olayın kontrolünü yitirir ve nihayetinde yenilirsiniz. Sizin duygularınızı inciten bir düşmandan intikam almak istiyorsanız, dostluğunu kazanarak savunma kalkanlarını indirmeniz öfke ile yaklaşmanızdan çok daha etkilidir. Aşırı sevgi ve ilgi göstermekte aynı derecede tehlikeli duygulardır. Öyle ki güç oyunu oynayan ve kendi çıkarına çalışan kişilerin gerçek niyetini görmenizi ve onlardan şüphelenmenizi engeller. Gerçekte sevgi ve nefret duygularını bastıramazsınız, zaten bunu denemek yanlış olur. Fakat bu duyguları nasıl açığa çıkardığınız konusunda dikkat etmeniz gerek. Daha önemlisi planlarınızı ve stratejilerinizi engel olmamalarını sağlamanız gerekir. Duygularınızın kontrolünü ele almanın en etkili yolu şimdiki zamandan kendinizi soyutlayabilmek, geçmiş ve gelecek hakkında objektif olarak düşünebilmeyi başarabilmektir. Bir seferde tüm açılara bakabilmelisiniz ve tehlike nereden gelirse gelsin başedebilmeniz önemli bir yetenektir. Bu öyle bir yetenek ki bir taraftan sürekli geleceğe bakarken bir taraftan sürekli geçmişi bilmelisiniz. Hiç bir şey size sürpriz olmamalı, çünkü sürekli olabilecek problemleri önceden düşünüyor olmalısınız. Mutlu sonu olan güzel hayaller kurarak zaman harcamak yerine karşınıza çıkabilecek her sorunu önceden hesaplıyor olmalısınız. Bu konuda yeteneklerinizi geliştirdikçe göreceksiniz ki: Ne kadar ileriyi görebiliyorsanız o kadar güçlü olacaksınız. Diğer tarafta her zaman geçmişe bakmalısınız demiştik. Bunun anlamı geçmiş acıları ve kırgınlıkları hatırlamak değildir. Bu sizin güç oyununda geri kalmanızdan başka hiç bir işe yaramayacaktır. Oyunun yarısını size geçmişte yanlış yapan kişileri ve olayları unutabilmek ve mantıklı düşünebilmek oluşturur. Geçmişe sürekli bakmanın esas amacı kendinizi sürekli eğitebilmenizdir. Geçmişteki hatalara bakarak, başkalarının oyundaki başarılarına bakarak ve kendi başarılarınızın nerede yattığını anlayarak kendinizi geliştirmeniz gerekir. Bu en büyük okuldur çünkü sizin kendi tecrübelerinizden öğrenmeniz demektir. Öncelikle geçmişte yaptığınız önemli hatalarınızı gözden geçirmekle başlamalısınız. Her bir hatayı analiz edip sonra kendi kendiniz söz vermelisiniz: “Bir daha asla böyle bir hata yapmayacağım, böyle bir tuzağa asla düşmeyeceğim!” Bu şekilde kendinizi gözlemleyebilir ve değerlendirebilirseniz. Geçmişten bu güne kadar gelen ve sürekli kendini tekrar eden düzeneği kırabilir ve daha başarılı adımlar atmaya başlayabilirsiniz. Diğer önemli bir yetenek sabırdır, sizin yanlış adımlar atmanızı engelleyen önemli bir beceridir. Duygularınızı kontrol etmeyi öğrenmek gibi sabırlı olmayıda sürekli pratik yaparak öğrenmeniz gerekir, çünkü doğal olarak insanlara gelmez. Her şey eninde sonunda düzelir yeterince zaman verirseniz ama sabırsızlık sizi sadece zayıf karakterli olarak gösterir. Güç kazanmanın bir diğer önemli gereği olaylara iyi-kötü yargılaması yapmadan bakabilmektir. Güç kazanmak bir oyundur ve bu oyunda karşınızdaki kişinin iyi yada kötü amaçla bir şeyleri yapıyor olmasının hiç bir anlamı yoktur, bakmanız gereken tek olay davranışlarının sonuçlarıdır. Arkadaşınızın, düşmanınızın yada iş arkadaşınızın iyi niyetle ve dürüst duygular ile bir işi yapması neyi değiştirir eğer işin sonucunda çok fazla kayıp ve yıkıma yol açmış ise? Bütün insanlar davranışlarına haklı sebep bulmak için türlü bahaneler yaratmaya ve iyi niyet ile hareket ettiklerini iddia etmeye meyillidirler. Dolayısıyla insanları duygusal ve ahlak kurallarına göre değerlendirmek, iyi-kötü yargılaması yapmak yada duygularınıza göre insanları elemek yerine her zaman davranışlarının sonuçlarını değerlendirerek hareket etmeyi öğrenmek güç kazanmak için önemli bir adımdır. Bir başka konuda güç kazanmak için ne YAPMAMANIZ gerektiği üzerinde yoğunlaşmanızdır. Bunu başarabilmek için olaylara ödeyeceğiniz bedeli ölçerek bakmayı öğrenmelisiniz. Muhtemelen oldukça değerli bir hedefiniz var, ama bedeli ne olacak? Bu standart soruyu hayatınızın her aşamasına uygulayın. Hatta başkalarına yardım ederken ve iş birliği yapacağınız zamanlarda bile bu soruyu kendinize mutlaka sorun. Sonuçta hayat kısa, imkanlar ve fırsatlar kısıtlı ve sizin harcayabileceğiniz sadece belli bir miktar enerjiniz var. Bu açıdan bakınca Zaman her şeyden önemli bir kavram. Dolayısıyla asla çok değerli zamanınızı, yada zihninizin huzurunu başkaları için boşa harcamayın: Zaman ve huzur ödenecek bedeli çok büyük fedakarlıklardır. Güç sosyal bir oyundur. Öğrenebilmek için insanları anlamayı öğrenmeniz ve yeteneklerinizi sürekli geliştirmeniz gerekir. İnsanların her bir hareketinin arkasında yatan gerçek motivasyonu görebilmeyi başarmalısınız. Bu şekilde hem insanların sizi manipule etmelerine önceden engel olabilir, hemde insanları kontrol etmeyi başarabilirsiniz. Çevrenizdeki insanların neye ihtiyacı olduğunu bilmek bu oyunda en çok kullanacağınız araçtır. Fakat insanlar limitsiz karmaşaya sahip yaratıklardır. Dolayısıyla herkese eşit davranmayı unutmayın, görüntüye aldanmayın. Herkesin incelenmeye değer olduğunu aklınızda tutun. Hatta arkadaşlarınız ve sevdikleriniz bile… Aşağıda oyunun kurallarında uzmanlaşmış kişiler tarafından önerilen bazı kurallar verilmiştir. Bu kurallar uzun yıllar içinde edinilen tecrübeler sonucunda ortaya konmuştur. 1. Asla patrondan daha başarılı görünmeyin: 2. Asla arkadaşlarınıza çok fazla güvenmeyin, düşmanlarınızı nasıl kullanacağınızı öğrenin: 3. Amacınızı gizli tutun: 4. Her zaman sadece gerektiği kadarını söyleyin: 5. Duygular bulaşıcıdır, şanssız ve mutsuz insanlardan uzak durun: 6. Yardım istediğinizi zaman insanların ilgilerini çekmeye çalışın, asla acıma duygularına hitap etmeyin: 7. Kendinizi korumak için çevrenize bir kale örmeyin – izolasyon tehlikelidir: 8. Kimle uğraştığınızı bilin, yanlış insanı incitmeyin: 9. Kendinizi yeniden yaratın: 10. Zamanı iyi kullanmayı öğrenin: 11. Elde edemediklerinizi göz ardı edin: 12. İstediğiniz gibi düşünün ama başkaları gibi davranın: 13. Bedavadan kaçının: 14. Büyük insanların rolüne soyunmaktan kaçının: 15. Asla mükemmel görünmeyin: |