Katarak tedavisi
Peki, katarakt nasıl tedavi edilir?
Tek tedavisi ameliyat. Şeker hastalığında katarakt dışındaki bütün kataraktların, tek tedavisi var, ameliyat. Şeker hastalığında ise başlangıç döneminde olan katarakt, şeker düştüğü zaman geri dönebilir. Şeker düştükten sonra geri dönmeyecek kadar ilerlemiş olan kataraktın da tedavisi, ameliyat.
Ameliyat çok kolay. Artık günümüzde katarakt ameliyatı gerçekten emniyetli bir ameliyat oldu. Şöyle yapılıyor: Gözün içine küçücük bir tünelle giriliyor, kocaman bir yarık yapılmıyor. Bu tünelin içinden uzatılan bir alet yardımıyla göz merceğinin -hani dedim ya yastık gibi-, yastık kılıfının ön bölümünde bir delik açılıyor ve bu delikten göz merceğinin içi elektrikli süpürge gibi bir aletle emilerek çıkarılıyor. Demek ki arka yastık yerinde kalıyor. Arka yastık çok önemli. Gözün bütünlüğünün korunması, daha sonra olabilecek sorunların engellenmesi için arka yastığı yerinde bırakıyoruz. Sonra göz merceğinin, yastığın içini boşaltıp yeni bir yastık koyuyoruz, yani yapay bir mercek koyuyoruz. Eskiden yapay mercek koymuyorduk, yani benim asistanlığımdan önceki dönemde yapay mercekler henüz yoktu, asistanlığımın başlangıcında da yoktu. O zaman daha sonra kalın camlı gözlükler veriyorduk, 12, 14 derece, hani televizyondaki Sürahi Hanım gibi. Şimdi artık gözün içine yapay mercekler koyuyoruz. O merceklerin çok çeşitleri var. Bunlar daha doğal, kendi merceğimize yakın bir görüntü sağlıyorlar. Görme keskinliği ve göme kalitesi aynı dereceye ulaşabiliyor. Dediğim gibi artık ameliyat, çok daha güvenli. Mikroskop altında yapılıyor. Tabii ki her girişimin bir riski vardır, her ameliyatın bir riski vardır. Ama katarakt ameliyatı bunu iyi bilen ve sık yapan bir cerrahın elinde yapıldığında riski son derece az olan bir ameliyattır. Zaten de başka çaresi yok.
Her iki gözde o oluşma riski beraber mi seyrediyor? Genellikle birbirini takip ediyor. Mesela bir göze bir darbe alınmışsa, sadece tek gözde oluyor, ama genellikle birbirini takip ediyor; ama 2 gün arayla, ama 2 sene arayla, mutlaka birbirini takip ediyor. Eninde sonunda ikisi de oluyor.
Ancak bizler, iki gözde katarakt varsa bile, aynı günde iki gözü ameliyat yapmıyoruz. Çünkü milyonda bir olacak bir komplikasyon bile önemli. Günümüzde bu ameliyatların anestezi şekilleri de değişti. Eskiden çok değişik ve hastaya sıkıntı veren anesteziler kullanılırken, şimdi yaptığımız iğnelerin sayısı azaldı. Hatta artık iğneye gerek kalmadan, sadece damlayla uyuşturarak yapılıyor.
Katarakt ameliyatı sonrası iyileşme süresi ne kadar?
Yeni yöntemlerle iyileşme süresi, 24 saat.
Yani hasta hastanede kalmıyor mu?
Hayır, kalmıyor. Bazı hastalarda hâlâ. dikişli yapmak durumu olabiliyor. O zaman iyileşme süreci 1 haftaya uzuyor. Ama eğer dikiş konulması gerekmediyse, o zaman 24 saat; yani kişi 24 saat sonra işine gidebilir. Ancak bu da ne kadar iyi, emin değilim. Şöyle: Bir ameliyat oluyorsunuz, ne kadar hafif bir ameliyat olursa olsun, sonuçta bir ameliyat, yani ameliyat sonrasında, insan birkaç gün evde kalmalı. Ameliyat olunduğunun farkına varılmalı. Çiçek gelmeli, çikolata gelmeli, bir geçmiş olsun kartı falan gelmeli. Yani bütün bunlar olmadan ameliyatları niye bu kadar hızlı ayağa kalkacak şekilde yapıyoruz, insanları dinlendirmeden hemen işe neden gönderiyoruz, bunu bilmiyorum.
Böyle çalışan hastaneler, klinikler var. Ameliyat olan hasta ertesi gün işine gidebiliyor…
Evet, bu çok tabii. Modern çağın sonuçlan. Herkes çalışmak, bir an önce işine gitmek zorunda. Çağımızda zaman çok önemli. Bir an önce işin peşine koşmak lazım. Hastalarıma şunu söylüyorum: “Ameliyat oldunuz. İyileşme 24 saat sonra en azından yarı yarıya tamamlanmış olur. Ama siz yine de mümkün olduğunca birkaç gün dinlenin. Bir iyileşme dönemi geçirin. Evinizde bunu doya doya yaşayın.” İnsan kaç tane katarakt ameliyatı olabilir, en fazla iki tane. Onun için tadı çıkarılmalı.
Tadını çıkarın, çünkü bu tam şifaya ulaşan bir ameliyat. Sonucu güzel, olumlu. Tekrar görmeye, daha iyi görmeye başlıyor insan. Sonuçta tadını çıkarmak lazım…
Evet, kesinlikle.
Şimdi biraz da glokomdan bahsedelim isterseniz. Bu konuda da,yaşam deneyimlerim var. Çünkü anne-babamda glokom var…
Sizde de olabilir. 35 yaşından sonra yılda bir defa tansiyon ölçtürmeniz lazım.
Gözün tansiyonu yükselirse…