Son yıllarda cerrahların göz kapaklarına yaklaşımlarında ciddi bir değişim olmuştur. Yaklaşık olarak 30 yıldır uygulanan yöntemlerinin bir çok yetersizliği ve sorunları olduğu ortaya çıkmıştır. Artık yağ torbalarını almak yerine torbasız göz kapakları oluşturmaktan ziyade yüzü bir bütün olarak değerlendirme tercih edilmektedir.
Yaşlanmanın en fazla kendini gösterdiği ve dikkat çektiği yer göz kapaklarıdır. Göz kapakları yapısı gereği çok fazla hareketli ve ince derili olmasından dolayı cilt kırışması ilerleyen yaşlarda hemen hemen kaçınılmazdır. Göz çevresinde başlayan sarkmalarve gevşemeler göz kapaklarını olumsuz yönde etkilemektedir.
Yaş ilerledikçe alın aşağı doğru inmekte, alın ile bereber kaşlarda göz kapaklarının üstüne düşmeye başlar ve böyle bir yükü kaldırma gücü olmayan göz kapakları da buna paralel aşağı sarkmaktadır.
Göz etrafını çevreleyen ve göze destek sağlayan yag torbalarını alt göz kapaklarından ayıran elastik bir zar vardır ve bu zar bariyer görevi görmektedir. İlerleyen yaşlarda gevşeyen bu zar yağ torbalarının ağırlığını taşıyamaz hale gelir ve böylece yağ torbaları dışarı doğru sarkar.
Öncelikle yapılması gereken eğer göz altında çukur var ise bu çukur mutlaka doldurulması gerekmektedir. Standart göz altı ameliyatları bu sorunu ortadan kaldırmaz. Olmassa olmazlardan biri olan bu işlem genç ve diri görünmek içindir. Eğer yanaklarda bir sarkıklık varsa mutlaka düzeltilmelidir. Alt göz kapağı ameliyatında yanakları yukarı kaldırmak mümktündür. Ust göz kapağı ameliyatı için mutlaka alın bölgesine işlem yapılmalıdır. Şakaklar gerilmeli ve kaşlar normal düzeye çekilmelidir. Akabinde üst göz kapağında hala sarkma var ise tedavi edilmelidir.