Beyin sinir hücrelerinin anormal elektrik yayması ile oluşan bilinç değişimi, motor hareketler, duygu ve davranış bozuklukları ile belli olan geçici klinik tablodur.
Beyindeki elektrik yayılımı belli bir kısımda olursa vücudun karşı yarısında çekilmeler, uyuşmalar, kasılmalar görülür. Elektrik yayılımı bütün beyni etkilerse tipik nöbet olarak adlandırdığımız şuur kaybı, tüm vücudun kasılması ve hastanın aniden yere yığılıp dakikalar içinde devam etmesi ortaya çıkar. Nöbet esnasında idrarını kaçırabilir, dilini ısırabilir. Bu nöbet o gün tekrarlayabilir veya görülmeyebilir.
Nöbetlerin üçte ikisi psikomotor tiptir. Bu nöbetle hasta anlamsız gözlerle etrafa bakınır. Kötü kokular duyabilir. Ağzında bir şey var da çiğniyor ve onu yutmaya çalışıyor gibi hareketler yapabilir. Etraftan gelen uyarıları cevaplayamaz. Bu tür nöbetlerin başında, sonunda hayaller, rüyalar görebilir ve tanıdıklarını tanıyamaz, tanımadıklarını tanıdığını iddia edebilir. Dakikalar içinde sonlanabilen bu süreyi hasta hatırlamaz. Bu tür nöbetlerde davranış, tepki verme ve idrak bozulduğu için ve hatta bazen hırçınlık da tabloya eklendiğinden çevreyi korkutabilirler. Yakınları hastanın çıldırdığını veya akıl hastası olduğunu zannedebilir. Bu yüzden tıp dışı tedavilerden medet ummaya ve hastalığını gizlemeye çalışabilirler.
Nasıl teşhis edilir?
Bugün yeni teknik metodlar ile hastalığı iyice tanıyoruz. Tedavide ise birçok ilaç alternatifimiz mevcut.
Teşhis için elektroensefalografi (EEG) ilk müracaat vasıtamızdır. EEG beyin hücrelerinin elektrik dengesini ve bozukluğun yerini gösterir. Bilgisayarlı tomografi (BT) ve magnetik rezonans (MR) ise beyinde bu elektrik deşarjına sebep olan lezyonun ne olduğunu anlamamıza yarar. Bu tetkik araçlarının hastalar üzerinde hiçbir olumsuz tesiri yoktur.
Tedavi
– Tedaviye başlamadan önce sara dışı bayılmalardan ayırt edilmelidir.
Bu hastalıklar:
– Kalp ve damar rahatsızlıkları (senkop, kalp atım bozukluğu)
– Migren türü nöbetler
– Titreme, tik ve kasılmalar
– Uykuda korku, kabus
– Mide-barsak hastalıkları (bulantı, kusmalar)
– Uyuşturucu kullanımına bağlı geçici durumlar
– Şeker düşüklüğü
Teşhis kesinleştikten sonra çeşitli ilaçlar arasından hekimin seçeceği tedavi ile nöbetleri kontrol altına alma şansı yüzde 80’ler seviyesine çıkmıştır. Epilepside iyi bir hasta-hekim diyaloğu çok önemlidir. Bazı nadir durumlarda cerrahi girişimler giderek ümit vermeye başlamıştır.
* Gebelik ve epilepsi
Epilepsili bir hanımın gebe kalması durumunda ilaçları daha dikkatli kullanması gerekir. Geçireceği nöbet, kullandığı ilaçlardan daha zararlı olabileceğinden ilaç kUllanmaya devam etmelidir.
Doğum sonu ilaçların süte geçme oranları çok az olduğundan emniyetle kullanılmalı ve ilacı doktora danışmadan kesmemelidir.
* Ateşli havale epilepsi midir?
Değildir. Ateşli havale 0-5 yaş grubu çocuklarda yüksek ateşin beyinde oluşturduğu elektrik boşalması ile ortaya çıkan geçici bir durumdur. Genellikle tekrarlamaz. Ateşli havalenin ileri yaşlarda epilepsiye dönüşeceği fikri yanlıştır.
* Epilepsi tedavisinde başarı
– İlaçlar günü gününe zamanında alınmalıdır ve ara verilmemelidir.
– Alkollü içeceklerden kesinlikle uzak durulmalıdır.
– Uyku düzenli ve yeterli olmalıdır.
– Hekimle iyi bir diyalog kurulmalıdır.
– Koşu, fazla televizyon seyretme gibi yorucu faaliyetlerden uzak durmalıdır.
– Denize yalnız girilmemelidir.
– Gerginlik, stres, yorgunluk hallerinde gevşeme yöntemleri ile vücut rahatlatılmalıdır.