Modern tıbbın hızlı gelişmesi, teknolojinin hayatın her alanında kullanılmasına rağmen günümüzde halen kırsal kesimde geleneksel hale gelen birçok sağlık uygulamalarından medet umuluyor. Özellikle de köylerde bu yaygın olarak çare aranan bu uygulamalar internet sayesinde kulaktan kulağa yayılarak bize ulaştığında sadece tebessümle okuyoruz.
Ülkemizin Doğu bölgelerinde sağlık kuruluşlarında görev yapan hemşirelerin,tanık olduğu birçok koca karı yöntemi denilen uygulamalar kullanılıyor. O bölgelerdeki vatandaşların eğitimsiz, okuma yazma bilmeyen ve kültürel özellikleri hakkında bilgi sahibi olan sağlık personeli, şahit oldukları bu uygulamaları bizlere aktarıyor.
Kadınların gebelik, doğum ve loğusalığa ilişkin geleneksel inanç ve uygulamaları çeşitli araştırmalarla ortaya konulmuş. İşte bu araştırmalardan birisi şu sonuçları ortaya koyuyor.
Araştırmalar sonucunda bir köyde yaşayan doğum yapmış 350 kadının yüzde 48,9’unun okur-yazar dahi olmadığı, yüzde 6’sının istemli düşük, yüzde 31,5’inin de kendiliğinden düşük yaptığını ortaya çıkmıştır. Araştırmada çok ilginç korunma yöntemleri, gebe kalmak için kocakarı yöntemleri, gebelik testi yöntemleri ortaya çıkıyor.
Araştırmada, kadınların yüzde 70,7’sinin gebe kalmak için geleneksel uygulamalara başvurduğu ortaya çıkıyor. Bu yöntemler belini çektirme, otu kaynatıp buharına oturma, tavuk pisliğine oturma, Mehmet ismi olan 7 evden bez toplayıp gömlek yapıp giyme, toprağa oturma gibi uygulamalar bulunuyor. Gebelik belirtisi olarak göz bebeklerinde büyüme, idrarını kaynatıp köpürürse gebe olduğunu anlama, karbonatın üstüne işeyince köpürürse gebe olduğunu anlama, idrara limon sıkınca çöküyor mu çökmüyor mu gibi akıl almayan yöntemler deneniyor.
Hamile olduğu kesinleşenlere, altın yüzükle kız mı oğlan mı olacak testi, makasın mı bıçağın mı üzerine oturacak testi ile de cinsiyet tayini yapılıyor.
Oysa günümüzde 4 TL vererek evde gebelik testi yapılarak kesin sonuç elde ediliyor.