– Düzenli spor sonucunda kalbe oksijen sağlayan sistem ve organlar güçlenir; verimleri artar. – Toplam kolesterol düzeyindeki “iyi” kolesterolün oranı artar, kolesterolün zararı azalır. – Yüksek tansiyon kontrol altında tutulur. – Stresin yaratabileceği olumsuz etkileri azaltarak, kalbe zarar vermesini engeller. – Kilomuzu kontrol altında tutmamız kolaylaşır. * Spor vücudun oksijen gereksinimini artırmakta; böylece, başta kalp ve kan dolaşım olmak üzere oksijen sağlayan sistemler güçlenmekte ve daha verimli çalışmaktadır.
Spor yaparken kaslarımız dinlenme halinde olan kaslardan 50 kat daha fazla oksijene gereksinim duyar. Tüm vücudun oksijen gereksinimi ise 10 kat artar. 5 – 10 dakika koştuktan sonra nefes nefese kalıyorsak, kalbin, kaslara oksijen dolu kanı pompalamak amacıyla daha hızlı attığının bir işaretini almış oluruz. Genellikle, hiç spor yapmayan veya uzun bir aradan sonra spor yapmaya başlayan kişilerde ilk etapta kalp, çalışmakta olan bütün kasların gereksinim duydukları oksijeni sağlayamayacaktır. Örneğin, bu sporun koşma olduğunu varsayalım. Kalbimiz, bacakların artmakta olan oksijen gereksinimini, daha bol miktarda ve daha hızlı kan pompalayarak karşılamaya çalışır. Koşmanın sonucunda bacaklarda yorgunluk hissediliyorsa, bu büyük olasılıkla bacak kaslarına yeterince oksijen ulaşamamasından dolayıdır. Kaslara yeterli oksijen ulaşamadığı takdirde, kaslar oksijensiz enerji üretmek zorunda kalır. Bu süreç içerisinde, laktik asit gibi bazı maddeler üremeye başlar. Laktik asit ise kas yorgunluğu ve kramplara neden olur. bu asitten kurtulmak için daha sık nefes alıp vermeye başlarız ve her nefes verişimizde zararlı maddeleri vücuttan atarız.
Bacak kasları vücuttaki en büyük kaslardır. Bu yüzden, kalbi güçlendirmek için, koşma veya yürüme gibi bacak kaslarını çalıştıran sporlar önerilir. Vücudumuzun üst kısmı, örneğin kol kaslarımız ise genellikle daha az antrenmanlıdır. Gene de, kalbin, kendisini oksijen ile beslemesini bekler. Dolayısıyla, pazardan alış – veriş yapmış olan bir kişi, elindeki ağırlıklarla yürürken, hem bacak kasları hem de kol kasları fazladan oksijen istemektedir. Bu isteği yerine getirmek de kalbe düşer. Bir örnekle kalp, oksijen ve kaslar arasındaki ilişkiyi daha iyi açıklamak mümkün. Diyelim ki, bulunduğunuz işyerinde çok önemli bir toplantı başlamak üzere. Video aletinin dört kat aşağıda bulunduğunu hatırlıyor, koşa koşa merdivenlerden iniyorsunuz. Şimdiye kadar hep bacak kaslarınız çalışmış durumda. Antrenmansız iseniz, bacaklarınız gereksinim duydukları oksijene kavuşmak için kalbin daha hızlı kan pompalamasını isteyeceklerdir. Tabii kalp kaslarınız da tembelliğe alışmış olduğu için bu isteği yerine getirmekte zorlanacaktır. Siz de bu arada nefes nefese kalacaksınız. Her inişin bir de çıkışı olduğuna göre, kollarınızdaki ağırlıkla merdivenlere doğru yöneliyorsunuz. Merdivenleri çıktıkça, bacaklarınızın titrediğini, omuzlarınızın ağırlaştığını ve kalp atışlarınızın git gide hızlandığını fark edeceksiniz. Toplantıya vardığınızda ise “pestiliniz çıkmış” olacaktır! Halbuki, düzenli olarak yürüyüş yapıyor olsaydınız, kalbiniz kan pompalama hızını az miktarda artırarak, artan oksijen gereksinimini karşılayabilirdi. Çünkü, bu durumda hem kalp daha güçlü pompalama yapabilecekti, hem de kaslar içlerinden geçen kandan daha bol miktarda oksijen çekebilecekti.
Spor, kalbe oksijen sağlayan sistemin güçlü olmasını gerektirir. Spor yaptıkça kas lifleri güçlenir. Tabii bu arada kalp kasları da güçlenir. Ayrıca, her spor yapışımızda, kalbimiz daha hızlı atmakta olduğu için güçlenmekte, hatta biraz da büyümektedir. Dolayısıyla, kalbin her atışında, eskisine oranla daha fazla kan pompalanmakta ve kaslara daha çok oksijen ulaşabilmektedir.
Spor yaparken kaslarımız, kalbin pompaladığı kandan oksijeni çekerek enerji üretir. Sporu düzenli yaptığımız sürece, kaslar içlerinden geçen kandan daha çok oksijen çekme kapasitesi geliştirirler. Böylece, kalbin hızlı hızlı atarak kaslara yüksek miktarda kan pompalama görevinde bir rahatlama olur.
Sporu düzenli yapınca, kaslar aynı miktardaki kandan daha çok oksijen çekebildikleri için, kalp üzerindeki yük azalır.
|