Düşüncenin Enerjisi

Yazar:   Tarih:   Kategori: Genel Sağlık 

“İnsanlar” cüz’i iradeleriyle gelecekteki mutluluklarını veya mutsuzluklarını, yani sonuç itibariyle “kader”lerini kendileri belirler.

“İnsan” diğer yaratılanlardan farklı olarak “düşüncesiyle” gideceği yolu “cüz’i iradesi”yle belirleyecek ama yaratılış gereği bu bir tesadüf sonucu oluşmayacak. Sonuçta “Yaratıcı”nın gösterdiği yolda hareket ederek ortaya çıkan “kader”ini yaşayacaktır.

Düşünce, dünyadaki bütün kuralların yönlendiricisi olarak görülmelidir.

Hiç düşündünüz mü kozmozdaki ölçü ve kusursuzluğu? İnsanın ve onu besleyen bitkilerin şuursuz çamurdan meydana geldiklerini, meyvelerin kabuklarının, hayvanların tüy ve derilerinin koruyucu bir ambalaj olarak yaratıldığını… Havanın uçmak, denizin yüzmek, karanınsa ayakta durmak için ihdas edildiğini… Bütün bunların ve herşeyin bir anda bir “afet”le kaybedilebileceğini, herşeyin ölümle son bulabileceğini ve yaratıcının bütün bunları yapabilecek tek güç olduğunu düşündünüz mü?..

Düşünceler ilahi kurallar istikametinde yeşerir ve geliştirilirse; problem üretici değil, çözücü, yüksek karakterde ve seviyede insanlar yetişir.

İnsanlar doğru düşünmek için yanlış düşünceleri beyinlerinden atarak saf zihinlerle “büyük işler” başarabilirler.

Uzun araştırma ve deneyler sonucunda “beynin ürettiği düşüncenin elektrik akımlarına benzeyen etkiler gösterdiği ve bu etkilerin canlı maddelerin eczalarında zaman zaman değişkenlik göstererek müsbetten menfiye veya menfiden müsbete geçtikleri tespit edilmiştir.”

Algılayıp gördüğünüz kadar düşünürseniz hayvandan farksız olursunuz. Amaç düşüncenizin gücüyle görebilme, sınırları zorlama, gördüğünüzü araştırarak “düşüncenin enerjisi”nden istifade etme, “kozmik bilinç”e erişmeye cehd etme ve “insan” olduğunu anlamaktır.

İiddetli ve kötü düşünceli heyecanların hayat sisteminde zararlı ve çok tehlikeli kimyasal oluşumlar meydana getirdiğini ve bu maddelerin bedenin her tarafına çeşitli yollarla yayıldığını görebileceğimiz gibi; güzel, hoş ve neşeli heyecanların bedendeki enerji hücrelerini tahrik ederek faydalı kimyasal maddelerin bedene yayılmasını sağladıkları görülmüştür.

Bu da “müsbet düşünce”nin insan bedenindeki etkisini ilmî olarak ispatlamaktadır.

Burada “inanmak” yani “düşüncenin gücü” insanların inancı ile ilgili olmayıp sadece bir düşünce boyutudur.

Bunu biz âniden gelen heyecanlarla, yani beyinde oluşan düşünceyle mekanizmanın şoka girmesi sonucunda -ki bu bazen korkudan bazen de sevinçten olabilmektedir- bedende beklenmedik değişiklikler olmasından görebilmekteyiz. Kimileri bunu “kalp krizinden ölüm” diye yorumlamaktadır. Bazen arabaya binerken veya kapıda, bazen ise bir kişi veya maddeye değdiğimizde bir elektrik çarpması olur. İşte bu sizin her an bedeninizde olan bir “enerji”dir. Bunun mutlaka bir yolla topraklanıp bedenden atılması gereklidir. Düşüncenin gücü burada ortaya çıkmaktadır. “Düşünce gücü”nü O’ndan alıp O’nu dikkate vermeli. Yani her zaman belki bilmeyerek kullandığımız, tesadüfen, ben ne şanslıyım, ben ne akıllıyım, yağmur yağıyor, güneş tutuldu vs. gibi düşünceler insandaki iman duygusunun zayıflığına ve şuur sahiplerinin düşüncesizliğine, düşüncenin güçsüzlüğüne işarettir. Herşeyin O’nun “ol” demesi ile olduğunu düşünmeyi unutmamalıdır. “Düşüncenin gücü”, yorumlayanına göre değişebilmektedir.

Düşüncenin Enerjisi adlı konuya yorum yapmak ister misin? Etiketler

*

*

Yorum yapmak ister misin?

Acilservis.pro - Hakaret, imla kurallarına uymayan ve konu ile alakasız yorumlar kesinlikle onaylanmayacaktır.