Rabies Bkz. Kuduz.
Radyasyon
Enerjinin bir boşlukta ya da belirli bir madde ortamında ses yahut elektromanyetik dalgalar biçiminde yayılması. Işınım.
Radyasyon hastalığı
Belli dozun üzerinde ışına maruz kalma sonucunda ortaya çıkan, vücudun çeşitli sistemlerini etkileyen ve kısa, orta uzun vadede çeşitli belirtilere sebep olan rahatsızlık.
Radyoaktif
Işıma özelliğine sahip. Radyasyon yayan.
Radyoloji
X ışınları, ses dalgaları ve benzeri fizik yöntemleri kullanarak görüntülemeyle tanı hizmeti veren tıp dalı.
Radyoterapi
Habis tümörlerin ışınlama yöntemi ile tedavisi.
Rahim
Uterus. Dölyatağı. Döllenmiş yumurtanın yuvalanarak dış ortama uyum sağlayabilecek bir erginliğe kadar geldiği kadın organı.
Raşitizm
Bebeklik ve çocukluk çağlarında D vitamini eksikliğine bağlı oluşan kemik gelişim bozukluğu ve bunun sonrasında gelişen deformitelerin meydana getirdiği tablo.
Reanimasyon
Yeniden canlandırma. Durmuş ya da ileri derecede bozulmuş yaşamsal işlevleri geri getirme için yapılan çalışmaların tümü.
Refleks Bazı uyarıların bilişsel olarak farkedilmeden oluşturdukları otomatik ve hep birbirinin aynı olan hareketler ya da tepkiler.
Rehabilitasyon
Kişinin doğuştan veya sonradan, herhangi bir nedenle oluşan kalıcı veya geçici yetersizliklerinin, kaybedilmiş bazen de limitlenmiş olan fonksiyonel kapasitesinin belirlenerek tedavi edilmesi, psikolojik sosyal ve mesleki açıdan da desteklenerek günlük yaşamda bağımsız duruma gelmesini sağlamak için yapılan işler bütünü.
Retina
Gözün en iç kısmındaki ağ tabakaya verilen isim.
RİA
Gebelikten korunma amaçlı konulan Rahim İçi Araç. Spiral.
Rinit
Burun boşluklarını döşeyen mukozanın iltihabı.
Rinoplasti
Estetik ya da işlevsel bozuklukları düzeltme amaçlı olarak buruna uygulanan düzeltici cerrahi girişimlerin genel adı.
Bulaşmasak olmaz. Dişi zevatın neredeyse tamamı burunlarına bir cerrahi müdahale yapılması peşindedirler… Müşterinin bu kadar çok olması elbetteki bu işi yapacak aday sayısında da bir patlamaya sebep olur… Öyle ki burun düzeltme işi pazarında satıcı sayısı gün be gün artarken, bu rekabet fiyatların giderek düşmesine, lakin etrafta gezen acaip burunlu dişi kişilerin de mebzül miktarlara ulaşmasına sebep olmaktadır… Buruna müdahale edilen kişilerde birtakım gruplar vardır ki bunların başında ” valla estetik değil emin ol nefes alamıyordum” cular gelir… Daha sonraki zamanlarda estetik yaptırma ihtimalini seven karşısındaki diğer eleman da “haklısın şekerim zaten belli bile olmuyor” şeklinde yemiş görünerek kendisine yol açar… Bir diğer grup bıçağı keskin lakin görme yetisi ya da güzellik kaygısı az olan zanaatkarın eline düşenlerdir ki ipince burun uçları, çizgi gibi burun delikleri ve dahi gerilmiş üst dudakları ile dörtyüz metreden farkedilirler… Tabii bir zamanların zenginlik alameti olan rinoplasti şimdilerde 18 yaş ile 50 yaş arası kişilere adeta mecburi uygulandığından bu ince burun nadidelerin eski havaları da kalmamıştır… Bir başka konu da burnu aşırı güzelleşen insanın diğer vücut bölümlerini beğenmemesi ve her defasında başka bir yeri için bıçak altına yatmaya uğraşmasıdır.. Bu durum da mafya ya girenin bir daha çıkamaması gibi bir kere burnunu elletenin kalça estetiği olmadan bu alemden kurtulamayacağı manasına gelir…
Romatoloji
Romatizmal hastalıkların incelendiği tıp dalı.
Sabin Aşısı
Poliomyelit (çocuk felci) hastalığından korunmak için uygulanan ve ağızdan alınan aşı.
Sadizm
Başkalarına fizik ya da ruhsal acı vererek cinsel haz duyma.
Sadomazoşizm
Acı vererek cinsel zevk alma ve acı duyarak haz almanın birleşimini anlatan terim.
Safra
Karaciğerden salgılanan, sarımsı yeşil renkte, içeriğinde öncelikle safra asitleri, bazı atık maddeler ve kan hücreleri metabolizmasının artık maddeleri bulunan özel sıvı.
Safra Kesesi
Karaciğerin alt kısmında bulunan, safra sıvısının toplandığı ve yoğunlaştığı ve sindirim işlemi ile senkronize olarak kasılıp içeriğini barsağa boşaltan kese biçimli organ.
Safra taşları
Genellikle kese içinde, safra kesesi alınmış olanlarda da nadiren safra yollarında oluşan taşlardır. Bunların çoğu kolesterol bileşiklerinin çökeltileri olup daha az vakada da pigment taşları denen oluşumlar görülür. Taşlı kesenin önemi sindirim işlevine yardımcı olmada zorlanması ve taşın ana safra yoluna düşerek tıkanma sarılığı yapabilmesindedir.
Sağırlık
İleri derecedeki işitme kaybı. Hiç duyamama ya da çok az duyabilme.
Salmonella
Tifo ve paratifo hastalıklarının da etkeni olan bir grup bakteriye verilen isim.
Saman nezlesi
Havayla solunan ve allerji yapan parçacıklara karşı gelişen allerjik burun yangılarının genel ismi. Genel kanaatin aksine saman bu olaya sebep olmaz çiçektozlarının sebep olması daha akla yatkındır.
Sanatoryum
Verem tedavisi için özelleşmiş hastane.
Sara Bkz.
Epilepsi.
Sarılık
Kırmızı kan hücrelerinin yıkımından ortaya çıkan ve karaciğerde metabolizması süregiden bilirübin adlı sarı maddenin çeşitli sebeplerle kanda birikmesi ve ardından göz akları ile cildin sarı renge boyanması hali. Sarılıklar karaciğer hücre hasarından, kan hücrelerinin aşırı yıkımından ve safra yollarının taş, tümör gibi sebeplerle tıkanmasından dolayı ortaya çıkabilirler.
Sarkoidoz
Lenf düğümleri, akciğerler, karaciğer, deri ve diğer dokuları etkileyen pütürlü bir iltihabi durumu içeren bir hastalık. Sebebi bilinmemektedir.
Sedef Hastalığı Ciltte kızarıklık, pullanmalar ve çatlamalarla giden, sebebi bilinmeyen, stress ve çevresel faktörlerle alevlenebilen, müzmin bir cilt hastalığı.
S
edimantasyon
Pıhtılaşması engellenmiş kanda alyuvarların birim zamandaki dibe çökme hızı.
Sellülit
1. Cildin bağ ve yağ dokularını etkileyen iltihabi süreç. 2.Dengesiz beslenme, hareketsizlik ve kalıtsal nedenlerden dolayı ciltte ortaya çıkan, derinin alt tabakalarında yağ dokusunun hemen çevresinde oluşan ve derinin üstünde portakal kabuğu görüntüsü bırakan ilerleyici rahatsızlık.
Çalış çalış ne fayda durumlarından birisi daha… Kadın cinsinin ciltaltı yağ dokusunun özelliğinden olsa gerek hele de biraz kilolu olanlarda mutlaka göze çarpar… Faydası tartışılır çeşitli tedaviler öncelikle yapanların dünyalığını doğrultmasına yarar… Tedavi olanlar ise şlk günlerde ümitli olup devam eden aylar içinde giderek ümitlerini yitirirler ki en azından bir sonraki sellülit tedavisi furyasına biraz daha akıllanmış olarak girsinler…
Semptom
Bir hastalığa eşlik eden ya da hastalığın göstergesi olan belirti.
Sendrom Bir hastalığı ya da rahatsızlığı işaret eden belirti ya da bulgular topluluğu.
Sepsis
Kan yolu ile bütün vücuda yayılan enfeksiyon.
Seroloji
Kandaki antijen-antikor reaksiyonları nın tanıda kullanılması ile ilgili bilim.
Sezeryan
Miadına gelmiş bebeğin, normal vaginal yoldan değil de karın duvarı alt kısmına açılan kesiden dışarı alınması işlemi. sectio caesaria.
Sfigmomanometre
Kan basıncını ölçmeye yarayan cihaz. Tansiyon aleti.
Sıtma
Hastalık yapıcı bir grup parazit olan plazmodiumların, anofel sivrisineklerinin dişileriyle insana bulaşan akut, ateşli bir hastalık. Hastalığın en bariz belirtisi olan, titremeyle yükselen ateş plazmodiumun çeşidine göre değişik aralıklarla olur. Teşhisi kolay, tedavisi ve korunması mümkündür.
Sifiliz Bkz.
Frengi.
Siğil
Derinin üst tabakasına veya mukozaya yerleşen Human Papillomavirüs olarak bilinen bir virüse ait infeksiyonlar . Siğillerin şekli bulunduğu bölgeye veya tipine göre değişmekle beraber, genellikle deriyle aynı renkte, kabarık, nasırımsı sert görünümdedirler.
Sindirim sistemi
Ağızdan alınan besinlerin, parçalanma, belli kıvama sokulma, emilebilecek hale getirilme, emilme ve daha sonra sıvı kısmınım alınarak posasının dışarı atılma işlemini yapan ve ağızdan başlayıp makatta biten boru şekilli sistem. Karaciğer, safra kesesi, pankreas da bu sistemin eklentileridir.
Nasıl ki ademoğlu çeşit çeşittir, sindirim sistemleri de bir o kadar çeşit… Kimi gün muhallebiyi öğütemeyen işkembelerimiz kimi gün çiğ köfte tabağına takla attırır.. Bir kısım hekimin düşüncesi bunun psikolojik durumla alakalı olduğu yönündedir… Bir de evladu iyalin hal ve hareketini, aşiyanın kalleşliğini, iş arkadaşlarının aymazlığını sindirememek vardır ki konumuzla alakalı olmasa da gerçek vakıadır…
Sinir sistemi
Beyin, beyincik, omurilik soğanı ve omurilikten oluşan merkezi sinir sistemi ve bunların uzantılarından oluşan periferik sinirler ile istemsiz çalışan otonom sinir sisteminin geneline verilen ad.
Sintigrafi Vücuda radyoaktif izotop verilerek organların durumları ve fonksiyonları hakkında bilgi edinilmesini sağlayan tanı yöntemi.
Sinüzit
Yüz kemikleri ve kafa tabanındaki kemiklerde bulunan, solunum sisteminin burunkısmına açılan boşlukların iltihabı.
Siroz
Karaciğerin virüsler ya da alkol gibi zararlı maddeler sebebiyle yineleyen hücre ölümü, halka biçiminde bağdoku artışı ve yumrular biçiminde doku yenilenmesi ile lkendini belli eden kronik haraplanma süreci.
Sistit
İdrar kesesi nin çeşitli sebeplerle olabilen yangısı.
Sivilce
Genellikle yüzü, omuzları, göğsü ve sırtı etkileyen, siyah ve beyaz noktalar, iltihaplı kızarıklıklar şeklinde görülen iltihaplı bir cilt-ciltaltı lezyonları.
Siyatik
Belden başlayıp bacak boyunca dallara da ayrılarak giden kalın sinir. Yanlış olarak bu sinirin hislendirdiği bölgenin ağrılarına siyatik denmekte olup doğrusu siyataljidir.
Çocukluğum boyunca yaşlı ademlerden, tombul teyzelerden en çok duyduğum yakınmalardan birisi “siyatiklerim azdı, bacaklarım kopuyor” lafıydı..Yıllar sonra hekimlik meslegine atılınca işin aslını kavradım… Bel bölgesinde oluşan dejenerasyon sebebiyle sinirlerin baskı altında kalmasıydı temel sebep… Bir başka önemli yanı da turp gibi sağlıklı yaşlıların da bazı şikayetleri olmalıydı ve geleceği gideceği belli olmayan siyatik ağrısı pek uygundu…
Solunum sistemi
Havanın alınması, belli ısıya getirilerek akciğerlere ulaştırılması, alveol adı verilen hava torbacıklarında kanın oksijenlenmesi ve karbondioksit içeriği fazla havanın atılması işini yapan ve ana organları iki adet akciğer olan sistem.
Sperm
Başı, gövdesi ve kuyruğu olan hareketli erkek eşey hücresi.
Stenoz
Boru ya da kanal biçimindeki vücut yapılarında doğumsal ya da sonradan olan daralma.
Stetoskop
Vücuta organların oluşturdukları sesleri dışarıdan dinlemeye yarayan alet.
Stres
Gerilim. Genel kullanımda psikolojik yüklenmeyi anlatmak amaçlı kullanılan bir terim.
Aman da aman pek bir önemli şikayet terimi daha…Ve tabii ki doktorlar için can kurtaran bir terim… Nedir diyecek olursanız, en ufak sıkıntıdan dolayı stress yükünün fazla olduğunu iddia edenler bir taraftan, ilkokul ikinci sınıf seviyesi zihni faaliyet yapanlar diğer taraftan koro halinde stressli olduklarını bağırmaktadırlar…Kocadan şikayet stress, iş hayatında başarısızlık stress, sevgili terketti stress, takımı yenildi stress şeklinde çok amaçlı kullanıma açık bir kelime olarak ifadeye yardımcı olmaktadır… Eh bizler de işin içinden çıkamadığımız her vakada stress yüküne bağlı olabilir der sırtımızı döneriz.. Oh.. Keka..
Su çiçeği
Varicella Zoster virüsünün yaptığı, içi sıvı dolu keseciklerle seyreden, döküntülü, ateşli bir çocukluk hastalığı.
Suppozituvar
Makat yoluyla (anal) yahut dölyolundan (vaginal) kullanılabilen ilaç formlarının genel adı. Fitil.
Suppozituvarların yanlış kullanımı üzerine yapılan geyiklerin haddi hesabı yoktur… Öyle ki herhangi bir yurdum insanına Temel in doktora “ne yani popomuza mı sokacaktık?” diye biten fıkrasını anlatın hemen hatırlayacaktır.. Yine de reel olarak kendisine fitil yazılan ademler vücuda hangi yolla dahil edecekleri konusunda mutlaka çekincede kalırlar…
Sünnet Penisin ucundaki prepusyum adı verilen derinin çepecevre kesilmesi.
Sürmenaj
Sürekli ve aşırı çalışmadan doğan yorgunluk; bitkinlik. Dinlenemeyen ve aşırı bedeni-zihinsel faaliyet gösterenlerde görülebilen unutkanlık, dikkat dağınıklığı ve öğrenme kapasitesinin düştüğü bir depresyon türü.
Aman da aman naz niyaz teşhislerinden birisi daha..Geceyi gündüze katarak çalışanlara bir lafım yok ama üç kuruşluk iş yapıp da “çok çalışmaktan sürmenaj oldum” diyenlere bozulmamak elde değil.. Hele de yaptıkları iş bir derde merhem olmaktan uzak bir gaile olup da bunu yakınarak anlatanlara için için hırslanmaktan başka yapacak şey yok… Ve bir de hayatının ikinci yarısını yaşamakta olan ve takdir edilmek isteyen yönetici ve işadamı ekibine “efendim az çalışın sürmenaj olacaksınız ” demek , bu ademler zamanında çok türk filmi seyrettiklerinden , iltifat yerine gecmektedir..
Şarbon
Antraks. Bacillus anthracis adlı spor haline geçerek doğada uzun süre kalabilme yeteneğine sahip bakterinin oluşturduğu, ölümcül olabilen, vücutta çeşitli sistemleri tutabilen enfeksiyon hastalığı.
Şark çıbanı Değişik leishmania türlerinin neden olduğu, iç organ tutulumu yapmayan ancak deride şekil bozuklukları ile seyreden bir enfeksiyon hastalığı.
Şeker hastalığı
Bkz. Diabet.
Şişmanlık Bkz. Obezite.
Şizofreni
Düşünceleri, algıları, duyguları ve davranışları etkileyen ve gerçekle ilişkinin ileri derecede bozulduğu, hastanın işlevlerinde önemli aksamalara neden olan belirtilerin görüldüğü kronik bir akıl hastalığı.
Şok
Kelime anlamı sarsılma olarak açıklanabilir. Dolaşım sistemindeki kanın çeşitli nedenlerle azalması, belli bölgelerde göllenmesi ile dokularda hücrelere yeterli oksijenin gelmemesi sonucu ortaya çıkar.
Şuur
Algılama ve algılananlara cevap vermenin mümkün olduğu uyanıklık hali. Bilinç.
Onu bunu bilmem “milli şuur” lafının hastasıyım…
Talamus
Beynin ak maddesi içindeki arka beyin boşluklarına yakın,iki adet, uyanıklık, koordine hareketler, duyu iletiminde rol alan ve beyin kabuğu ile koordinasyonu sağlayan gri çekirdek.
Talasemi
Akdeniz ülkelerindeki ırklarda görülen, kalıtımsal olarak geçen bir çeşit “kansızlık” hastalığıdır. Burada anemi oluşmasına neden olan etmen, kanda alyuvarların yapısında yer alan “hemoglobin” maddesinin yapımındaki kusurdur.Hastalığın temel ve klinik olarak iki ayrı şekli vardır.Bunlara Talasemi Major ve Talasemi Minör adı verilir.
Tansiyon
Dolaşım sisteminde atardamarlar içerisindeki kanın damar çeperine içten dışa doğru yaptığı basınç.
Tartar
Diş taşı.
Diş macunu imalatçılarının ve de diş doktorlarının hepimize zorla öğrettiği…Eskilerde herhalde pek bilinmiyordu ya da önem vermezdik.. Şimdi ise diş macunlarından beklenen süper etkinin olmazsa olmazlarından birisi… Bunda anti tartar etki var mı? diye sormadan asla almıyoruz formulleri neredeyse birbirinin aynı olan macunları…
Taşikardi
Kalp atışının yaşa, mevcut hastalıklara göre değişebilen normal değerlerinin üzerine çıkması. Sağlıklı erginde dakikada 90 üzeri kalp atışı taşikardi olarak kabul edilir.
Vatandaşın çarpıntı ile karıştırdığı bir durumdur… Çarpıntı kişinin kalp atışlarını duyumsaması olup taşikardi belli sınırın üzerine çıkmasıdır… Yine ülkemin özellikle kadın vatandaşları tarafından pek benimsenen bir sözcük olup, taşikardisi olmak bir rütbe olarak çok sevilir.. Hekime gelindiğinde hemen bu söylenir ve ille de hekimin hayret etmesi beklenir… Tamam kardeşim taşikardin varsa var… Bunu naz niyaz için kullanmanın alemi ne… Çocuk üzse, adam geç gelse taşikardi bahane…Tabii burada gerçek kalp hastalıkları seyrinde olan taşikardileri ayırıp konuşmak lazım…
Tendon
Kasların kemiklere yapışmasını sağlayan, lif şeklinde , çok sağlam bağ dokusu yapılar.
Tenya
Çeşitli uzunluklarda olabilen yassı solucanların genel adı.
Çiğ köftenin kebapçı muhabbetlerini tamamlayıcı öğe olarak kullanılmaya devam etmesi halinde kurtulmanın zor olduğu bir dert… (teşekkürler wahşi)
Testis
Er bezi. Erkekte sperm hücrelerinin üretildiği, iki adet, penisin kökünde skrotum adı verilen torbanın içinde bulunan elipsoid organ.
Üzerine değişik bir çok yorum ve muhabbet yapılmış olan erkekliğin simgesi mahiyetindeki çirkin organ… Güzel memleketimin erkek kişileri, yeni doğan bebelerinin hayalarını avuçlamadan cinsiyetlerinden emin olamazlar… Ve dahi yine memleketimde birisinin delikanlılık ölçüsü testislerinin büyüklüğü ve ağırlığı ve de olup olmamasıyla ilintilendirilir…Daha fazla güldüğüm bir durum da kadın kişiler için de övgü mahiyetinde “testisli” lafının kullanılmasıdır…
Teşhis
Hastalığın ne olduğunu araştırıp ortaya koyma, tanı.
Tetanos
Clostridium tetani adlı bakterinin sebep olduğu kasılmalarla kendini gösteren ölümcül bir hastalık.
T
ıbbi tedavilerle ilgili hurafeler
Konu derya… Benim kıt aklıma gelenler bunlar, siz de sizinkileri üşenmeyin, yollayın da yayınlayalım..
Burada lafa girerken ilk aklıma gelen affınıza sığınarak “kolonoskopi olanın delikanlılığı gitmez ya da kızlığı bozulmaz” şeklinde bir cümleydi… Evet bunu söylerim kolonoskopi istediğim hastalarıma…
Sonra düşündüm de ne kadar çok tıbbi hurafe ile savaşıyoruz diye… örneğin ilk duyduklarımdan birisi serum verilenin kilo almasıydı… Büyükler ev ziyaretlerinde aralarında konuşurlardı (tv öncesi dönem ) “yahu hastanede beş kilo serum yedim sonra bu kiloları aldım”… Koçum bir kere serum yenmez.. O ne biçim laf öyle.? Hem serum temel olarak su olup kilo falan aldırmaz… Sen iyileşecem diye vurdun gözüne pilav üstü dönerin sonra da suçu seruma atıyorsun…
Bir de kadınların ortak kanaati : bu kilolar doğumlardan kaldı… Elhak dogru ama emzirme döneminde çevredeki ninelerin ” emzikli kadınsın ye helvayı süt olsun, ye aşureyi süt olsun” gazına geldiniz de ondan… Yeme hazzıyla emzirme hazzını birleştirip şiştiniz; suçu en tabii hadiselerden birisi olan doğuma atıyorsunuz… Bir de ortalıkta gezen suçsuz günahsız bebenizi gösterip “ben bütün kiloyu buna gebeligimde aldım” diye suçlamaz mısınız.. ahhh ah.. az yiyelim güzelleşelim… başka lafım yok öyle ona buna suç bulmayalım…
Gelelim bir zamanlar meşhur olan “sigara sinirimi alıyor diye doktor serbest etti” hurafesine.. Yapmayın etmeyin kardeşim sigara içecekseniz için de bari doktoru bu işe bulaştırmayın.. Neyse sigara konusunda bir konsensus oluştu da bu laf unutulmaya başlandı…
Bir de insülin mevzusu var… Diabet hastalarının cümlesi “aman insüline başlamayalım” diye neden yalvar yakar olurlar anlayabilmiş değilim… Hatta iyice izah edildikten sonra dahi “doktor bana kızacaksın ama ben bir daha sıkı diyet yapmayı deneyeyim, insülin verme” demeleri yok mu öldürür adamı… Bu işin en doğal tedavi yöntemi budur, zordur ama sağlıklı bir iştir deyip durursunuz. Tırmalarsınız…
Demir ilaçları kilo yapmaz…”Demir iğnesi verdi doktor; 20 iğne oldum yirmi kilo aldım” diyen uslanmaz oburlara pis pis bakmayı kendime şiar edindim… Bahane aramayın kardeşim…
Tansiyon ilaçları böbreği bozmaz.. Bunları kim nasıl aklınıza sokuyor kardeşim… Kullanmazsanız böbrek elden gider…Bu doğru… Gerisini hekime bırakın günahını sevabını tartsın ilacını versin…
İğne olursanız erkenden iyileşirsiniz diye de bir inanç vardır… Doğru yanlış bilemem ama bu inancın yaygınlığı ile hekimlerin “şunu bir şişleyeyim eve gitsin yatsın” düşüncesi paralellik gösterir…
Tıp Hastalıkları iyileştirmek, hafifletmek veya önlemek amacıyla başvurulan teknik ve bilimsel çalışmaların tümü, hekimlik, tababet.
Tifo
Ağız yolu ile bulaşan ve Salmonella Typhi adlı bakteri tarafından oluşturulan öncelikle barsak lenfatiklerinin tutulduğu sistemik hastalık.
Tifüs
Zorunlu hücre içi parazitlerinden olan ve bitler tarafından taşınan Coxiella Burnetti tarafından oluşturulan salgınlara ve ölümlere yol açmış olan ateşli hastalık.
Tik
Özellikle yüz ve boyun bölgesinde olmak üzere cizgili kaslardaki istemsiz kasılmalar.
Uçuk
Genellikle dudak, ağız ve burun delikleri çevresinde çıkan ve Herpes simplex virüsünün sebep olduğu hastalık.
Ultrason
İnsan kulağının duyamayacağı ve ultra-ses denilen dalgalar kullanılarak kullanılarak elde edilen görüntüler.Bir çok hastalığın ön teşhisinde kullanılan, ancak daha çok karın organları gibi ses dalgalarının kolayca geçebileceği konumdaki organların tetkikinde etkili bir inceleme yöntemi.
Aman da aman ne su ,,,,,,,,,,,,ürür bu ultrason konusu… Yakın zamana kadar hemen her hekimin muayenehanesinde bulunurdu; ve hatta halen doktor muayenehaneleri aksesuarı olarak ultrason cihazının yeri bambaşkadır… Çok çeşitli fiyatları vardır, eskileri ucuzdur, hasta probe un eski ya da kullanışsız olup olmadığını anlamaz, çekilen görüntüler de zaten yapılan işlemin ne derece sağlıklı olduğu hakkında fikir verir… Ve tabii ki bir sanat haline gelmiş ultrason raporu yazma işinden de bahsetmeli… Kullanılan kelimler ve cümleler işlemin sıhhatini gayet güzel anlatır.. Özellikle politik cümlelerle birşey görülemediği ima edilip ucu açık bırakılıyorsa tekrarlamakta fayda vardır..
Ultraviyole Dalga boyu 2000-4000 arası olan mor ötesi ışınlar.
Uterus
Bkz. Rahim.
Uyku
Vücudun dinlenmeye geçtiği, bedeni fonksiyonların yavaşlayarak devam ettiği, rüyaların görüldüğü, bilinç düzeyi değişikliği.
Uyuz
Derinin üst katmanlarında tüneller açarak ilerleyen sarcoptes scabiei adlı böcekçiğin yaptığı şiddetli kaşıntı ile kendini gösteren hastalık.
Söz edildiğinde gülümsemeye neden olması ilginçtir… Bu yaşıma geldim, bir tabur sayısından fazla uyuzlu gördüm ama ben de bıyık altından gülümserim… Teşhisi kolay, tedavisi rahat ve yüz güldürücü olduğundan herhalde…
Üfürüm
Kanın bir yerden başka yere geçerken, yahut kalp kapaklarında kaçak olması sebebiyle çıkardığı mırıltı tarzı ses. Sufl.
Üzerinde spekülasyon yapılması çok kolay bir durumdur…Aynı üfürümü kimi doktor iki kimisi dört şiddetinde duyabilir… Yine bazı hekimler tıbbi önemi olmayan üfürümleri gayet tabii karşılarken bir kısmı çok ciddiye alıp hastanın paniklemesine sebep olabilir… Ve bir de masum üfürüm olduğu bal gibi belli olanlarda siz ne kadar rahatlatmaya çalışırsanız çalışın kişinin üfürüm tanısını çok sevmesi durumu vardır… Genç bayanlarda ve özellikle de anemisi olanlarda bir kez üfürüm duyduğunuzu söyleseniz kişi ömrü boyunca onun gururu ile gezer ve varlığından memnun olur…
Ülser
Cilt ya da mukozada epitel devamlılığının kaybolması ile ortaya çıkan lezyon.
Milli teşhislerden birisi… Sevilen ve benimsenen, bir kez söylendiğinde ömür boyu unutulmayan bir rahatsızlık.. Kocaya, karıya ya da çocuklara, iş arkadaşlarına yahut ilişkide bulunulan diğer insanlara tehdit nesnesi olarak kullanılabilen son derece işe yarar bir tanı…
Ülseratif kolit Kalın barsağın, kanlı ve sümüklü dışkılamaya sebep olabilen kronik iltihabi hastalığı.
Üreme
Canlının kendi cinsinden bir benzerini dünyaya getirmesi.
Ürik asit Protein metabolizması ile ortaya çıkan bir son ürün. Fazlası böbrek ve eklem rahatsızlıklarına özellikle de Gut hastalığına sebep olabilmesi açısından önemlidir.
Üroloji
Böbreklerin toplayıcı sisteminden başlayarak idrar çıkış deliğine kadar olan boşaltım sistemini ve erkekte ilave olarak üreme organlarını inceleyen cerrahi bilim dalı.
Ürtiker
Genellikle tüm vücutta yaygın olarak görülebilen, ciltten hafifçe kabarık, sınırları belli, birkaç milimetreden birkaç santimetreye kadar değişebilen büyüklükte döküntüler. Kurdeşen oalrak da bilinen bu durumda lezyonlar kaşıntılı, ciltten az kabarıktır ve basmakla solarlar.
Vagina
Kadın cinsel organı. Dölyolu.
Varikosel
Testislerin imal ettiği spermlerin naklini sağlayan spermatik kordon civarındaki toplardamarların genişleyerek varis oluşturması. Erkek kısırlıklarında ilk sıralarda olan ve tedavi edilebilen bir durum.
Malum çuvaldız- iğne hesabıyle doktor arkadaşlarımıza epeyce laf etmekteyiz… Bu konuda da ürologun ekmek teknesi demek bilmem ne derece doğru olur?.. Elbette böyle birşey denmez…
Varis
Toplardamarların yapısal bozuklukları ya da kan taşımada önlerinde bir engel olması sebebiyle geniş ve kıvrımlı hal alması.
Tombul ve hamurişi seven orta yaşlı teyzelerin bacaklarındaki değişmez dekorasyon öğesi…
Vazektomi
Testislerde üretilen spermlerin taşınmasını sağlayan kanalların kesilmesine dayanan doğum kontrolü amaçlı cerrahi girişim.
Türk milletini bozan bir doğum kontrol yöntemi… Bir gazeteci arkadaşın vazektomi yaptırması sonrasında kendisi ile yapılan röportajı kahvede arkadaşlarla beraber okumuştuk… Gazeteyi okuyanların yüzlerindeki acıma ifadesini halen unutamıyorum…
Veba
Yersinia Pestis adlı mikroorganizmanın kemiricilerin özellikle de sıçanların ısırması ile insana bulaşması, önce bölgesel lenf bezlerinde daha sonra da mide barsak sistemi ve solunum sisteminde şiddetli iltihabi reaksiyon ve irinlenme meydana getirmesi ile kendini gösteren ölümcül, tarihi hastalık.
Vejeteryan
Hayvansal gıda alımını reddederek bitki kaynaklı besinlerle hayatını sürdürme. Vejeteryan diyet savunulduğunun aksine sağlık açısından sakıncalı olabilmekte ve B 12, Riboflavin, Kalsiyum ve çinko eksikliklerine sebep olabilmektedir. Bunu engellemek için süt mamulleri ve yumurta ile zenginleştirilmiş vejeteryan diyet (lakto-ovo-vejeteryanizm) tavsiye edilmektedir.
Tarihin en önemli mücadelelerinden birisi de vejeteryanlar ile olmayanlar arasında süregelmektedir… Onca lezzetsiz , tatmin etmeyen, yemek sonrası rehaveti yapmayan, çok sağlıklı, çok çok sağlıklı besini yiyen vejeteryanlar ya canları çektiğinden ya da daha temiz hislerle diğer insanları zavallılar olarak görmektedirler… Bunu da kesinlikle iyi niyetlerinden yapmaktalar ve lavaş ekmeği içine kuzu etinden yapılmış acılı çöp şişi dürüm yaparak yiyen birisinin aldatıcı bir zevk deryasında yüzdüğünü elbette bilmektedirler…
Verem
Mycobacterium tuberculosis tarafindan yapilan, özellikle akciğerleri tutan, ancak tüm vücut dokularında olabilen hastalık. Tüberküloz.
Vertigo
Kişinin uzaydaki pozisyonunu algılamada problem olup etrafındaki cisimlerin döndüğünün düşünülmesine sebep olan nahoş his. Buna gerçek vertigo denmekle beraber kişinin başının içi dönüyor şeklinde hissetmesine de yalancı vertigo denmektedir.
Vezikül
İçi genellikle şeffaf ya da yarı şeffaf sıvı dolu deri kabarcığı.
Virgin
Hiç cinsel ilşkiye girmemiş. Bakire.
Konunun hassasiyetine binaen fazla yüklenmek uygun olmaz… Lakin bilinen bir gerçek günümüz teknik imkan seviyesinde birinin bakire olduğunu fazla önemsemenin doğru olmadığıdır… Nice koçyiğitler zifaf gecesinde gereksiz mutluluklara gark olmuşlardır… Nice jinekolog ve plastik cerrah da bu konudan ekmek yemiştir.. Bunlar hiç girilecek konu değil be arifim… Geçelim… Kim bakire, kim şakire araştırmasını başkalarına bırakalım..
Viroloji
Virüsleri inceleyen tıp dalı. Virüsbilim.
Virüs
Kendi kendilerini kopyeleme yeteneği olan ve yaşamak ve üremek için canlı hücre içinde bulunması gereken basit yapılı hastalık etkenleri.
Vitaminler
Hücresel metabolik reaksiyonlar için çok az miktarları yeterli olan, eksikliklerinde bazı sorunlara neden olan organik bileşikler.
İlk senelerimde “ne alakası var yahu gelene geçene vitamin veriliyor” şeklinde bir tavrım vardı.. Sonraki senelerde mesleki bilgiler unutulmaya, pratik ön plana çıkmaya başlayınca vitaminler de olmazsa olmaz ilaçlarımız arasına girdi… Hala multivitamin alanların nasıl zindeleştiğini anlamam.. Yine de bütün hekimlere tavsiyem bir sonraki meslekdaşınızın eline koz vermek istemiyorsanız tedavinize bir multivitamin ekleyin alem rahat etsin…
Vitiligo
Deriye rengini veren pigmentlerin kaybolması sonucu, beyaz yamalar şeklinde vücudun her yerinde görülebilen bir hastalık. Genellikle vücudun sağ ve sol tarafında simetrik olarak gözükür. En fazla görüldüğü yerler; yüz, dudak, el, kol, bacak ve genital bölgelerdir.
Vulva
Kadının dış genital organlarını oluşturan yapıların tamamı.
Yanıklar
Isıya, güneş ışınlarına ya da asit veya alkalilere maruz kalma sonucu ortaya çıkan doku hasarı.
Yanılsama
Var olan bir cismi ya da hareketi olduundan farkli gorme hali. İlluzyon.
Yatak yarası Uzun süreli yatakta kalan hastalarda vücudun ağırlığına ve altta kalan kısımlarda kan dolaşımının yeterince olmamasına bağlı oluşan cilt yaraları. Decubitus yarasi.
Yumurtalık Kadınlarda alt karın boşluğunda rahim civarında ve tüpler komşuluğunda olan, cinsel erginlik döneminde ovumun (yumurta) oluştuğu, elipsoid şekilli iki adet organ.
Yüz felci
Yüzün bir yarımına giden “yüz siniri” nin fonksiyon yitimi ile ortaya çıkan ve sağlam tarafa yüzün çekilmesi ve buna bağlı asimetri ile kendini gösteren durum.
Zatülcenp Bkz. Plörezi.
Zatürre
Pnömoni. Akciğerin fonksiyonel dokusunun bakteriler başta olmak üzere mikroorganizmalar tarafından hastalandırılması.
Çocukluk günlerim terleyip soğuyunca zatürriye olacağım korkusu ile geçti… Her öksürükte aman zatürriye olmasın çocuk dendi… Her daim gidilen doktorlar da başlangıçta getirdiğiniz iyi olmuş az kalsın zatürreye çevirecekmiş diyerek bu sanıyı kuvvetlendirdiler… Dayadılar o zamanın en önemli antibiyotiklerinden olan urfamycin i igrenç şurupları… Geldik bu günlere.. Halen üşüyünce zatürre olunur ya da terleyip soğumak adama ne gibi zararlar verir bilemiyorum…
Zehir
Bünyeye alındığında kısa ya da uzun vadede ciddi zararlı etkilere ya da ölüme sebep olabilen maddeler.
Zeka
Kavramlar ve algılar yardımıyla soyut ya da somut nesneler arasındaki ilişkiyi kavrayabilme, soyut düşünme, muhakeme etme ve bu zihinsel işlevleri uyumlu şekilde bir amaca yönelik olarak kullanabilme yeteneği.
Yüce milletimin en duyarlı olduğu mevzulardan birisi de zeka seviyesidir…Hiç birşey yapamayan zekasını yan dükkandaki komşunun zekasıyla ölçer ve mutlaka da kiminle ölçüşüyorsa ona galip gelir…İnsanların zekasıyla alay etmek bir gelenek olmuştur ve ünlü ……….. kısaltması kolaylaştırıcı olması açısından önemlidir… İş bitiriciliğin ya da uyanıklığın zeka olmadığı konusunda yapacağınız konuşmalar da buza yazılmışçasına unutulur gider.. (aman da ne ciddi yorum yaparmışım)
Zona
Herpes zoster cinsi virüsün oluşturduğu, su çiçeğine benzer cilt lezyonları ile ve belli bölgede kendini gösteren ağrılı cilt hastalığı. Gece yanığı.
Zoofili
Hayvanlara cinsel ilgi duyma.
Yani yokluktan olan ve göz yumulan sapmalar hadi bir dereceye kadar ama bu işin keyif halini almış olanına da bir türlü aklım ermedi…
Zührevi hastalıklar
Cinsellikle bulaşan hastalıkların genel adı.
Hasta ile hekimi sırdaş eden durumlardan birisidir… Fazlaca yalana da müsaade etmeyen bir durumdur… Cinsel organ civarında Herpes enfeksiyonu ile gelen hanım hanımcık bir kız size “ben bakireyim” diyemeyeceği gibi… Penis başı akıntısından yakınan bir genç te “asla kimseyle yatmadım” diyemeyecektir…
Bir de konuyla ilgili olsun ya da olmasın görünce keyif aldığım bir haber şekli vardır… Felan yerde fuhuş yapıldığını haber alan ekipler TV kameralarını da almış gitmişler ve ilgili yere baskın yapılmıştır… Haberin devamında görüntüden yüzünü ceketi ile örtmüş, göbekli, gömlekleri pantolonun içine sokulamayacak kadar acelesi olan orta yaşlı erkekler geçer… Anlatan ses fuhuş işine karışan kadınların gözaltına alınarak zührevi hastalıklar hastanesine sevkedildiklerini söylemektedir ve bu esnada polis minibüsüne bindirilmiş boyalı saçlı kadınlar ekranda görünmektedir… Zaman zaman da işgüzar bir muhabir -ki muhtemelen hevesli bir delikanlıdır- bayanlara mikrofon uzatarak “sizi kim bu işe soktu? ” gibi cevabı önceden çok belli sorular sorar… Bu sırada bizler bayanların “anana sor!” dediğini biliriz ama kulağımıza diiiiit şeklinde bir ses olarak yansır…