Çocuklarda engelli ya da özürlülük durumlar yaygındır. Eğer sadece birincil sakatlıkar söz konusu ise aşağı yukarı %7′yi bulmaktadır. Eğer görsel ve Işjlse öğrenme güçlüğü, zeka gerilikleri, konuşma güçlüğü, davra luğu olan çocukların tümünü alacak olursak toplumda , hemen hemen %30-40′ının özürlü olduğunu söyleyebiliriz.özürlülük durumunda hafiften şiddetliye deği dağılım vardır. Bazıları düzeltilebilir bazıları ise düzeltilemeyen özürlülük durumlarıdır. Bazıları meningomyelosel l sakatlıklara, bazıları gerek doğumda gerekse doğumcte travmalara ya da enfeksiyonlara bağlı olarak meydana gele dir. Bir kısmı genetik nedenlidir.
Süreğen ve tedavisi olanaksız böyle bir duruma ilk endişe, çöküntü, suçluluk duygusu ve reddetme biçiminde o Bu konuda yetersiz bilgi düzeyindeki anne baba eğer hekiıı personeli tarafından doyum sağlayacak oranda aydınlatılmalıdır, kimden hekime, sağlık kuruluşundan sağlık kuruluşuna c Bu gibi kişileri istismar ederek çıkar sağlamayı amaç edil “şarlatan iyileştiriciler” tarafından umutlan sömürülebil çocuğun gerçek gereksinimlerine yöneltilmesi gereken k.ı başka ve gereksiz biçimde kullanılmasına da yol açacaktır.
Diğer bir tür tepki ana babanın çocuklannın bu saka gili olarak kendilerini suçlamaları, “sorumluluğu” eşine ya da başkalarına yıkma biçimlini» mekanizmaları geliştirmeleri biçiminde olabilir.
Bazı genetik hastalıkların söz konusu olması ana babanın isteyerek yarattıkları bir durum değildir. Çocuk aile içi tartışma ve suçlamaları sezecek duyarlıktadır. Ana baba çocukları için kullanacakları ruhsal enerjiyi bu gibi ayrıntı suçlamalarla harcamamak zorundadır.Bazı ailelerde söz konusu durumlar aşın koruma, gereksiz özen gibi sonuçlara da yol açabilmektedir. Çocuk iyileşmesine yol açabilecek davranışları tam olarak yapmamakla suçlanabilir. Bu suçlama hekime, yakın çevreye yönellilebilir.
Sakat çocuğu olan anne babalara ne önerilebilir?
1. Bilimsel ve teknik olarak yeterli bir sağlık kuruluşunca değerlendirilmeleri sağlanmalıdır.
2. Ana babaya sorun ayrıntılı olarak aydınlatıcı biçimde anlatılmalı, sorularına zaman ayrılmalı, açık ve kesin yanıtlar verilmelidir. Kuruluşun kapasitesini aşan değerlendirmeler gerekiyorsa sorunu çözebilecek üst basamağa şevkleri sağlanmalıdır.
3. Anne ve babada ki gereksiz suçluluk duygusu kaldırılmalıdır.
4. Geçmişte yapılan uygulamalarla İlgili yorum ve
suçlamalardan kaçınılmalıdır.
5. özürlü çocuk ve aileyi bir bütün olarak ele almalıdır.
6. Sakatın aşırı bağımlı, kendi kendine yetersiz olmasına yol açabilecek uygulamalardan kaçınılmalıdır.
7. Sakatlık kalıtsal bir nedenei bağlı ve diğer çocuklarında da görülecek cinsten ise aile başka çocuk yapmama konusunda eğitilmelidir.
8. Benzeri özürlü durumu olan çocukların ailelerinin işbirliğini sağlayacak kuruluşlar ve örgütler özendirilmelidir.
9. Ekonomik ve sosyal bakımdan yetersiz ailelere desteksağlanmalıdır. Gerekirse gönüllü kuruluşların katkısı için çaba harcanmalıdır. Yardımcı olabilecek resmi ya da gönüllü kurıılı usunda aile aydınlatılmalıdır.
Toplumun esasında önemli sayılabilecek bir bölümü nadiren bu gibi sorunlar bulaşıcı hastalıklarla savaşi sağlandıkça daha büyük oranda gündeme gelecek görevlilerinin temel görevleri arasında daha büyük yer tutar.