Gülhane Askeri Tıp Akademi’sinin Tıp Dergisi’nde 2008 yılında yayınlanan bir makalede, bu sorunun cevabını etkileyen bazı unsurlara rastlandığı belirtilmiş. Makaleye gelmeden önce doktor, tarihçi ve araştırmacı – gazeteci Warner Bartens’ın konu ile ilgili bir yazısını buraya aktarmak istiyorum.
“Epilepsi krizi yaşayan hastalarda, ilaç kullanımın erken mi başlanmalıdır?”
“Birçok doktor ve epilepsi ile ilgilenen ama konunun uzmanı olmayan kişi, bu soruya “evet” cevabını verecektir. Özellikle sadece düzensiz ve nadiren kriz yaşayan epilepsi hastalarında “ilaç kullanımına erken başlanmasının avantajları” tartışmalı bir konu. Hastaların fayda ve zararları tartması gerekiyor; zor bir karar.
Bir yanda, ilaç kullanımıyla hastalığın seyrini uzun vadede olumlu yönde etkileme ve krizlerin sıklığını azaltma umudu var. Zira ilk krizden sonra, gelecek iki – üç yıl içinde yeni bir kriz yaşanmasının olasılığını hesaplamak zor ve bu olasılık %23 ile %71 arasında değişiyor. Diğer yandan, epilepsi ilaçlarının çoğu rahatsızlık verici yan etkilere sebep oluyor. Bunlara; korku atakları, depresyon, sersemlik hissi, mide bulantısı ve baş ağrısı dahil.”
Bu noktada tekrar Gülhane Askeri Tıp Akademi’sinin Tıp Dergisi’nde yayınlanan “2008; 50: 5-8” sayılı “Uzun süreli antiepileptik ilaç tedavisinin beyinsapı işitsel uyarılımı potansiyelleri üzerine olan etkisi ve klinik önemi” başlıklı makaleye dönmek istiyorum. (Bu makale, Ulusal Çocuk Nörolojisi Kongresinde (Antalya, 3-6 Mayıs 2005) poster bildiri olarak sunulmuştur.)
Makalenin özeti şöyle;
“Antiepileptik ilaçların beyinsapı işitsel uyarılmış potansiyelleri üzerine olan etkileri ile ilgili çalışmaların sonuçları birbiriyle çelişmekteydi. Biz de bu çalışmada idiyopatik epilepsili çocuk hastalarda uzun süreli antiepileptik ilaç tedavisinin beyinsapı işitsel uyarımı potansiyelleri üzerine olan etkilerini ve bu etkilerin klinik önemini tartışmayı amaçladık…
…Sonuç olarak bu çalışmada epileptik hastalarda uzun süreli antiepileptik ilaç tedavisinin beyinsapı işitsel uyarılımı potansiyellerinde uzamaya neden olduğunu saptadık…
…Hastalarımızın idiyopatik epilepsiye sahip olmaları ve uzun süre (ortalama 2 yılın üzerinde) antiepileptik ilaca maruz kalmaları BSİUP anormalliklerinin AEİ kullanımına bağlı olabileceğini düşündürmüştür. Bazı antiepileptik ilaçların BSİUP dalga anormalliklerinin yanı sıra, bazı vakalarda işitme kaybına da neden olabildikleri gösterilmiştir. Özellikle CBZ ve VPA gibi bazı antiepileptik ilaçların kullanımının işitmede bir azalmaya neden olduğunu bildiren çalışmalar mevcuttur.
Sonuç olarak uzun süreli AEİ tedavisinin periferik ve santral sinir sisteminde miyelinizasyon veya sinaptik matürasyonu bozarak işitme kaybına ve kognitif fonksiyonlarda anormalliğe neden olabileceği düşünülmüştür.
Bu nedenle uzun süreli AEİ tedavisi almakta olan hastalar periyodik olarak BSİUP testi ile taranmalı ve anormallik saptanan hastalar işitme ve kognitif fonksiyonlar açısından ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmelidir.”
Türkiye’de yapılmış bir araştırmanın sonuçlarına dayanarak yazılmış olan bu makale Warner Bartens’ın konu ile ilgili yazısını destekler nitelikte. Zira, erken yaşta başlanan ve uzun süren AEİ ilaç tedavilerinde istenmeyen yan etkilere maruz kalmak olası. Dolayısı ile bu sorunun cevabı olarak şu sonucu buluyoruz;
“Bir yanda krizleri daha iyi kontrol altına alabilmenin avantajı var, diğer yanda ise istenmeyen yan etkiler…”
Yani, tedaviye erken yaşta başlayan ya da daha uzun süreli ilaç tedavisi gören Epilepsi hastalarının, diğerlerine oranla “daha şanslı” olduğunu söylemek için, elimizde herhangi bir veri yok.
Son olarak 2005’te Lancet Tıp Dergisi’nde yayınlanan bir araştırmanın sonuçlarını aktararak bitiriyorum.
“Liverpool ve Cambridge Üniversitesi’nden araştırmacılarr, 1993-‘ten 2000’e kadar İngiltere’de farklı hastanelerde tedavi görmüş 1400 Epilepsi hastasını incelediler. Bu hastaların yarısında hemen bir AEİ’ye(Anti-Epileptik İlaç Tedavisi) başlandı. Diğer yarısı ise bekledi, kendileri ve tedaviyi yapan doktor “ancak gerekli gördüğünde” tedaviye başladılar.
Tedaviye hemen başlayanlarda yeni krizler yaşanana dek geçen süre uzadı. İlk iki yıldaki epilepsi nöbetlerinin sayısı azaldı. Ama bu hastalar tedavinin yan etkilerinden şikayetçiydi. Uzun vadede ise, tedavi hastalığın seyri ve yaşam kalitesi üzerinde olumlu etki yaratmadı.”
Araştırmayı yürüten David Chadwick; “Yaklaşık iki yıl sonra fayda-zarar ilişkisi dengeleniyor.” demiş.
Bu durumda, Epilepsi hastasının yaşam kalitesini yükseltmenin yolu salt ilaç tedavisi ya da ilaç tedavisine erken başlamak olarak görülmemeli…
Tedavi sürecinde devam ettirilen yaşam biçimi, eğitim, ve hem hastanın hem de hasta yakınlarının Epilepsi’ye bilinçli yaklaşımı, ilaç tedavisinden daha fazla pozitif getiriyle sonuçlanacaktır.
Kaynaklar:
Marson A., Jacoby A., Johnson A., vd.: Immediate versus deffered antiepileptic drug treatment for early epilepsy and single seizures: a randomized controlled trial. Lancet 2005; 365:2007-2013
Macintosh A.M., Berkovic S.F.: Treatment of new-onset epilepsy: seizures beget discussion. Lancet 2005; 365: 1985-1986
Gülhane Askeri Tıp Akademisi Gülhane Tıp Dergisi 2008; 50: 5-8; Uzun süreli antiepileptik ilaç tedavisinin beyinsapı işitsel uyarılımı potansiyelleri üzerine olan etkisi ve klinik önemi
Bartens W. Das neune Lexikon der Medizin-İrtümer – 2006 Eichborn AG. | Cahilikler Kitabı 3: Sağlık – NTV Yayınları 2009