Dölyatağı çeperindeki tehlikesiz urlara verilen ad. Kadın üreme organlarında sık görülen bu ur türü 35 yaşlarındaki kadınların yüzde yirmisinde ortaya çıkar. Fibroit urların nedeni bilinmemekte, fakat çocuksuz ve tek çocuklu kadınlarda çok görüldüğünden, kısırlıkla ilişkili olduğu sanılmaktadır. Kobaylar üzerinde yapılan deneyler sonucunda, bu urların büyümesine östrojenlerin yol açtığı ileri sürülmüştür. Bu nedenle hastalara erkeklik hormonu şırınga edilerek, urların büyümesi bir süre engellenebilmektedir.
Fibroit ur, kan damarları lif ve kas dokularıyla bunları saran bir kapsülden oluşur. Bütün karın boşluğunu dolduracak büyüklükte örnekleri de olmakla birlikte çoğunlukla küçük olur. Dölyatağında birçok fibroit ur, bir arada bulunur. Bunların sayısı kimi kez 100’ü bulabilir. Fibroit urların yüzde on kadarı servikste yer alır. Fibroit urlar dölyatağı çeperinde, kaslarla sarılı olarak büyümeye başlarlar. Doku arası uru denilen ve en çok rastlanan tür, gözle görülmez; çeperdeki şişkinlik ve çarpıklıktan anlaşılır. Seroz altı urlar dölyatağı çeperinden karın boşluğuna, mukoza altı urlar ise dölyatağı boşluğuna doğru büyürler.
Fibroit urların başlıca belirtileri kanama, başka organlara yaptıkları basınç ve sancıdır. En çok mukoza altı urlarda görülen ve uzun süreli veya sık ve düzensiz olabilen kanamalar aşırı kansızlığa yol açar. Büyük urlar karnı gerer ve şişkinleştirir. Kalçayı etkileyen urlar ise sancı yaparlar. Büyük urların ortası, kan gelmediğinden soysuzlaşıp. yağ, sıvı ve kalsiyum tuzlarıyla dolar. Kalsiyum tuzlarıyla dolan urlara dölyatağı taşı denir. Karın boşluğuna uzanan seroz altı urlarda, küçük çıkıntılar oluşabilir.
Fibroit urlar düşüğe yol açabilir veya doğum ağrıları sırasında kasılmaları engellerler. Kalça kuşağını dolduracak kadar büyük olan urlar normal doğum yerine sezaryen gerektirebilirler. Fibroit urların tedavileri belirtilerine göre değişir. Bu tür urlar yaşdönümünden sonra küçüldüklerinden, 40 yaşın üstündeki hastalarda görülen belirtiler, ağrı dindirici ve kan yapıcı ilaçlarla giderilir. Hasta ameliyata dayanamayacaksa X ışını tedavisi ile yaşdönümü çabuklaştırılır. Ur cerrahi girişimle alınabilir; çocuk istenmiyorsa, dölyatağı bütünüyle çıkarılır. Dölyatağının alınması urları ortadan kaldırdığı gibi kanseri de önler.