Durmuş Kalp Tekrar Çalıştırılabilir
Televizyon dizilerini izliyorsanız ve hastanelerde kalp krizinden ölenlerle ilgili bölümleri hatırlıyorsanız, bu durumdaki kişilere sağlık görevlileri göğsüne bastırarak kalp masajı yaparlar, bu sırada yetiştirilen bir elektronik cihazla göğüs duvarına elektrik şoku verilir, şok verilmiş olan kişi, genellikle uykudan uyanıyormuşcasına, yeniden hayata döner.
Öte yandan medyanın haberler bölümünde de zaman zaman yolda yürürken ya da Kemal Sunal örneğinde olduğu gibi toplu taşıma araçlarında ve işyerinde çalışırken kalbi durarak hayatını kaybedenleri de görürsünüz.
Kalbi durmuş kişiler hastanede olunca kurtarılabiliyorlar da, genel ortamlarda buna neden olanak olmuyor?
Aslında buna olanak var. Kalbi durmuş kişilerde etkili bir yapay solunum ve kalp masajı ile ölümü geciktirmek mümkün ancak kalbin yeniden çalışması için defibrilatör denilen, televizyonlarda gördüğünüz elektroşok cihazlarına ihtiyaç var. Eskiden sadece hastanelerde ve uzmanlar tarafından kullanılabilecek özelliklerde olan bu cihazlar, elektronikteki gelişmeler sayesinde portatif bir hale ve en önemlisi doktor ve uzman olmayan bir kişi tarafından da kullanılabilir hale getirildi.
Bu cihazlardan bir örnek vermek gerekirse, Forerunner markalı cihaz sesli ve ekranında yazılı olarak yapılması gerekenleri söylüyor. Açma düğmesi ile açıldıktan sonra iki adet elektrod paketindeki resimde gösterildiği gibi göğüse yapıştırılıyor. Sonrasında cihaz, kendiliğinden kalbin elektrosunu çekiyor, içindeki bilgisayar devrelerinde analiz yapıyor, eğer kalpte şok yapılmasını gerektirecek bir durum varsa, devrelerine şok için gerekli akımı yüklüyor, sesli yazılı ve ışıklı olarak şok için gerekli düğmeye basılmasını belirtiyor. Şok sonrası alet tekrar kalbi kontrol ediyor, normal çalışmaya başlamışsa bunu söyleyerek kalbi kontrol etmeye devam ediyor. Kalp normale dönmediyse ya da normal çalışmaya başlamışken bir süre sonra tekrar durursa, haber vererek yeni şok aşamalarını gerçekleştiriyor.
Amerika bu uygulamaların çok kişinin hayatını kurtardığının kesinleşmesi üzerine, sistemli bir kampanya başlattı. Bu cihazlardan uçaklara, toplu çalışılan binalarda tüm katlara, havaalanlarında her 100 metrede bir konulmaya başlandı. Yakın bir zamanda sokaklarda da belirli yerlere konulması gibi bir eğilim var.
Birkaç kilo ağırlığında bu alet 4-5 bin dolarlık bir fiyatla satılıyor. İnsan yaşamı düşünüldüğünde bu tür aletlerin neden ülkemizde de yaygın kullanılmadığına üzülmemek elde değil.