Grip Aşısı Yüzde 70-90 Koruyor
Sonbaharın gelmesi ile birlikte soğuyan havalar üst solunum yolu hastalıklarının da habercisidir. Etrafımızdaki herhangi hasta bir insanın hapşırması ve öksürmesi ile havaya saçılan mikroskobik tükürük damlacıklarındaki bakteri ve virüsler üst solunum yolumuza yerleşerek hastalanmamıza neden olur. Özellikle sınıflarda neredeyse gün boyu birlikte olan çocuklar bu mevsimde sık hasta olurlar.
Hastalık yapıcı etkenler çoğunlukla virüslerdir. Soğuk algınlığı, nezle, grip gibi hastalıklara virüsler neden oluyor. Beta hemolitik streptokok gibi bakteriler ikinci sırada en sık enfeksiyon etkenidir ve bademcik iltihabı, farenjit ve sinüzitlerin önde gelen nedenleridir. Sonbahar kış döneminde bu hastalıklar okul günü ve iş gücü kaybına ilk sırada yol açan nedenlerdir. Viral nedenlerle oluşan hastalıklar olsa da gribi, nezle ya da soğuk algınlığından ayrı tutmak gerekir. Nezle ve gripte ortak olan belirtiler burun tıkanıklığı, burun akıntısı, boğaz ve baş ağrısı, halsizlik, kas-eklem ağrıları, gözlerde sulanma ve ateştir. Nezleden farklı olarak gripte ateşin yüksekliği ve yukarıdaki yakınmaların daha şiddetli hali söz konusudur.
Grip, Zatürre ile Birleşirse Tehlikeli!
Grip özellikle kış döneminde, Kasım-Mart ayları arasında daha yaygın olmak üzere tüm yıl boyunca önemli sağlık sorunu olarak karşımıza çıkar. Genç ve sağlıklı bireylerde çok önemli bir sağlık sorunu oluşturmazken, yaşlılarda, kronik hastalığı olan bireylerde ve bebeklerde ise hayatı tehdit eden ciddi sağlık sorunu haline gelebilir.
Belirtiler, genellikle virüsün alınmasından 1-4 gün sonra başlar. Ek sorunlara yol açmadıysa genellikle 1 hafta içinde de kendiliğinden düzelebilir. Gribi önemli hale getiren ise bağışıklık mekanizmasının da zayıflamasına bağlı, ek olarak gelişebilecek zatürre, kronik bronşitin alevlenmesi, kulak iltihapları gibi diğer enfeksiyon hastalıklarının tabloya katılmasıdır.
Grip Aşısı, Aşılamadan 10-15 Gün Sonra Etkili Oluyor
Grip aşısı her yıl, bir önceki yıl gribe neden olan virüsler göz önünde bulundurularak, bir sonraki yıl gribe neden olacak virüslere yönelik tahmin ile yeniden hazırlanmaktadır. Aşının koruyucu etkisi aşılamadan 10-15 gün sonra başlamaktadır. Bu nedenle aşılanmanın ideal zamanı grip mevsiminden kısa bir süre önce olmalıdır. Aşılanma zamanı ekim başında başlamakta ve Kasım ortalarına kadar devam etmektedir.
Yine de son görüşlere göre aşının kış ayları içinde de olunması koruyuculuk açısından (özellikle risk gruplarında ve özellikle kuş gribinin insandan insana bulaşacak hale gelmesini önlemede) değerli görülmektedir.
Gribe yol açan virüsler sıklıkla değiştiğinden her yıl grip aşısı tekrar yapılmalıdır.
Aşıya ve yumurtaya karşı alerjisi olanlara, ateşi yüksek olanlara ve kronik hastalığı olanların hastalıklarının alevlendiği dönemlerde aşı yapılması uygun değildir. Grip aşısı cilt altına veya kas içine uygulanır. Seyrek de olsa alerjiye yol açabileceği için aşının bir sağlık kuruluşunda yapılması önerilmektedir. Aynı gün başka aşılar da yapılması gerekiyor ise farklı yerlere yapılmak koşulu ile aynı gün yapılmasında sakınca yoktur.
Aşı gribe yol açmaz. Aşı uygulandıktan sonra 1-2 gün süren kırgınlık oluşabilir. Aşıların çoğunda olduğu gibi grip aşısı da yüzde 100 koruyucu değildir. Grip aşısı sağlıklı genç erişkinlerde yüzde 70-90 arasında grip belirtilerini önleyebilir, hastalığın etkilerini azaltabilir, böylece iş-güç kaybını en aza indirir.
Grip aşısı öncelikle risk grubu olarak tarif edilen kişi ve gruplara yapılmalıdır.
Grip İçin Kimler Risk Grubunda Bulunuyor?
65 yaş ve üzerindeki yaşlılar,
Önemli sağlık sorunları olanlar:Ciddi kalp, akciğer, karaciğer, böbrek, kan, hormon hastalığı olanlar,
Yoğun tıbbi gözetim gereken ve hastaneye yatırılan hastalar,
Huzurevi, rehabilitasyon merkezi gibi bakım yapılan yerlerde uzun süre kalanlar,
Bağışıklık sisteminde sorun olanlar (HIV virüsü taşıyanlar, uzun süreli kortizon tedavisi, radyoterapi veya kemoterapi tedavisi görenler),
6 ay-18 yaş arası bebek, çocuk ve gençlerden uzun süreli aspirin tedavisi görenler,
Gebeliğinin ilk üç ayı grip mevsimine rastlayacak kadınlar,
Yukarıda sayılan riskli gruplarla karşılaşma şansı yüksek olanlar: Sağlık çalışanları (doktor, hemşire, hastabakıcı ve diğerleri),
Kronik bakım yapılan sağlık kuruluşlarının personeli,
Yüksek riskli kişilere evde bakım veren -hemşire, gönüllü kişiler,
İşgücü kaybının bedeli yüksek olacaklar: Önemli toplumsal hizmetler verenler,
Salgın durumunda, okul işleyişinde önemli sıkıntılar oluşabilecek okul çalışanları.