Sonbahar geldiğinde toplanmaya başlanan narlar, kış boyunca tüketilen lezzetli meyvelerden birisidir. Bereket sembolü narın mayhoş lezzetinin dışında, saymakla bitmeyecek kadar yararları bulunuyor. Kış aylarına girerken hastalıkların kapıda olduğu bu dönemde en iyi antioksidan olan anarı bol miktarda tüketmeye özen gösterin. Başlı başına bir antioksidan olan nar hastalıklardan korunmada en iyi besindir. Narın çiçeklerinden kabuğuna kadar şifa deposu olduğunu belirten uzmanlar narın daha çok faydalı olması için çekirdekleri ile birlikte çiğnenerek tüketilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Nar suyunun da bin bir türlü yararları olmasına rağmen, meyve tanelerinin çekirdeklerinin çiğnenerek tüketilmesi daha yararlıdır.
Kışa girerken hastalıklardan korunmanın doğal yolları arasında bol miktarda nar tüketimi bulunuyor.
Anti-kanser
Kanserle savaşan doğal iksir olan nar özellikle içerdiği güçlü antioksidanlar sayesinde kanserden koruyan önemli bir besindir. Nar suyunun cilt kanserine ve erkeklerde prostat kanserine karşı koruyucu etkisinin olduğunu kanıtlayan çok sayıda araştırma bulunuyor.
Ancak antioksidan özelliğinin ortaya çıkması için nar suyunun sadece tanelerinden değil, kabuklarıyla beraber sıkılması, bu içeceğin kanser savar etkisinin daha da artmasına neden oluyor. Çünkü narın kabuğu alkaloit, tanen ve glikozitler içeriyor. Bu özelliğiyle narın ince beyaz kabuklarının ishal kesici ve kurt düşürücü özelliği bulunuyor. Bunların yanı sıra, meyve kabuğu ve tanelerin antioksidan ve anti-tümör etkileri de biliniyor. Damar sertliği ve kalp sağlığı için birebir olan narın en önemli özelliklerinden biri de damarların sağlığını korumasıdır. Nar suyunun damar tıkanıklığını önleyici özelliği bulunuyor. Bu nedenle de kalp sağlığına önemli katkıları bulunuyor.