ULUDAĞ’da düzenlenen 5’inci Ulusal Anksiyete Kongresi’nde, ‘Kaygı ve Aile İçi Şiddet’ masaya yatırılırken, güçlünün, güçsüze şiddet uyguladığı çok çarpıcı rakamlarla ortaya konuldu.
Kongre Başkanı Doç. Dr. Nesrin Dilbaz, “Erkeklerin yüzde 32’si eşlerine şiddet uyguluyor. Ancak, çocuklarına şiddet uygulayan babaların sayısı, anneleri yarısından az. Yani güçlü, güçsüze şiddet uyguluyor. Çocukların babaları tarafından dövülme sıklığı yüzde 11 iken anneler tarafından dövülme sıklığı yüzde 22 bulundu. Bu çarpıcı bir sonuçtur” dedi.
Aile içi şiddetin en fazla görüldüğü yerlerin başında aile ortamının geldiğini vurgulayan Doç. Dr. Dilbaz, “Aile içi şiddete en fazla çocuklar sonra kadınlar maruz kalıyor. Ebeveynler gerek birbirleriyle olan çatışmalardan doğan öfkeyi, gerekse günlük yaşamdaki streslerini en fazla çocuklarına yansıtmaktadırlar. Onlar savunmasız ve masum olduklarından ebeveynlerin en kolay hedefi olmaktadırlar” diye konuştu.
Kız çocuklarının ne kadar çok eğitim sistemi içinde kalırsa şiddete maruz kalma oranının o kadar azalacağını belirten Doç. Dilbaz, şiddetin azaltılması için Başbakan Erdoğan’ın “en az 3 çocuk yapın” sözlerinin tersine, çocuk sayısının azaltılması gerektiğini belirtti. Dilbaz, aile yapısının güçlendirilmesi ve şiddet itibarının toplum içinde ve özellikle Televizyon dizilerinde azaltılması gerektiğini vurguladı.
DEPRESYON 1 NUMARALI HASTALIK OLACAK
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Klinik Şefi Hüsnü Erkmen de, 2020 yılında gelişmiş ülkelerin 1 numaralı hastalığının depresyon olacağını söyledi.
Kongrede depresyonu ele aldıklarını ve yeniden değerlendirdiklerini söyleyer Dr. Erkmen, . Depresyon da aynı şekilde gelişmekte olan ülkelerde hızla bir numaralı sağlık sorununa doğru yükseliyor. 2020 yılında, Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamasına göre gelişmiş bir ülkenin bir numaralı sağlık sorunu depresyon olacak. Bütün tıbbi olaylar içinden bahsediyoruz yani psikiyatriden bahsetmiyoruz. Şu anda da bu tür sorunlar dünyada sıralama yapıldığı zaman, ilk 10 hastalık sıralandığı zaman psikiyatrik hastalıklar da bu tür tipler daha ön planda oluyor ve 4. sırada duruyor. Ne yazık ki biz bu işe yeteri kadar eğilmiyoruz diye düşünüyorum ben. Çünkü psikiyatrist sayımız da çok az. Psikiyatriye ayrılan kaynaklar da çok az. Onun içinde ne yazık ki sorunlar yürüyüp gidiyor” diye konuştu.