Epilektik nöbet beyin hücrelerinde geçici olarak normal olmayan şekilde elektrik yayılması neticesinde meydana gelen bir klinik tablodur. Epilepsi nöbeti geçiren kişide klinik olarak belirli süre sınırlı olmak üzere bilinç, davranış, duygu, hareket veya algılama işlevlerinde bozukluk görülür. Bütün epilektik nöbetler kişinin epilepsi hastası olduğunu göstermez. Nöbetler zaman içinde her hasta için belli özelliklerde, bazen kendiliğinden bazen de tetikleyen faktörler zemininde tekrarlarsa epilepsi (sara hastalığı) tanısı konulur.
Nörolojik hastalık olarak en sık görülen hastalık inmedir bununla birlikte epilepsi çocukluk ve ergenlik çağının en sık görülen nörolojik hastalığıdır, yetişkin dönemde ise en sık görülen ikinci nörolojik hastalıktır. Gelişmiş ülkelerde insidensi 20-50/100.000’dir. Erkek ve kadınlarda eşit sıklıkta görülen bu hastalık her yaş grubunda görülmekle birlikte en fazla en genç ve en yaşlı grupta görülür.
Epilepsi uzun süreli tedavi ve gözlem gerektiren ve hastanın yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen bir hastalıktır. Doğru tedavi ile hastaların büyük kısmında nöbetler kontrol alınır ve hasta normal yaşantısını sürdürür. Bu nedenle nöbetlerin kontrol altına alınması çok önemlidir. Ancak hastaların %25’inde uygun ilaç kullanımına rağmen nöbetler kontrol altına alınamamaktadır. İlaç tedavisine dirençli epilepsi hastaları ve antiepileptik ilaç tedavisini yan etkilerinden dolayı tolere edemeyen hastalar epilepsi cerrahisi adayıdır.
Epilepsi klinik olarak tanısı konulan bir hastalıktır. Geçirilmiş bir atağın epilepsi olup olmadığına karar vermek, epilepsi ise ne tür bir epilepsi olduğunu tespit etmek için hastanın ve/veya hasta yakının gözlemi ve bunu doktora doğru bir şekilde aktarması çok önemlidir. Epilepsi tanısı konduktan sonra ne tür nöbet olduğunu tespit etmekse hangi epilepsi ilacının daha etkili olacağı konusunda yol gösterici olacaktır.