El İnfeksiyonları, El Enfeksiyonları
El ve parmak infeksiyonları genellikle yeteri kadar önemsenmeyen yaralanmalardan oluşmakta, tedavi edilmeyen olgularda hızlı ve dramatik bir şekilde gelişerek ödem, fibrozis, ve kontraktürler gelişebilmekte, özellikle diabet, immün yetmezlikli hastalar gibi yüksek risk taşıyan gruplarda ise ağır yaralanmalar kadar sakatlayıcı sonuçlara neden olabilmektedir.
En sık görülen etken Staphylococcus aureus’tur. İnfeksiyon parmağın ve elin çeşitli yerlerinde spesifik olarak lokalize olabilir. İlk 24 saat içerisinde tanı konulabilir ise erken antibiotik verilmesi, atelleme ve istirahat infeksiyonun yayılmasını önleyebilir, fakat abse oluşmuş ise absenin drenajı gerekir. Abse tam oluşmadan kesi yapılır ise doğal bariyerin ortadan kalkarak sellülit ve lenfan-jit gelişebileceği; gereksiz dokulara insizyon yapılması durumunda ise, infeksiyonun sağlam dokulara yayılabileceği hatırlanmalıdır.
Genel tedavi prensipleri, istirahat, elevasyon, fonksiyonel pozisyonda immobilizasyon, erken rehabilitasyon, bakteriyel kültür, duyarlılık testlerinin yapılması, insizyon ve drenaj, intravenöz antibiotik tedavisi ve gerekir ise hastanede yatarak tedavi şeklinde özetlenebilir.
Panaris (Paronychia): Parmakların en sık görülen infeksiyonu olup, tırnak çevresi dokusunun (paronychium’un) iltihabıdır. Etken sıklıkla Stafilo-kokus Aureus’tur. Akut panariste infeksiyon tırnak çevresinde selülit ve eritem ile başlar ve tırnak altına yayılır. Zonklayıcı ağrı ve abse formasyonu mevcuttur.Tedavi, başlangıç döneminde ve hafif olgularda, yıkama banyoları, atelleme ve antibiotik uygulaması şeklinde yapılır. Geç dönemde ve ciddi olgularda ise cerrahi tedavi gerekir: İnfeksiyon yüzeyel ise abse üzerine uygulanan bir keşi ile drenaj sağlanır).
infeksiyon yalnız bir kenarda ise, eponişial kıvrım bisturi ucu ile gevşetilip infeksiyona yakın taraftaki tırnak kenarı longitüdinal olarak kesilerek çıkartılır, granülasyon dokusu temizlenir; İnfeksiyon yaygınsa, dorsal deri tırnak köküne yapılan iki adet keşi ile tırnak kökü ortaya çıkartılır, granülasyon dokusu temizlenir ve gerekiyorsa tırnağın proksimal kısmı eksize edilerek distal kısmı tırnak yatağına yapışık bırakılır.
Dolama (Felon): Parmak pulpasmm süpüratif subkutan absesidir. Pulpa şiş, kırmızı ve oldukça serttir. Fluktiasyon alınamaz, zonklayıcı bir ağrı vardır, el aşağıya sarkıtıldığı zaman ağrının şiddeti artar ve genellikle analjeziklere cevap vermez. Abse drene olmaz ise, gelişerek fleksor tendon kılıfında pürülan tenosinovite, eklemde atrite, ve osteomiyelite neden olabilir .Tedaviye ilk 24 saat içerisinde geniş spektrumlu antibiotikler ile başlanılır; Atelleme ve elevasyon uygulanır. Belirtiler gerilemez ise, gecikmeden insizyon ve drenaj uygulanır.
Parmakların subepitelial pürülan infeksiyonları: Deride lokalize, belirgin bir kabarıklık vardır. Ağrı ve sistemik reaksiyon yoktur. Eğer subepitelial bir abse ince bir fistülle deri altına yayılır ise buna “düğme deliği absesi” adı verilir.
Fleksör tendon kılıflarının süpüratif infeksiyonları: Erken ve yeterli tedavi edilmediği zaman elin en sakatlık bırakan infeksiyonudur. Tendon kılıfı infeksiyonları delici, ezici yaralanmalar veya tedavi edilemeyen yüzeyel infeksiyonlar sonucu gelişir.Eğer tedavi geciktirilir ise tendon içi basıncın artması ile tendon dolaşımı bozulur ve tendon nekrozu ile sonuçlanır. Kanavel’in dört kardinal bulgusu (parmaklar pasif ekstansiyon ile ağrılı, parmakların fleksiyon pozisyonunda tutulması, avuç içi dahil simetrik şişlik ve tendon kılıfında hassasiyet) mevcuttur.İnfeksiyon ilerler ise, thenar ve midpalmar bölgelere yayılabilir; Ulnar ve radial taraf ulnar bursalarmda iltihatlanması ile “atnalı abse” gelişebilir.
Tanı konulur konulmaz drenaj yapılmalıdır. Ağır olgularda, tendon kılıfı orta falanks ve avuç içi distalinden açılıp kılıf içerisine irrigasyon direni yerleştirilerek irrigasyon uygulanır; I.V. antibiyotik tedavisine başlanılır.