Kış mevsiminde sık görülen hastalıklardan biri olan gripten korunmanın etkili yollarından biri de grip aşısının yapılmasıdır. Virüsün antijen denilen parçacıklarını içeren aşı savunma sistemini uyarır. Kişi grip virüsüyle karşılaşmadan önce vücudu mikrobu tanıyarak, ileride virüsle karşılaşınca zararsızlaştırması için gerekli antikorları üretir, gribe karşı hazır olur.
Grip aşısı inaktive bir viral aşıdır, yani içinde canlı olmayan virüs parçacıkları bulunur. Sıklıkla tavuk yumurta embriyosunda üretilen virüslerin çeşitli kimyasal yöntemlerle öldürülüp ve saflaştırılmasıyla elde edilir. Saflığı, güvenilirliği ve koruyucu antikor oluşturma düzeyi test edildikten sonra kullanıma sunulur. Araştırmacılar gripten korunma ya da tedavi konusunda yeni arayışlara devam etmektedir. Grip virüsün genetik kodunun bir kısmını içeren yeni bir aşı tipi üzerinde çalışmalar hız kazanmıştır. Aşı şimdilik yalnızca kas içine enjeksiyon (iğne) biçiminde uygulanabilmektedir. Burna sıkılan sprey ya da ağız yoluyla alınan aşı üretmek için çalışmalar sürmektedir.
Grip aşısı ne zaman yapılmalı?
Kuzey ve güney yarım küre için grip aşısı yapılma zamanları değişmektedir. Ülkemizin de içinde bulunduğu kuzey yarım kürede grip en fazla kış aylarında (Aralık-Mart) ortaya çıktığı için, bu dönem gelmeden sonbahar (Eylül-Ekim-Kasım) ayları aşı yapılması için en uygun zamandır. Bazen grip salgını Mart sonu ve Nisan aylarına kayabilir. Bu nedenle (özellikle risk gruplarında olup da aşılanmayanlara) kış ayları içinde aşı yapılabilir. Aslında her ülke için aşı önerilerinin belirlenmesi gerekmektedir. Güney yarımküreye Mayıs-Ağustos ayı içinde gidecek olan ve o sonbahar-kışta aşılanmamış olan risk gruplarındaki kişilerin bir hekimle görüşerek aşı ya da kemoproflaksi (ilaç kullanılarak hastalığa yakalanmanın önlenmesi) önerilerini dikkate alması uygundur.
Aşı nasıl uygulanır?
İnce bir iğne ile kolda kas içine uygulanır. Her yıl için bir doz yapılır. Dokuz yaşından küçük ve daha önce hiç aşılanmamış çocuklara bir ay ara ile iki doz uygulanır.
Aşının koruyuculuğu ne zaman başlar ?
Grip aşısı uygulamasından ortalama 10-15 gün sonra koruyucu antikor düzeyi oluşur, üçüncü haftada en yüksek düzeye ulaşır. Daha önce aşılananlarda koruyuculuk bir hafta sonra da başlayabilir.
Grip aşısının koruyuculuğu ne kadardır?
Aşıların çoğunda olduğu gibi grip aşısı da %100 koruyucu değildir. Ayrıca grip virüsünün bazı özellikleri aşının koruyuculuğunu azaltmaktadır. Grip virüsünün antijenik yapısı sürekli değişim gösterdiği için her yıl yeniden aşılanmak gerekir. Dünya Sağlık Örgütü grip virüsündeki değişiklikleri izler. Uzmanlar bir önceki mevsimde etkili olan virüs tiplerini göz önüne alarak, o yıl hangi tip virüslerin grip etkeni olabileceğini tahmin edip, uygulanacak grip aşısın bileşimi için öneride bulunurlar. Aşı da buna göre hazırlanır. Bu nedenle aşının başarısı, aşı yapımında kullanılan grip virüsü antijenleriyle hastalık etkenleri arasındaki uyuma bağlı olarak her yıl farklı olabilir. Eğer o yıl aşıda parçacıkları kullanılan virüsler etkense aşının koruyuculuğu da artar. Grip aşısı sağlıklı genç erişkinlerde %70-90 arasında grip belirtilerini önleyebilir, hastalığın etkilerini azaltabilir, böylece iş-güç kaybını en aza indirir. Ama yaşlılarda ve belirli bazı hastalığı olanlarda koruyuculuk %30-40’a kadar düşebilir. Çünkü yaşlılarda koruyucu antikor oluşumu daha azdır. Bununla birlikte yaşlılarda ve kronik (sürekli) bir hastalığı olanlarda aşının; gribe yakalanmayı engellemese de başka olumsuz etkiler ortaya çıkmasını azalttığı, hastaneye yatış ve ölüm oranını düşürdüğü yapılan çalışmalarda gösterilmiştir.
Aşının yan etkileri ve güvenilirliği
Tüm diğer ilaçlar ve tıbbi uygulamalar gibi grip aşısının da yan etkileri olabilir. Bunlardan en sık görüleni enjeksiyon yerinde hafif ağrıdır. İki güne dek uzayabilir, günlük aktiviteyi bozacak düzeyde değildir. Ateş, bitkinlik, kas ağrısı gibi belirtiler genellikle daha önce grip virüsüyle karşılaşmamış kişilerde, örneğin çocuklarda görülebilir. Genelde aşı enjeksiyonunu izleyen 6-12 saat içinde ortaya çıkar, en geç 1-2 gün içinde sonlanır. Split-virus grip aşısında bu yan etkiler daha az görülmektedir. Bu yan etkilere ek olarak çok daha az görülen yan etkiler de olabilir. Grip aşısından sonra ender olarak bazı alerjik reaksiyonlar çıkabilir. Yumurta alerjisi olanlarda aşıya karşı alerjik reaksiyon gelişebilir. Bu durum aşının saflaştırılması sırasında çok küçük miktarda da olsa kalan yumurta proteinlerine bağlanır. Yan etki olarak öne sürülen Guillian-Barre Sendromu (GBS); sinir sistemini etkileyen bir hastalık olup, kasılmalarla seyretmektedir. Grip aşılarıyla GBS oluşma riski tam olarak bilinmemektedir. Gribin kötü sonuçları dikkate alınınca bu düşük risk göz ardı edilmektedir.
Aşı Kimlere Yapılmalı?
65 yaş ve üzerindekiler (bu yıl yurtdışında 50 yaş ve üstüne de önerilmektedir. Bunun nedeni 50-64 yaş arası yüksek riskli kişilerin de aşılanmasını sağlamaktır).
Bakımevlerinde kalan ve sürekli hastalığı olanların hepsi,
Sürekli akciğer ve kalp hastalığı olanlar (astım ve böbrek hastaları dahil),
Diyabet (şeker) hastaları,
Kalıtsal hemoglobin bozukluğu olanlar,
İmmunolojik (bağışıklık sistemi ile ilgili) hastalığı olanlar,
Bağışıklık sistemi baskılanmış hastalar (kanser hastaları, HIV=AIDS enfeksiyonu olanlar, organ nakli yapılmış olanlar, steroid ilaç alanlar, kemoterapi ya da radyoterapi uygulananlar),
Sağlık çalışanları,
Risk grubu hastaların ev halkı, yakın temasta olduğu kişiler,
6 ay – 18 yaş arasında olup uzun süreli Aspirin alanlar (Reye Sendromu gelişme riskini azaltmak için),
Grip mevsiminde hamileliğinin dördüncü ve daha sonraki aylarında olanlar,
Bu gruplarda olmasa da kişisel olarak kendisini aşı yoluyla korumak isteyenler.
Kimler aşılanmamalı?
Grip aşısı genelde güvenli aşılar arasında kabul edilmektedir. Ancak bazı koşullarda uygulanması sakıncalı olabilmektedir:
Yumurta alerjisi olan kişiler (yumurta yiyince dilde şişme, solunum güçlüğü, kan basıncında düşme gibi reaksiyon gelişenler),
Daha önce yapılan grip aşısında ciddi reaksiyon gelişen kişiler,
GBS olanlarda.
Ani başlayan ateşli bir hastalığı olanlarda ise, iyileşinceye dek aşı uygulamasının ertelenmesi gereklidir.
Her ülkenin kendi ulusal sağlık otoritesi o yıl için özgül aşı virüslerini ve aşı uygulama önerileri belirleyerek kamuoyuna bildirmelidir.