Siyanotik doğumsal kalp hastalıkları arasında mavi hastalık olarak tanımlanan Fallot tetralojisi ilk kez 1671de Stensen tarafından tanımlanmış ancak 200 yıl sonra 1880de Fallot tarafından dört ana bulgusu kesin olarak tarif edilmiştir. O tarihten itibaren de hastalık Fallot tetralojisi adı ile anılmaya devam etmiştir. Fallot tetralojisi siyanotik konjenital kalp hastalıkları arasında en sık görünenidir.
Klasik olarak dört ana bulgusu vardır.
1. Pulmoner Stenoz 2. VSD 3. Sağ Ventrikül Hipertrofisi 4. Aorta Dekstropozisyonu Bu klasik tanımlamaya rağmen hastalığın VSD + PSden VSD + Pulmoner Atreziye kadar değişen bir spektrum göstermesi bu klasik bulgularında tartışılmasına neden olmuştur. Örneğin sağ ventrikül hipertrofisinin pulmoner darlığa ikincil olmasına, aorta dekstropozisyonunun da VSD lokalizasyonuna bağlı olması gibi tartışmalar süre gelmektedir. Bütün bunlara rağmen Fallot tetralojisinde klasik olarak bilinen bulguları tek tek inceleyecek olursak:
A/VSD :
Genellikle büyük ve tektir, nadiren fazla olabilir. Membranöz septuma yerleşmiştir. Aorta halkası ile devam eder, aortanın arka kapağının önünde yer alır. Sağ ventrikülden bakıldığı zaman kristanın arkasında ve krista ile triküspid ön yaprakları arasında görülür. Ventrikül septum defektlerinin 2/3ü arka tarafta bir kas bandı ve fibröz bir doku ile sınırlanmıştır. Bu muhtemelen embriyoner septum artığı olabilir. B/PULMONER STENOZ :
Sağ ventrikül kas yapısındaki bir bozukluk sonucunda sağ ventrikül çıkımının değişik derecelerde daralmasıdır. İnfindibuler stenoz üç ayrı yerde olabilir. A) Ostium infindibulumda: Pulmoner halka ve kapaklar genellikle normaldir, %10unda valvuler PS olabilir. En sık görülen tipi budur. (%40) 3. odacık teşekkül eder. B) Yüksek infindibuler stenoz; 3. odacık küçüktür, beraberinde sıklıkla valvül stenozu vardır, %30 olgu bu tiptedir. C) Diffüz hipoplazi; sağ ventrikül çıkımı tümüyle hipoplaziktir. Valv halkası da küçüktür. Pulmoner darlığın en ağır şekli pulmoner atrezidir. Bunda ringi örten bir diyafragma vardır, veya ventrikül kasında kalınlaşma görülür. Pulmoner kapak biküspid olabilir. Mc Myna göre bu oran %70e kadar çıkar. Bazen de pulmoner kapak yokluğu olabilir. Bu %3 gibi düşük bir oran gösterir. Periferik PA dallarında stenoz %11-23 oranında görülebilir. Daha az olarak da PA dallarından birinin yokluğu görülebilir. 3. SAĞ VENTRİKÜL HİPERTROFİSİ : 4. AORTA DEKSTROPOZİSYONU : ETYOLOJİ: KLİNİK BULGULAR:
1. Siyanoz : Hayatın ilk altı ayında ortaya çıkar ve yaygın bir siyanozdur. En erken doğumdan iki hafta sonra görüldüğü bildirilmiştir. Soğuk, egzersiz ve ağlama siyanozu arttırır. Bu hastalarda parmaklarda çomaklaşma vardır. 1-2 yaşında ortaya çıkar. Hafif şekillerini tanımak güç olabilir. Önce tırnak kökü ile tırnağın deriye birleştiği yerde açı kaybolur. Burası konveks bir hal alır. Nedeni tam bilinmemektedir. Bu kısımda kapillerler genişlemiş, osteoartropati gelişmiştir. 2. Dispne : EKGde P voltajında artma ve ST depresyonu bulunur. Bu kasılmanın hangi faktörün etkisiyle başladığına gelince ortak bir açıklama bulmak oldukça zordur. Ancak değişik etkilerle NA salgılandığı ve noradrenalinin kalbin kontraktilitesini arttırarak bu kasılmaya neden olabileceği ileri sürülmüştür. Diğer bir görüş de hiperpneye neden olan herhangi bir olayın speli başlatabileceğidir. Hiperpne kalp debisini ve oksijen saturasyonunu daha da düşürür. Düşük oksijen basıncı, pH ve yüksek karbondioksit basıncı beraberce solunum merkezini uyararak daha fazla hiperpneye neden olur. Hiperpne venöz dönüşü ve dolayısıyla sağdan sola şantı arttırır. Bu zincir kırılmazsa kısır döngü halini alır. Ancak solunum sisteminin depresyonu zinciri kırabilir. 3. Çömelme : 4. Gelişme Geriliği : 5. Kardiyovasküler sistem bulguları: LABORATUVAR BULGULARI
1. Radyolojik Bulgular : Telekardiyogramda kalbin transvers kesitteki büyüklüğü normaldir. Apeks ucu havaya kalkıktır. Üç yönlü telede sağ ventrikül hipertrofisi görülür. PA segmenti çöküktür. Bu bulgular kalbe özel bir görünüm verir. Bu görünüm tahta pabuca benzediğinden Coeure en denmektedir. Aorta arkusu %30 vakada sağdan inebilir. Akciğer damarlanması azalmıştır. Büyükçe hastalarda kollateral dolaşım artmasına bağlı hiler dolgunluk görülebilir. Kosta çentiklenmesi, sol PA yokluğu olanlarda veya şant ameliyatı olanlarda görülebilir. 2. EKG Bulguları : 3. EKO Bulguları : 4. Kan Tablosu : 5. Kateterizasyon Bulguları : Anjiografide dikkat edilecek özellikler şunlardır:
a- Pulmoner darlığın yeri, derecesi, pulmoner halkanın, ana PA ve dallarının durumu b- VSDnin büyüklüğü, yeri ve sayısı, septum olup olamadığı c- PA ile aortanın ilişkisi, çıkış yerleri ve seyirleri d- Mitral aortik devamlılık var mı? Koroner arterlerin çıkış yerleri ve seyirleri e- Sol atrium ve sol ventrikülün büyüklüğü AYIRICI TANI
Hastalığın ayırıcı tanısı yenidoğan dönemi ve çocukluk dönemi olarak ikiye ayrılabilir. Yenidoğan döneminde: Siyanoz iki haftadan önce çıkmaz. Siyanozun erken çıkması çok ağır PS veya pulmoner atrezinin lehinedir ve prognozu iyi değildir. Siyanoz nedeniyle bu devrede karışabilecek doğumsal kalp hastalıkları şunlardır: 1. Transpozisyon 2. Akciğer vaskülaritesini azaltan doğumsal kalp hastalıkları ( Triküspid atrezisi, Ebstein anomalisi VSDsiz pulmoner atrezi, Aspleni sendromu vs.) Daha Büyük Yaşlarda Ayırıcı Tanı:
1. Triloji, 2. Pentaloji, 3. Çift bölmeli sağ ventrikül, 4. Sağ ventrikül rabdomyoması, 5. Kompleks doğumsal kalp hastalıkları, 6. Çift çıkımlı sağ ventrikül, 7. Transpozisyon + PS, 8. Tek ventrikül + PS PROGNOZ:
İlk iki yaş siyanotik nöbetler nedeniyle sıkıntılıdır. Hastalar genellikle ilk iki yıldan sonra anoksiye adapte olur ve aktivitelerini ona göre ayarlarlar. Ancak puberteden itibaren gerileme başlar ve 20 yaşlarında kaybedilirler. Ortalama yaşam süreleri 12 yıldır. Cerrahi girişimler bu süreyi oldukça uzatmıştır. KOMPLİKASYONLAR:
1. Serebrovasküler olaylar %4 oranında görülür. Sinus kavernozus trombüsü, arteriyel emboli ve trombüslerdir. Ancak tetralojili çocuklarda hemipleji ve paraplejilerin daha çok düşük hematokritlerle görülmesi, bu lezyonların tromboemboliden çok, anemiye bağlı hipoksiden geliştiği izlenimini vermektedir. 2. Beyin Apsesi hayatın ilk iki yılında son derecede nadirdir. Çocukluk çağı serebral apselerinin 1/3ünü FTli çocuklar oluşturmaktadır. Olay anoksi nedeniyle beyinde meydana gelmiş bir enfarkt üzerine bakterilerin yerleşmesi ile olmaktadır. Baş ağrısı, letarji, ateş ilk semptomlardandır. Bu tür komplikasyon geçirenlerde erken dönemde düzeltici cerrahi girişimuygulanmaktadır. Apsede mortalite % 60dır. 3. Enfektif endokarditli çocuklardaki doğumsal kalp hastalıkları sınıflandırıldığında %24 ile TOF başta gelmektedir. En sık görülen mikroorganizma Streptekokus viridans, daha sonra stafilokoklardır. Bu komplikasyonun mortalitesi güçlü antibiyotiklerle azalmış olmasına rağmen yine de %21dir. 4. Konjestif kalp yetmezliği daha önce belirtilen nedenlere bağlı olarak görülebilir. 5. Kanama eğilimi trombositopeni, fibrinojen ve protrombin yapımında azalma, pıhtı retraksiyonunda azalma gibi nedenlerle görülebilir. 6. Tbc %2 oranında görülebilir. 7. Feokromasitoma ameliyat sırasında önemli olabilir. TEDAVİ:
1. Genel tedavi prensipleri 2. Tıbbi Tedavi • Siyanotik nöbetlerin tedavisi • Komplikasyonların tedavisi 3. Cerrahi Tedavi Genel tedavi prensipleri: İyi beslenme, yeterli demir alımı, su dengesinin ayarlanması, uygun postürlerin öğretilmesi, diş bakımı gibi hijyenik bilgilere dikkat edilmesi, fokal enfeksiyon odakları varsa tedavisidir. Tıbbi Tedavi:
a. Siyanotik Nöbetlerin Tedavisi : Oksijen verilmesi gereklidir. Esas problem pulmoner kan akımının azalması olduğu için çok yararlı olmayabilir, ama yine de verilir. Uygun pozisyon sağlanır. Bebek yüzükoyun, diz dirsek pozisyonunda yatırılır, sıkan elbise varsa çıkartılır. Sıvı takılarak hem sıvı dengesi düzeltilir, hem de gerekli ilaçların verilebilmesi için bir damar açıklığı sağlanır. Arteriyel pO2 40 mmHgnın altına indiği zaman metabolik asidoz gelişeceğinden bunun hızla düzeltilmesi gerekir. Bu düzeltme I.V NaHCO3 ile yapılır. pH düzelince atak hızla düzelir. 0,1 mg/kg dozda morphin subkutan olarak verilir. Betablokörler I.V olarak 0,1 mg/kg veya nöbetleri önlemek amacıyla 1 mg/kg oral verilebilir. b. Komplikasyonların tedavisi : √ Cerrahi Tedavi: b. Tam düzeltme ameliyatı : Ameliyat ne kadar küçük yaşta yapılırsa mental ve motor gelişmenin o kadar iyi olacağını savunanlar olmakla beraber, cerrahi girişim süt çocukluğu döneminde ancak anemi olmaksızın sık siyanotik nöbet geçiren ve betablokörlerin kontrendike ve etkisiz olduğu durumlarda, hematokrit değeri çok yüksekse önerilmekte ve genellikle önce şant ameliyetı yapılıp, eğer bu çalışmazsa tam düzeltmeye gidilmektedir. Görüldüğü gibi tam düzeltme ameliyatının zamanlanması ve endikasyonu girişimi uygulayacak ekibin teknik imkanlarına ve mortalite oranına göre ayarlanmaktadır. Küçük bebeklerde semptomlar tıbbi tedavi ile giderilmediği taktirde önce şant ameliyatı önerilmekte veya yeterli PAleri varsa ve sol ventrikül kapasitesi total düzeltmeyi kaldırabilecek büyüklükte ise total düzeltme yapılmaktadır. Ameliyat mortalitesi %10-%15 arasındadır. Bazı merkezler bunu %2-5e indirmişlerdir. Ameliyatı takiben hastanın rengi açılır, egzersiz toleransı artar. Hb ve Htc seviyesi ve arteriyel O2 saturasyonu normale döner. Ayrıca psikolojik ve mental durum giderek düzelme gösterir. Komplikasyonlar:
1. Erken postoperatif devrede • Kanama • A.V Tam Blok • Pulmoner ödem ( diüretikler, steroidler verilir, respiratör uygulanır.) • Düşük kalp debisi (ventrikülotomi veya aort klemp süresi ile ilgili iskemiye bağlıdır. Tedavide sempatomimetikler ve dijital preparatları uygulanır. 2. Geç postoperatif devrede |