ENDİKASYONLARI
Metisiline dirençli (Beta-laktama dirençli) stafilokokların neden olduğu ciddi enfeksiyonların tedavisinde endikedir. Penisilinlere allerjik hastalar ile penisilinler ve sefalosporinler dahil diğer antibiyotiklere cevap vermeyen hastalarda vankomisine duyarlı mikroorganizmaların neden olduğu enfeksiyonlarda kullanılır. Metisiline dirençli stafilokok suşlarından şüphelenildiğinde vankomisin ilk tedavi ajanı olarak uygulanır ancak tedavi daha sonra duyarlılık sonuçlarına göre ayarlanmalıdır. Vankomisin ile stafilokoksik endokardit, sepsis, kemik enfeksiyonları, alt solunum yolu enfeksiyonlaryla deri enfeksiyonlarında çok olumlu sonuçlar alınmıştır. Vankomisin, streptokoksik ve difteroid endokarditte tek başına veya bir aminoglikozid ile birlikte kullanılır. Vankomisinin oral uygulanması, C. difficilenin neden olduğu antibiyotiğe bağlı psödomembranöz kolit tedavisinde kullanılır. Konjenital kalp hastalıklı ya da romatizmal veya diğer valvüler kalp hastalıklı penisiline allerjik kişilerdeki üst solunum yolları cerrahi işlemleri ve dental işlemlerde bakteriyel endokardit profilaksisi için vankomisinin yoldan kullanılmasını önerilir.
KONTRENDİKASYONLARI
Vankomisine aşırı duyarlı hastalarda kullanılmamalıdır.
UYARILAR & ÖNLEMLER
Vankomisinin hızlı tek doz uygulaması (örn. birkaç dakika içinde) aşırı hipotansiyon ve nadiren kalp durmasına neden olabilir. Uygulamaya bağlı olarak ortaya çıkabilecek reaksiyonları önleyebilmek için vankomisin dilüe bir çözelti içinde en az 60 dakikalık bir süreyle uygulanmalıdır. Vankomisin uygulanan bazı hastalarda ototoksisite belirlenmiştir. Uzun süreli ve yüksek kan konsantrasyonları toksisite riskini artırdığından böbrek yetmezliği olan kimselerde dikkatli olunmalıdır. Ototoksisite riskini en aza indirebilmek için işitme fonksiyon testlerinin yapılması yararlı olabilir. Böbrek fonksiyonları bozuk olan kimselerde vankomisinin aminoglikozidler, amfoterisin B, basitrasin, sisplatin gibi nörotoksik ve/veya nefrotoksik potansiyelli sistemik veya topikal uygulanan ajanlar ile birlikte ya da ardarda kullanılması halinde böbrek fonksiyonları sürekli izlenmeli ve dozlamalardan sonra gerekli önlemler alınmalıdır. Prematüre yenidoğanlar ve küçük bebeklerde vankomisin kan düzeyleri ölçülmelidir. Yaşlılarda doz ayarlanmalıdır. Vankomisin bazı hastalarda geçici nötropeni oluşturabilmektedir. Uzun süreli tedaviye alınanla nötropeni oluşturabilen diğer ilaçların da uygulandığı kişilerde lökosit sayımları periyodik olarak kontrol edilmelidir. Vankomisin dokuyu tahriş edici özelliktedir; bu nedenle yoldan dikkatle uygulanmalıdır. İntramüsküler kullanımı ya da damar dışına sızması ağrı, hassasiyet ve nekroz oluşturur. Tromboflebit görülebileceğinden dilüe bir solüsyonla (2.5-5 g/l), yavaş bir şekilde ve değişik enfüzyon bölgeleri seçilerek uygulanmalıdır. Vankomisinin intratekal (intralumbar ya da intraventriküler) yoldan kullanımının emniyet ve yararı kanıtlanmamıştır. Vankomisin, C. difficilenin neden olduğu psödomembranöz kolit olgularında birçok kez oral kullanımının klinik yönden belirgin kan düzeyleri oluşturduğu bildirilmiştir. Gebelerde kullanılma güvenliği kanıtlanmadığından ancak çok gerekli olduğunda uygulanmalıdır. Vankomisinin ne geçip geçmediği bilinmediğinden emziren kadınlarda uygulamada dikkatli olunmalıdır. alan bebeklerde gastrointestinal yoldan önemli miktarda vankomisin emilimi olasılığı çok azdır.
YAN ETKİLER
Bazı hastaların [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN…] ve serum kreatinin değerlerinde artış görüldüğü bildirilmiştir. Bu hastaların çoğunda aynı zamanda aminoglikozidler de uygulanmış ya da daha önceden böbrek fonksiyonu bozukluğu olduğu belirlenmiştir. Vankomisin uygulamasının kesilmesiyle bir çoğunda azotemi düzelmiştir. Bazı hastalarda işitme kaybı görüldüğü bildirilmiştir. Bunların çoğunun böbrek fonksiyonları bozuk, daha önceden işitme kaybı bulunan ya da ototoksik bir ilacı vankomisinle aynı zamanda kullanan hastalar olduğu belirlenmiştir. Bazı hastalarda tedavinin başlamasından 1-2 hafta sonra ya da 25 mg’lık total dozu takiben tedavinin kesilmesiyle yok olan nötropeni belirlenmiştir. Nadiren trombositopeni, oluşur. Nadiren ilaç ateşi, titreme ve kızarıklık oluşabilir. Enfüzyona bağlı etkiler: Vankomisinin hızlı bir enfüzyon şeklinde uygulanması sırasında ya da hemen sonra hastalarda hipotansiyon, hırıltı, dispne, ürtiker ya da kaşıntı gibi gözlenebilir. Hızlı uygulanan enfüzyon vücudun üst kısmında kızarıklık (kırmızı boyun) ya da gögüs ve sırtta ağrı ve kas spazmı yapabilir. Bu reaksiyonlar genellikle 20 dakika içinde geçerse de bazen saatlerce sürebilir. Vankomisinin 60 dakika içinde yavaş enfüzyonla uygulanması halinde bu etkiler çok nadir oluşur.