Gebelikten Okul Çağına Kadar AİDS Virüsü ve Çocuklar
AİDS virüsünü taşıyan annelerden doğan çocukların tümü enfekte midir?
Hayır. Ortalama yüz bebekten kırkı enfekte olmuş olarak dünyaya gelmektedir. Bu da yeni doğan bebeklerin yüzde altmışının sağlıklı doğma şansı varolduğu anlamını taşımaktadır.
Sezeryanle doğum, taşıyıcı annenin sağlıklı, virüs bulaşmamış bir bebek
dünyaya getirmesini sağlayabilir mî?
Hayır. Normal yolla doğmuş bebeklerle, sezaryen ile dünyaya gelmiş bebeklerin virüsü taşıma oranı aynıdır.
AİDS virüsü bulaşmış bebek hangi hastalık belirtilerini gösterir?
AİDS hastalığının ilk belirtileri kesinlikle karakteristik değildir. Bu belirtilerin pek çok başka nedeni olabilir. Bebeğin gelişimi normal değildir, baş gelişimi kuşku uyandırıcıdır. Sık sık açıklanamayan ateş yükselmeleri, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları, inatçı mantar enfeksiyonları, durdurulamayan ishaller görülür. Buna lenf düğümlerinde büyümeler, dalak ve karaciğer büyümesi eklenir.
AİDS virüsünü almış bebekler ne kadar yaşarlar?
Çok azı iki yıldan fazla yaşarlar. Buna karşın kuraldışı örnekler de vardır: San Fracisco’lu çocuk doktoru Moses Grossmann 1987 Mart’ında yedi yaşında kısa süre önce okula başlamış ve virüsü doğumda almış bir çocuk olduğunu bildirmiştir.
AİDS hastalığı virüsü anneden almış bebeklerde büyüklere kıyasta farklı bir seyir mi izler?
Evet. Büyüklerde rastlanan bir kanser türü olan Kaposi sarkomuna genelde çocuklarda rastlanmaz. Çocuklarda AİDS beraberinde başka hastalıklar getirerek kısa sürede ölümle sonuçlanır.
Doğumu takiben yapılan antikor testi pozitif bebekler, daha sonra yapılan testde negatif çıkabilirler mi?
Evet. Doğumdan sonra yaklaşık dokuz ay boyunca bebek anneden aldığı kendini koruyucu nitelik taşıyan antikorları taşır. Bu nedenle test sonucu pozitif bebekte antikorların bebeğin vücudu tarafından bizzat mı yapıldığı, yoksa bunların anneden ödünç alınan antikorlar mı olduğu kesin olarak bilinemez. Bunun için bir yaşına kadar testlere devam edilmelidir.
Bebek doğum esnasında AİDS virüsünü almış olduğu halde vücudu antikor üretmemiş olabilir mi?
Evet. Bazen yeni doğanların immün sistemleri pek az olgunlaşmıştır. Bu durumda bebek virüsü taşıdığı halde ona karşı antikor üretemez. Bu nedenle de kendisine uygulanan antikor testi negatif sonuç verir.
Bebeğin gerçekten virüs taşıyıp taşımadığı nereden anlaşılır?
Bu konuda kesin tanı zaman alır. Testten doğru yanıt almak bir yılı bulabilir. Enfeksiyonu belirlemek bir dizi işlemi gerektirir: Hastalığın kişideki geçmişini bilmek, çok sayıda test uygulamak, kişinin klinik seyrini izlemek gibi.
Hamileler mutlaka antikor testi yaptırmalı mıdırlar?
Hayır. Antikor testi bugün için hamilelere zorunlu tutulmamıştır.
AİDS testi hamileler için önemli midir?
Geçmişlerinde AİDS’in bulaşabileceği riskli bir ilişki yaşamışlarsa evet. Bazı kadın doğum doktorları hastalarına bu testi önermektedirler. AİDS hastalığına en çok rastlanan San Francisco şehrinde doktorlar çocuk sahibi olmak isteyen her çifte bu testi yaptırmanın vicdani bir görev olduğunu hatırlatıyorlar.
Hamileliğin üçüncü ayında yapılan antikor testinin sonucu negatif. Her şey yolunda denebilir mi?
Tam olarak değil. Hamilelik esnasında bulaşmaya neden olacak bir durum yaşanmadığı halde enfeksiyonun dokuzuncu ayda bellenebildiği durumlar vardır. Çünkü hamilelik immün sisteme pratikte baskılayıcı bir etki yapmaktadır. Bu nedenle anne hamileliğin başında virüsü almış olsa da kanında antikor oldukça geç belirlenebilir. Bu nedenle San Francisco’da doğum uzmanları hamile anneyi ilk üç ve son üç ayda teste tabi tutarlar.
AİDS virüsü taşıyan anneler bebeği emzirebilirler mi?
Hayır. Anne sütünde virüs yüksek konsantrasyonda bulunmuştur. Emzirmeyle de virüs bulaştırabilir.
Virüsü taşıyan kadına gebelik zarar verebilir mi?
Evet. Kişi virüs taşıyıcısı ise hamilelik hastalık tablosunun oluşmasını hızlandırır. Bu hızlanmanın şiddeti tam olarak belirlenememişse de hamileliğin vücut savunma sistemini zayıflattığını biliyoruz. Oluşmakta olan canlıya vücudun yabancı cisim reaksiyonu göstermemesi için vücudun kendini ayarladığı bir mekanizmadır bu.
AlDS’li hamilelerde her ek direnç düşürücü durum ölümle sonuçlanabilir.
AİDS virüsü taşıyıcısı olmak hamileliğin kürtajla sonuçlandırılması için yasal bir endikasyon mudur?
Evet. HIV enfeksiyonu şu açık nedenle kürtajı haklı kılar: Çocuk büyük zarar görebilir. Yasalar 22. gebelik haftasına kadar kürtaja olanak tanımaktadır. Annenin sağlığı ve yaşamını ciddi tehdit eden bir durum söz konusu ise tıbbi kararla bu limit sınırsız kabul edilir. Yani daha ileri gebelik haftalarında da kürtaja baş vurulabilir.
AİDS virüsü bulaşmış bebeğin sağlık durumunun daha uzun süre iyi kalabilmesi için nelere başvurulmalıdır?
Bu bebeklerin çok titiz bir bakıma gereksinimleri vardır. Bebeğe bakan kişi enfeksiyonların başlangıcını farkedebilecek ve onu uzman hekime derhal ulaştıracak nitelikte olmalıdır. Bu noktada zaman yitirilmemesi çok önemlidir. Virüsü taşıyan bebekler çocuk hastalıklarına-karşı da korunmalıdırlar. Çünkü bu onların zayıflamış immün sistemlerini daha da yorar. Kabakulak, kızamık, kızamıkçık, boğmaca geçiren çocuklar hastalıkları tam olarak geçirmeden asla ziyaretçi olarak kabul edilmemelidirler.
AİDS virüsü taşıyan çocuk anaokuluna gitmeli midir?
Bu, çocuğun ve diğer yuva çocuklarının tutumlarına özgü bir durumdur. Şu gibi düşünceler vardır: Yuva çağına tekabül eden üç ila beş yaşları arasındaki çocuklardan hemofili olanlar enderdir, genelde doğumdan bu yana virüsü taşımaktadırlar. Ve hastalığa yakalanma şansları başından beri büyüktür. Diğer çocuklar için sıradan ve zararsız olan enfeksiyonlar, HIV taşıyıcısı çocuklar için son derece zararlı olabilir. Bu nedenle pek çok doktor bu çocukların kalabalık anaokullarına gitmelerine taraftar değildirler. Üç veya dört kişiden oluşan küçük oyun gruplarına katılmak bu çocuklar için daha uygun olacaktır.
Taşıyıcı çocuğun diğer sağlıklı çocuklarla oynaması uygun mudur?
Evet. Bu onun psikolojik ve sosyal gelişimi açısından son derece önemlidir. Yetişkin bir kişinin çocukları oyun esnasında izlemesi, birbirlerini ısırmalarına veya tırmalamalarına engel olması önemlidir. Taşıyıcı çocuklarda yara meydana gelirse derhal sargılanarak oyun arkadaşlarına bulaşması engellenmelidir.
Virüs taşıyıcısı çocuğu çocukluk hastalıkları ve diğer enfeksiyonlardan korunmanın yolları nelerdir?
Çocuğun çevresinde bulaşıcı bir hastalık görüldüğünde derhal doktora haber verilmelidir. Doktor immün sistemi güçlendirici gamaglobulin iğnesi yapacaktır. Doktoru çocuğun virüs taşıyıcısı olduğu konusunda uyarmak gerekir.
AİDS virüsü taşıyıcısı çocuklar halka açık okullara gidebilirler mi?
Evet. Okul çağına gelmiş virüs taşıyıcısı çocuk yaşıtlarına uygun davranış içindeyse, okula gitmemesi için bir neden yoktur. AİDS okul çocuklarının gündelik ilişkilerindeki temaslardan bulaşmaz. AİDS taşıyıcısı çocukların virüsü bulaştırma tehlikeleri kronik B-Hepatit enfeksiyonuna sahip çocukların bulaştırma tehlikeleri ile aynıdır.
Virüs taşıyıcısı çocuk yaralandığında ne yapmak gerekir?
Derhal yara bandı ya da sargı uygulamak gerekir. Eğer kan yaradan eşyalar üzerine (oyuncak, ranza, jimnastik gereçleri v.b.) sıçramışsa, bu eşyaların klor içeren dezenfektanlar veya alkolle silinmeleri gerekir. Eğer kanaması çok değilse bu silme işlemini taşıyıcı çocuğun kendisinin yapması daha uygun olur. Bir başka kişi sözkonusu temizliği yapacaksa eldiven giymelidir.
Spor esnasında sık sık yakın hatta bazen tam vücut teması oluyor. Örneğin futbolda. Taşıyıcı çocuklar bu tip sporlarda diğer çocuklar için tehlike oluştururlar mı?
Hayır. Bu çocuklar sporun her türünde yer alabilirler. Yakın vücut teması, ter, yüzme havuzu veya spor sonrası birlikte duş AİDS virüsünü bulaştırmaz.
Çocuğunuzu sınıf arkadaşının AİDS taşıyıcısı olduğu konusunda uyarmanız gerekir mi?
Hayır, bu gerekli değildir. Enfeksiyonu taşıyan çocuk yalnızlığa itilmiş olur. Aksine enfeksiyonu taşıyan kişiyi fazla deşifre etmemek daha doğru bir davranış olur. Çocuğun sağlık durumu hakkında oldukça az sayıda kişinin bilgi sahibi olması uygun olacaktır. Ama sınıf öğretmeni, spor öğretmeni ve müdür durumu bilmelidir. Örneğin kanamalı bir yara oluşması durumunda bulaştırma tehlikesinin önüne geçebilmek için.
AİDS taşıyıcısı çocukları okuldan men etmek için geçerli nedenler olabilir mi?
Taşıyıcı çocukta diğer çocuklara karşı yaralama, ısırma, tırmalama gibi saldırgan nitelikli davranış bozukluklarına rastlanıyorsa psikiyatrik tedavi uygulanması gerekir. Taşıyıcı çocuğun okul arkadaşını enfekte etmesi ancak aynı anda yaralanıp kanları arasında temas meydana gelmesi ile mümkündür. Psikiyatrik tedavi ile çocuğun davranışları düzeliyorsa okula dönmesinin sakıncası yoktur.